Kemal Belgin

Kemal Belgin

Düşen, kalkan ve medya sansürü!

Düşen, kalkan ve medya sansürü!

Öyle bir Cumartesi yaşadık ki, sormayın gitsin... Kimi takımlar Avrupa Kupaları’na az elemeli katılma mücadelesine çıkmış iken, kimi takımlar da can derdinde idi... Bir başka takım ise üç yıl evsiz kalmış olmanın harika bir evle sonlandırılmasına yeni bir en büyüklük ilave ediyordu. Bütün bunlar futbolun saha içi meseleleri iken, bir başka yerde de ne yazık ki çok çağdaşlıktan söz edilirken sansür yaşanıyordu.
 
Şimdi açalım o zaman... Bursaspor yedi maçtır yenilip de küme düşme korkusu ile baş başa kalmıştı. Son rakip, hem de deplasmanda Trabzonspor idi... Yarıştığı rakip Rizespor ise kendi evinde herhangi bir meselesi olmayan Alanyaspor’la oynayacaktı. Yani kâğıt üzerinde Bursaspor’un alacağı en iyi sonuç beraberlik olursa, ikili averajda önde olan Rizespor’a tek gollü galibiyet bile yetecekti. Ne mi oldu? Rizespor o tek gollü galibiyeti bir penaltı kazandı. Karşısındaki rakip öyle bir futbol oynadı ki, neredeyse Rizespor’u ceza sahasına kilitledi. Oradan Trabzon’a bakacak olursak... Neredeyse tam kadro çıktı sahaya bordo-mavili takım... Ama sahada tam kadro olmak, illa da iyi oynanacak demek değildi. Bursaspor geriye düşmesine rağmen iki çok şık golle maçı 2-1 aldı ve mücadele ettiği rakibinin sonucuna bakılmaksınız matematik olarak ligde kaldı. Sonrası mı? Her kafadan bir ses, her kafadan bir kara senaryo... Eeee iş buraya bırakılırsa bunlar olacaktı, oldu da... Gerçek mi?
 
Fenerbahçe ve Galatasaray gibi ki büyük arasındaki kapışma bu defa hiç de tarihlerine yakışmayan biçimde idi. Bir üst sırada bitirip UEFA Avrupa Ligi elemelerinden bir tanesini eksik oynamaktı. Sonuçta Fenerbahçe üstte kaldı... Şimdi siz bu Avrupa Kupası’nda ne kadar ön eleme oynasanız da, aynıyla yapacağız, tabii ki yaparsanız, hesaplaşmada ne göreceksiniz çok merak ederim doğrusu...
 
Beşiktaş ise çok görkemli bir saha dışı, saha içi kutlamalarla kupası kaldırdı. O stada, o taraftara, o yönetime, o teknik adama ve o kadroya çok yakıştı.
 
Ve gelelim saha dışına... Yani medya sansürü bölümüne... Fenerbahçe’nin mali genel kurulunda yönetim ibra edildi. Güzel! Aziz Bey konuştu, Şekip Bey rapor verdi ve de mali sorumlular pembe tablolar sergilediler. Güzel! Üyelerin konuşma bölümüne gelince ki, başvuru sırasıyla yapılıyordu, kürsüye ilk olarak Ali Koç çıktı. O sırada Aziz Bey, rahatsızlığı(!) sebebiyle salondan çıkmıştı. Ali Koç basketbol falan derken, 2018 yılındaki genel kurulda başkanlığa aday olacağını üstüne basa basa açıklamaz mı? O da güzel! Salon alkıştan yıkıldı. Güzel! Sonraki konuşmacılar her zaman olduğu gibi sansüre uğradılar ve FB TV sunucusu bir cam bölmede  kongrenin özetini yaptı. Ama bu özette Koç’un adaylığından tek kelime söz etmedi. Bendeniz FB TV’yi iki saatten fazla izlemeye devam ettim. Orada da ne haberlerde, ne başkaca bir ögede Ali Koç’un adaylığından tek kelime edilmedi. Acaba neden? Ben bu yazıyı yazmaya oturduğumda Fenerbahçe internet sitesinde Ali Koç’un konuşmasının tamamı yayınlanmıştı. Yani neredeyse 24 saat sonra falan. Medyayı sık sık eleştiren Aziz Bey buna bir cevap verebilecek mi? Öyle ya bütün medya kuruluşları Koç’la ilgili haberi hep manşetten verdiler...
 
Benden bu pazar sabahı bu kadar yazı çıktı... Hepinizin mübarek Ramazan’ı sağlıkla geçmeye devam etsin!
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi