Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Sizin yeriniz belli!

Sizin yeriniz belli!

Hani, kendilerini ‘bağımsız’ addediyor, ‘Hilton medyası’ yakıştırmasına karşılık, ‘Ne münasebet... Biz halkın haber alma hakkını savunuyoruz’ diyorlardı ya...

Biz de ‘yemiş’ gibi yapıyorduk...

Ne biz yiyoruz aslında, ne de kendileri söylediklerine inanıyor...

Geçenlerde ‘Aktütün’de öğretmen yok, eğitim yapılmıyor’ diye bir haber yapmışlardı.

Bunu da yedik...

Milli Eğitim Bakanı’nın haberi jet hızıyla yalanlaması, eğitimin sadece iki günlüğüne, bir ‘zaruretten’ dolayı kesildiğini ortaya koyması da durumu değiştirmedi.

İddialarına devam ettiler.

Hatırlarsanız, ‘polemikçi’ kadrosundan önüne gelene şarlayan, kendi acıklı durumuna bakmadan sağa sola ‘zart-zurt’ eden şahıs da, iddia doğruymuş gibi, konuyu köşesine taşımıştı.

Bunlar böyledir...

Halkın haber alma hakkına saygılı olduklarını söylerler ama, saygısız bir üslupla ve de perva göstermeden her türlü ‘manipülasyona’ kalkışırlar.

Önceki gün de benzer bir şey oldu.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, gazetecileri karşısına alıp fırçaladı, emirler yağdırdı, neyi ne ölçüde yazacakları hususunda ‘direktifler’ verdi.

Hızını alamadı, bazı gazeteleri ‘terör’den sorumlu tuttu.

Konu, Aktütün Karakolu’na gerçekleştirilen saldırı ile ilgili ‘insansız hava uçakları’ tarafından çekilen uydu görüntülerinin bir gazetede yayınlanması idi.

Beğenirsiniz, beğenmezsiniz.

Bu görüntülerin yayınlanması ‘haber’dir.

Bu habere en çok sevinmesi gerekenler de, ‘halkın haber alma hakkını’ savunanlar/savunduklarını iddia edenler olmalıdır.

Ne oldu, biliyor musunuz?

Başbuğ’un yalanlamadığı haberi, ‘halkın haber alma hakkını’ savunan bir televizyon kanalı yalanladı.

Hem de yanlış bilgi vererek.

Hem de ‘dibine kadar’ manipüle ederek.

Hiç korkmadan, ‘Biz şimdi bunları yapıyoruz, biri çıkıp yalanımızı yüzümüze vurur, rezil kepaze oluruz, Hilton medyası yakıştırmasında bulunanları haklı çıkarırız’ demeden, ‘Aktütün’ olarak gösterilen görüntülerin sınırdan 200 kilometre uzaklıkta bir yere (muhtemelen Kandil Dağı’na) ait olduğunu iddia ettiler.

Utanmadılar da...

Oysa görüntüler Aktütün’e aitti.

Bunu ‘Google Earth’ verileri de doğruluyordu.

Şimdi de, kendilerine ‘yalancı’ ve ‘kriz taciri’ denmiş olmasının acısıyla sağa sola ateş ediyorlar. Bunu da, ‘Ben kimim ki? Cirmim ne ki? İnsan içine çıkacak yüzüm var mı ki, kalkıp başkalarına laf atıyorum?’ demesi gereken, mevzudan habersiz tetikçilerine yaptırıyorlar.

Ne yani, yalan yazmıyor musunuz?

Çıkacak bir ekonomik krizden medet umup, açıkça ‘kriz tacirliği’ yapmıyor musunuz?

Halkın haber alma hakkından çok, ekonomik çıkarlarınızı gözetmiyor musunuz?

Hálá darbeleri, muhtıraları, andıçları desteklemiyor musunuz?

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, ‘Yerinizi doğru seçin’ demişti.

Sizin böyle bir seçim yapmaya ihtiyacınız yok.

Sizin yeriniz belli...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi