Yusuf Kaplan

Yusuf Kaplan

Kılıçdaroğlu, ateşle oynama!

Kılıçdaroğlu, ateşle oynama!

Türkiye’ye içerden-dışardan bir saldırı var…

Beka mücadelesi veriyor Türkiye…

Fakat ana muhalefet partisi genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, -özür dilerim ama- FETÖ’nün “siyasî imamı” gibi konuşuyor:

15 Temmuz’un yıldönümünün yaklaştığı bir zaman diliminde, darbeci FETÖcüleri ve efendilerini aklayacak işlere soyunuyor, dahası darbenin yıldönümüne bir ay kala Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasını bahane ederek (“adalet” çağrısıyla) halkı sokağa çağırıyor…

Bunlar akla ziyan işlerdir.

Tehlikeli işlerdir; hem de çok tehlikeli!

Oysa «mevzi”nin korunması, tek yürek tek bilek olunması, iç ve dış saldırıların ortaklaşa püskürtülmesi gerekiyor...

İnsan, 15 Haziran “tezgâh»ı bu mu yoksa, diye sormadan edemiyor.

ADALET SİSTEMİNE NEŞTER ŞART

Türkiye’de adalet sisteminin yara aldığı aşikâr. Bunun nedenleri de biliniyor -en azından ilgililer tarafından-.

Adalete güveni sarsan son hâdiselerden biri hafta sonu yaşandı.

Bunu şöyle yazmıştım sosyal medyada:

“FETÖyle zırnık kadar ilgisi olmayan canım, kardeşim, öğrencim Serdar Arslan tutuklandı

Hem de iftarda!

Çıldırtmak mı istiyorsunuz adamı?!

Şu kesin artık: Birileri, Erdoğan’ın, dolayısıyla Türkiye’nin altını oyuyor…”

O akşam onlarca masum Serdar tutuklandı, nerdeyse hiçbir araştırma filan yapılmadan yaka paça içeri atıldı!

Uykularım kaçtı benim… Yüreğim kan ağlıyor hâlâ!

Bu KHK’larla suçsuz yere içeri atılan çok sayıda insan var.

FETÖ, hükümet karşıtları vs. gece gündüz bu konuyu gündeme taşıyor sosyal medyada.

Hükümeti vurmak için iğrenç bir şekilde kullanıyor.

O yüzden kimse FETÖyle hiçbir ilgisi, ilişkisi olmayan mağdurların çığlıklarına sahip çıkmıyor.

Hükümet bu konuda bir komisyon kurdu aylar önce… Bu komisyonun kurulması fikri, Fatih Altaylı’yla teke tek yaptığımız bir programda benim çağrımdı.

Komisyon kuruldu ama doğru düzgün çalışmıyor…

Komisyonun süratle çalıştırılması, mağdurların sorunlarını hızla hal yoluna koyması gerekiyor…

İşte ana muhalefet, bu konuyu çözecek adım atmak, bunun için hükümete yardımcı olmak yerine, ne yapıp edip Erdoğan’ı devirmeye odaklanmış durumda…

Bunun için de hem mağdurları sömürmekten hem de FETÖ’nün sözcüsü ve gözcüsü gibi hareket etmekten çekinmiyor.

Görünen manzara bu.

Türkiye’nin adalet sistemi çok sorunlu. Bunu herkes biliyor. Adaletin olmadığı yerde, sulh, selamet olmaz. Kardeşlik olmaz. Barış olmaz.

CHP’nin adalet meselesiyle ilgilenmesi ana muhalefet partisi olarak görevi.

Ama CHP’nin derdi adalet değil Erdoğan’ı devirmek, bunun için de ne gerekiyorsa, her yolu denemek!

Şunu herkes görüyor: Erdoğan’sız bir Türkiye, kaosun eşiğine sürüklenir…

Eğer CHP bunu göremiyorsa, neyi görüyor acaba?

ZAMAN, MEVZİ’Yİ KORUMA ZAMANI MEVZİ, VATANDIR!

15 Temmuz’un yıldönümü yaklaşırken gerekçesi ne olursa olsun Türkiye’yi kaosa sürükleyecek işler yapmak bu ülkenin traji-komedisi.

Traji-komedisi; çünkü önümüzde tankların altına yatan, tanklara karşı göğsünü siper eden, ülkeye yapılan saldırıyı destansı bir direnişle püskürten bir halk var.

Biz bu halkı ve bu destanı konuşacağımıza, ülkeyi yeni bir kaosa sürükleyecek tehlikeli çağrılar yapıyoruz…

Olmaz!

Zaman Mevzi’yi koruma zamanı.

Mevzi, vatan’dır.

Mevzi, dünyanın bütün mazlumlarıdır.

Vatanı da, mazlumları da kurda kuşa yem edemeyiz.

Mevzi’lerini koruyamayanlar muvazenelerini de yitirirler.

Ve tarihin önünde hesap veremezler!

Sözün özü: Türkiye, iç ve dış saldırılarla boğuşurken isyan çağrıları yapmak ülkeyi kaosa sürükleyecek çağrılarda bulunmak kendi ayağımıza kurşun sıkmaktır.

Ülkenin bütünleşmeye, yekvücut olmaya, tek yürek tek bilek kenetlenmeye ihtiyacı var, kaosa ve birimizle boğuşmaya değil!

Unutmayalım: Zor zamanlarda birlik olmasını bilmeyenler, dirlik yüzü göremezler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yusuf Kaplan Arşivi