Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

ABD terör demektir

ABD terör demektir

Afganistan’ın eski Devlet Başkanı Karzai’nin bir konuşması gazetelere, “DEAŞ, ABD’nin projesidir” başlığı altında yansıdı. Bu haberin ardından bir gün sonra bir başka haber gazetelerde, “DEAŞ’tan Kabil’in kalbine saldırı: 90 Ölü” başlığı altında yer aldı. Elbette, Afganistan’daki DEAŞ saldırısı ilk olmadığı gibi son da olmayacak. Sadece Afganistan’da değil tüm İslam dünyasında terör saldırılarının niçin son bulmayacağına bu köşede sıkça temas ediyoruz ve gerekçemizi izaha çalışıyoruz. Bu defa olayın arkasındaki gerçeği Afganistan’ın eski Devlet Başkanı Karzai’nin ağzından aktarmak istiyorum.
 
Karzai, Afganistan’da faaliyet gösteren DEAŞ üyelerinin hepsinin yurt dışından bazı hedefler için getirildiğini ve terör örgütünün ABD tarafından desteklendiğini söylüyor. Haber daha sonra şöyle devam ediyor:
“ABD’nin Afganistan’da terör faaliyetlerinin bitmesini istemediğini savunan Karzai, 2002 yılından bu yana terörle mücadele amacıyla Afganistan’da bulanan ABD güçlerine atıfta bulunan ABD güçlerine atıfta bulunarak, ‘Durum böyle olmasına rağmen terör tehdidi gün geçtikçe artmazdı’ diye konuştu ve Karzai, ABD’nin Afganistan’daki varlığının DEAŞ’ın güçlenmesine katkıda bulunduğunu söyledi.”
 
ABD’nin Afganistan’a yerleşmesinin gerekçesinin bu ülkeyi El Kaide ve Taliban gibi örgütlerden temizlemekti. Ancak, El Kaide meydandan çekilirken yerinin hemen DEAŞ ile doldurulduğu hatırlanacak olursa Kerzai’nin DEAŞ’ın bir ABD projesi olduğu iddiasının gerçekliği ortaya çıkıyor. Dolayısıyla Kazai’nin bu değerlendirmesinin sadece Afganistan ile sınırlı kalmadığı, İslam dünyasında yaşanan tüm terör eylemlerinin aynı açıdan değerlendirmesi yanlış olmayacaktır. Zaten Karzai’de bu hususa DEAŞ’ın asıl amacının Afganistan olmadığını, Afganistan topraklarını kullanarak bölge ülkelerini istikrarsızlaştırmak olduğuna vurgu yapıyor. Bu iş başta ABD olmak üzere Haçlı ittifakınca El Kaide adlı bir terör örgütü eliyle yürütülüyordu. Sonra bu terör örgütünün kökü kazınmış, İslam dünyası bu beladan kurtarılmış gibi bir hava estirildi ama hemen arkasından ortaya DEAŞ sürüldü. Bununla da yetinilmedi YPG/PYD adı altında bir başka örgüt daha meydana sürüldü. Aslında YPG’nin PKK’nın Suriye kolu olduğu düşünülürse var olan terör örgütlerinde şartlara göre isim değişikliğine gidilerek yeni bir örgüt ortaya çıkmış havası estiriliyor. Aslında İslam dünyasında faaliyet gösteren terör örgütlerinin hepsinin bir Haçlı-Siyonist ittifakının bir ürünü olduğunu söylemek yanlış olmaz.
 
Tüm bunları tespit etmek ve dile getirmek önemli olmakla birlikte yeterli değil. İslam dünyasına yönelik Haçlı-Siyonist ittifakının oyununun boşa çıkarılması gerekiyor. Yani terörle mücadelede ve Haçlı-Siyonist ittifakının planının boşa çıkartılmasının yolu bu tespitin ardından İslam ittifakının sağlanmasından geçiyor. Bu yapılamadığı sürece sömürgecilerin hazırladığı plan uygulanmaya devam edilecek, canı yanan, acıyı çeken Müslümanlar olacaktır.
 
Bu noktada El Kaide lideri Usama Bin Ladin’in yakalandığı dünyaya duyurulmasına rağmen bir tek görüntü bile verilmeden öldürülüp cesedinin denize atıldığı söylendi ve dünya da bunu doğru kabul etti. Hiç olmazsa yakalandıktan sonra öldürülmüş ise cesedinin gösterilmesi gerekmez miydi? Belli ki, El Kade’nin DEAŞ’a dönüştürülmesi böyle sağlanmış.
 
Netice itibariyle ABD ile birlikte hareket edilerek İslam ülkelerinin terörden kurtulması mümkün değil. Çünkü terörist başı ABD. Ülkemize yönelik faaliyet gösteren terör örgütü PKK’nın ve bu örgütün Suriye kolu YPG’nin elindeki silahları verende ABD olduğu düşünülecek olursa bir yandan terör örgütlerini silahlandıran bir ülkeden aynı zamanda terörle mücadelede başarılı sonuç alınmasını beklemek gerçekçi olabilir mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi