Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Ramazan’ın Müslümanların birliğine vesile olması dileğiyle

Ramazan’ın Müslümanların birliğine vesile olması dileğiyle

Ömrü olanlar bir Ramazan ayına daha kavuştular. Bu kavuşmanın her Müslüman’ın kendini bir muhasebeden geçirmesine zemin oluşturmasını diliyorum. Özellikle de ferdi muhasebenin genel bir muhasebeye dönüşmesini, artık İslam ve Müslümanların karşısında küfrün tek cephe oluşturduğunu görerek, buna karşılık ezilmemek, sömürülmemek, özellikle de küfür cephesine mecbur ve mahkûm olmaktan kurtulmak için birliğe olan ihtiyacımızın idrakine ulaşmamıza vesile olmasını diliyorum.
 
Her Ramazan ayı, Ramazan ve Kurban Bayramı’nda İslam dünyasının içine sürüklendiği acı ve gözyaşını yazmak zorunda kalışımız insanı üzüyor. Acı ve gözyaşına Müslümanların dost diye kendilerine Siyonistleri ya da Haçlıları seçmesinin sebep olduğunu görmemesi, bundan bir türlü İslam dünyasının kurtulamaması insanı çok daha fazla etkiliyor ve üzüyor. Küfür cephesi sanıldığı kadar bir güce sahip olmamasına rağmen dünya üzerinde belirleyici olmalarının sebebinin Müslümanlar olduğu gerçeği insanın ağırına gidiyor.
 
Bu akşam kılacağımız ilk teravih namazı ve kalkacağımız ilk sahur ile Ramazan’a girmiş olacağız. Bu mübarek günlerin hemen öncesinde dünya jandarması ve Siyonistlerin koruyuculuğa soyunmuş olan ABD’nin Başkanı Trump’ın önce Suudi Arabistan, ardından İsrail ve Filistin, daha sonra da Vatikan’ı ziyareti sırasında kendisi, eş ve çocuğunun sergilediği tavrın Müslümanların uyanışına vesile olmasını inşallah boşuna beklemiyoruzdur. Çünkü görmek isteyenler için bu ziyaret bile küfrün tek millet olduğu gerçeğini gözler önüne seriyordu. Çünkü Trump’un eşi ve kızı Suudi Arabistan ziyareti sırasında başlarını örtmeye gerek duymaz halleri ile adeta İslam ve Müslümanlara meydan okur bir tavır sergilediler. Suudi Arabistan’dan İsrail’e geçen Trump’ın Kudüs’te ağlama duvarı önünde başına geçirdiği kipa ve döktüğü gözyaşı ile kendi inancı ne olursa olsun Siyonistlere duyduğu saygıyı gösterirken, Vatikan’da Papa’yı ziyaret sırasında Trump’ın eşi ve kızının başlarını örtmesi dikkatlerden kaçmıyordu. Kısacası, Trump ailesi için Musevilik ve İsevilik saygıya değerdi ama Müslümanların hassasiyetleri önemli değildi. Sergilenen tavır bunu gösteriyordu.
 
Bu noktada ülkemizde yıllardan beri başörtüsü düşmanlığı yapanların Trump’ın eşi ve kızının Vatikan ziyareti sırasında başlarını örtüyor olmalarından ders almaları gerekirdi diye düşündüğümü belirtmek isterim. Çünkü bu ülkede uzun yıllar bir takım laik yobazlar başörtüsünü gericiliğin, irticanın sembolü olarak sundular. Nedense, Vatikan’da Trump’ın eşi ve kızının sergilediği tavır bizdeki laik yobazların hiç birinin dikkatini çekmedi, gericilik ve irtica çığlıkları atmalarına vesile olmadı. Bu tavrın yeniden değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum. Suudi Arabistan’da sergilenen tavır saygısızlığın değil de modern görünmenin bir ifadesi ise aynı modern görünmeye Vatikan’da neden gerek duymadıklarını tüm Müslümanlar düşünmek durumundadır.
 
Sıkça dile getirdiğim bir hatırlatmayı tekrarlamak istiyorum. Günümüzde sömürgeciler sadece güçten anlıyorlar. İslam dünyası bu güç birliğini gerçekleştirip, küfür cephesinin karşısına bir bütün olarak çıkamadığı sürece Trump ve ailesi ya da bir başka ülke yöneticilerinin Suudi Arabistan, Kudüs ve Vatikan’da sergilediği farklı tavrı sineye çekmek zorunda kalacaktır.
 
Hemen belirtelim ki Müslümanlar birlik oluştursun, güçlü olsun derken Haçlı ve Siyonist ittifakı aşağılamak niyeti ile istiyor değiliz. Zalimler sadece güçten anladıkları, sahip oldukları güç sebebiyle İslam dünyasının öncülüğüne, daha doğrusu dünyanın belirleyiciliğine soyunuyorlar. Bu ise İslam dünyası sahip olduğu onca imkâna rağmen, küfür cephesinin belirlediği şartlar içinde hareket etmeye kendini mecbur hissediyor. Bu işi de Haçlı-Siyonist ittifakının birlikte yaptığı düşünüldüğünde sanıyorum Müslümanların kardeş olduğu hükmünü söylemeden eyleme çevirmek, kardeşlik hukukunu hayata geçirmek gerekiyor.
 
Tüm Müslümanların Ramazanını tebrik ederken İslam dünyasının yaşadığı karmaşa, kan ve gözyaşının son bulmasına vesile olmasını yüce Allah’tan (C.C.) diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi