M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Bakalım Diyanet Ramazanda Namaz İçin Neler yapacak?

Bakalım Diyanet Ramazanda Namaz İçin Neler yapacak?

Kılınması kadın erkek bütün Müslümanlara farz-ı ‘ayn olan vakit namazlarının terki büyük günahlardan ve isyanlardandır. Namaz İslam’ın ikinci temel şartıdır. Namaz dinin direğidir. Namazı kılan, dinini ayakta tutmuş olur. Namazı terk eden dinini yıkmış olur. Diyanet’in, islamî cemaatlerin, tasavvufî tarikatların hepsinin namazı kıldırtması, namazın kılınması için eğitim vermesi, bu konuda ortak plan ve program yapması ve birlikte çalışması gerekir.
Namaz ihlasla, Allah rızası için dosdoğru kılınmalıdır. İhlasla kılınmayan, içine riya karışan namaz, makbul olmaz=kabul edilmez.
Bütün hür ve mukim Müslüman erkekler, şer’î bir özürleri yoksa, farz namazları cemaatle kılmalıdır.
 
Birtakım şeytanî ve nefsanî özürler şer’î değildir.
Namazı terk eden, yitiren Müslüman bir toplum iflâh olmaz, necat bulmaz.
Namaz bütün Müslümanların ortak değeridir. 
Cami imamlarının icazetli âlim ve fakih olmaları gerekir. İmamlık parayla, ücretle, maaşla namaz kıldırma memurluğu değildir.
***
 
Bütün tasavvufî tarikatlar, Tarikat-ı Muhammediyedir. Şeriatı esas kabul etmek ve ona uymakla yükümlüdürler. Şeriata aykırı ne tasavvuf olur, ne tarikat.
***
 
Zekat vermesi gereken bütün Müslümanların, zekatlarını Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha uygun şekilde, hakkeden gerçek kimselere temlik etmek suretiyle ödemeleri gerekir. Tüzel kişilere, cemaatlere, tarikatlara, derneklere, vakıflara, sektlere zekat ödenmez.
Şeriata ve fıkha aykırı şekilde dağıtılan veya kaptırılan zekatlar zekat olmaz, tekrar doğru dürüst ödenmeleri gerekir.
Ümmetin en şerli ve şaki kimseleri, zekatları Kur’ana Sünnete Şeriata fıkha aykırı olarak toplayan zekat uğrularıdır. 
***
 
Din İman Şeriat elden giderken, insanlık ve İslam alemi âhir zaman kasırgaları içinde bocalarken; cami WC’si, personel lojmanı, beton bina, uzun minare, her minarede üç şerefe, bağırtlak ses düzeni, kalorifer, klima, yellengeç için para harcanılmaz. Bütün imkanlar, enerjiler, fırsatlar; İslam İman Kur’an Sünnet Şeriat hizmetlerine, dâvete, tebliğe yönlendirilmelidir. Bu hizmetler ilimle, irfanla, hikmetle, sağduyu ile, firasetle doğru dürüst yapılmalıdır.
***
 
İslam güzellik dinidir. Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) “Allah güzeldir, güzeli sever” buyurmuşlardır. Müslümanların sözleri, halleri, camileri, şehirleri, evleri, kılık kıyafetleri (Şeriat sınırları içinde kalmak şartıyla) güzel olmalıdır. Müslümanların mimarlık ve sanat bakımından çirkin cami binası, çirkin Kur’an kursu binası, çirkin okul binası, çirkin evler, çirkin yurtlar ve pansiyonlar yapmaya hakları yoktur. İslam ile çirkinlik bir arada olmaz. Sanat kıymeti olmayan çirkin cami yaptırmak günahtır. 
***
 
Müslümana her şeyin en iyisi, en lüksü, en pahalısı, en cafcaflısı yakışır sözü yanlıştır. Doğrusu şudur: Müslüman her şeyin en iyisini, en doğrusunu, en güzelini, en uygununu yapar.
***
 
Cuma namazı, vakit ezanı okunmaya başlar başlamaz hemen kılınmalıdır. Ezan okunmuş, beş dakika geçmiş, vaiz efendi hâlâ konuşuyor da konuşuyor… Bu haksızlıktır, zulümdür. Camiye gelen memur, öğrenci, öğretmen, işçi, profesör, esnaf, abdest tutmakta zorlanan ihtiyar ibadetini vakit kaybetmeden eda etmeli ve işine dönmelidir.
Kendine güvenen vaizler, konuşmak istiyorlarsa namazdan sonra konuşsunlar…
 
Camilerdeki minberler Resulullah efendimizin (Salat ve selam olsun ona) makamıdır. Hutbeden sonra para istemek âdâb-ı islamiyeye aykırıdır. İlle de para istenecek, bağış toplanacaksa, minberden değil, namazdan hemen sonra halka bildirilmelidir.
Kanunlarımıza göre, izinsiz ve makbuzsuz bağış toplanamaz. Bu bir suçtur.
Ehl-i Sünnette cuma namazından sonra sünnet vardır. Ayrıca, İslam devleti ve Hilafet olmadığı için ihtiyaten zuhr-i âhir namazı kılınmalıdır. Bunlara mani olmak zulümdür.
***
 
Mübarek Ramazan ayı, beş vakit namaz kıl(a)mayan Müslümanları namaza davet etme vaktidir. Bakalım bu konuda Diyanet bu sene ne yapacak? Geçmiş yıllarda kadınları câmilere sokmak için çok çalışmışlar, çok paralar harcamışlar, çok çırpınmışlar, afişler bastırmışlar, hattâ bir Ramazan gecesinde Ankara Hacı Bayram camiine erkekleri sokmamışlardı… Halbuki Şeriatimiz, kadınların namazlarını evlerinde kılmaları efdaldir, yeğdir, daha iyi ve uygundur buyurmaktadır.
***
 
Kur’an-ı Kerimdeki üç yüz küsur ayetin kesin hükümlerinin bugün geçerli olmadığını iddia etmek küfürdür. Tarihsellik mezhebi İslam dışı bir fırkadır. Bu fırkanın kurucusunu, Pakistan’da binden fazla ulema ve fukaha protesto ederek ülkeden kovmuşlardır. İslam’ı içinde çökertmek isteyen derin güçler, Ehl-i Sünneti kaldırıp, yerine Tarihsellik dinini getirmek istiyor.
***
 
Sapık, bozuk, bid’atçi, ehl-i nâr dalalet fırkalarıyla; Fırka-i Nâciye olan Ehl-i Sünnet ve Cemaat bir tutulamaz. Terazinin bir kefesine bütün dalalet fırkaları konulsa, öbür kefesine Ehl-i Sünnet konulsa, Ehl-i Sünnet ağır basar.
***
 
Dinî cemaatlerin, tarikatların, grupların başındaki pek muhterem zevatın, şu mübarek Ramazan ayında bir araya gelerek; bütün mü’minlerin tek bir Ümmet olması için müzakereler yapmaları, kararlarlar almaları, bir konfederasyon ve federasyon kurmaları, başlarına ehliyetli ve râşid bir İmam seçmeleri beklenir. Bu yapılmazsa, âkıbetimiz Suriye Müslümanlarının feci durumuna benzeyebilir. 
***
 
Ahlaksızlık oruca ve oruçluya zarar verir. Müslüman yalan söylemez, iftira gıybet tecessüs etmez. Müslüman başkalarının karılarına, kızlarına kötü gözle bakmaz. Müslüman haram yemez. Müslüman Müslümana düşmanlık etmez. Müslüman Müslümanın başını gözünü yarmaz. Müslüman, zalim Müslümana bile yardım eder. Nasıl? Onun zulmüne mâni olarak… 
***
 
Cahil, kaba saba, yobaz, holigan, bedevî ve ‘arabî zihniyetli yarı mühtedilerin Dine ve Ümmete verdiği zararları harbî kafirler bile veremez. 
***
 
Muttaqi ulemaya sorunuz: İftar çadırlarının kapısına “Duyduk duymadık demeyin, bu akşamki iftar çok Zengin Oğlu pek Zengin Filan hacı ve umre bey tarafından verilmektedir” gibi yazılar yazmak, reklamlar yapmak, davullar çalmak ihlasa uygun mudur değil midir? Efendimiz ne diyor? “Hayır yaparken sağ elin verdiğini sol el bilmemeli, görmemelidir.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi