M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

İmanı korumak

İmanı korumak

Allah müşrikleri sevmez, Allah kâfirleri sevmez, Allah münafıkları sevmez… Onlar tevbe edip imana gelmezlerse, ömürleri ölümlerine küfür ile birleşirse Cehennemde ebedî azap göreceklerdir. Mü’min için en değerli şey imandır. Müslüman imanını korumak için büyük gayret gösterir. Mü’minhüsn-i hâtime konusunda korku ve endişe içindedir. İmanı koruyan değerler nelerdir? İhlastır… Faydalı ilimdir… Taqvadır, Allahtan korkmaktır… Başta namaz olmak üzere ibadet etmektir… Yalancılık, emanete hıyanet gibi kötülüklerden uzak durmaktır… Benliğini putlaştırmamaktır… Nefsiyle büyük cihad yapmaktır… Allah rızası için ihlasla hayır hasenat iyilik yapmaktır… Ümmet bütünü içinde yerini almak, Sevad-ı Âzam dairesi içinde bulunmaktır… Dinini dünya karşılığında satmamaktır… Resulullah Efendimizle (Salat ve selam olsun ona) biatli, irtibatlı, itaatli olmak, onu çok sevmektir… Rıza dairesinin dışına çıkmamaktır… Kur’an, Sünnet, Şeriat Müslümanı olmaktır… Kur’an ve Resulullah ahlakı ile ahlaklı olmaktır…
***
 
En Büyük Hizmet
BİR insana yapılabilecek en büyük hizmet onun imanını ve ebedî saadetini (sonsuz mutluluğunu) kurtarmaya vesile olmaktır. 
İmanı yoksa imanlı olması için çalışmaktır.
İmanı varsa, itikadının sahih=doğru olması, taklitten tahkike yükselmesi için çalışmaktır. 
Bir Müslümana ilmihalini öğretmek ona büyük yardım ve hizmet etmektir.
İlimlerin en değerlisi mârifetullahtır, yani Allahı bilmektir. 
 
Müslümanlara Allahın kemal sıfatlarını, Esma-i Hüsnasını, O’nun noksan sıfatlardan münezzeh olduğunu öğretmek gerekir.
İnsan düşünen mahluktur. Ona doğru düşünmeyi, doğru ile eğriyi birbirinden ayırt etmeyi öğretmek büyük hizmettir.
Düşün(e)meyen, yahut doğru düşünmeyen kimse, suret itibarıyla insana benzese de, insanlıktan çıkmış olur. 
İnsanlara iyi haberler vermek gerekir: İyi haberler Kur’anda, Sünnette bildirilmiştir.
İnsanları uyarmak gerekir. Uyarılar da Kur’anda ve Sünnettedir.
 
İnsanları aydınlatmak gerekir.
Bir insan dünya ilimlerinin doruğuna yükselmiş bile olsa, hayatın gayesini, hangi maksatla yaratılmış olduğunu doğru olarak bilmiyorsa, korkunç bir cehalet içindedir.
Kur’an, Sünnet ve Cemaat İslamlığı insana; varlık, hayat, yaratılış konusunda en doğru cevapları vermektedir.
Filozofların doktrinlerinde, çeşitli ideolojilerde doğrularla yanlışlar karışıktır.
Yüzde yüz doğru olan İslam’ın bildirdiğidir.
Her Müslüman kâmil mürşid değildir.
Kâmil mürşidlerin sayısı çok azdır.
 
Mürşid olmayan Müslümanlar, mürşidlerin öğretileri ve direktifleri ile plânlı ve programlı şekilde hizmet etmelidir.
Mürşid kılıklı nâkıslar hizmet edemez.
Müslümanları âhirete yöneltmek, onlara yapılabilecek büyük hizmetlerdendir.
Âhirete yönelmek, dünya işlerini ve vazifelerini ihmal ve terk etmek mânasına gelmez.
Cennet bu dünyada değildir. Âhiret âlemindedir.
 
Dünyayı kendilerine sahte-yalancı bir cennet haline getirmek için çalışanlar büyük yanılgı ve zarar içindedir.
Dünya fânidir, geçicidir, aldatıcıdır, oyalayıcıdır. Bunu Müslümana iyice anlatmak, kabul ettirmek gerekir.
Müslüman bütün gücüyle ebedî-sonsuz saadeti=mutluluğu kazanmak için çalışmalıdır.
Ebedî saadet Allahın rızasını kazanmakla olur.
 
Allahın rızası imanla, ibadetle, Allahın emirlerine uyup yasaklarından uzak durmakla, Resulullahı (Salat ve selam olsun ona) önder tanıyıp, onun yolundan gitmekle, yüksek ahlakla, iyilik yapmakla kazanılır.
Müslüman halka bunlar anlatılmalı, öğretilmeli, belletilmelidir.
Müslüman, Allahın koyduğu sınırları aşmamalıdır.
 
Allah yalanı ve yalancıları sevmez. Müslüman yalan söylemez.
Allah ribayı, para ticaretini, zenginlerin fakirleri ezmesini yasak ve haram kılmıştır.
Allah zinayı haram kılmıştır.
Allah göz zinasını da yasaklamıştır.
Allah içkiyi, kumarı, piyangoyu, şans oyunlarını haram kılmıştır.
Allah azgınlıkları ve azgınları sevmez.
 
Müslümanlar emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmakla vazifelidir.
Bu farz üç derecedir:
İdareciler fiilen yapar, ulema fukaha ziyalı sâlih Müslümanlar söz ve yazıyla yapar, halk tabakası kalben yapar.
Kötülüklere, azgınlıklara karşı kalbinde düşmanlık ve nefret beslemeyen kimsenin imanı tehlikeye girer.
Cihad farzdır. Müslümanın nefsi ile yaptığı cihad büyük cihattır.
Bilenler, bilmeyen Müslümanlara, Allahın gurur ve kibri, büyüklenmeyi sevmediğini öğretmelidir. Gurur ve kibirlilerin zamanı gelence burunları yere sürtülür.
Müslümanlara ihlas öğretilmelidir. Allah ihlassız ibadetleri ve hayırları kabul etmez.
Müslümanlara, yararlarına ve zararlarına olan bütün şeyler öğretilmelidir.
Bilenler, âlimler, fakihler, şeyhler bunları halka öğretmezlerse sorumlu olurlar.
Sapıtanların vebali, bilip de uyarmayanların, aydınlatmayanların omuzlarına yüklenir.
İslam israfı, aşırı tüketimi, israfa sebep olan lüksü, saçıp savurmayı haram ve yasak kılmıştır. Halka bu, devamlı olarak söylenmeli, anlatılmalıdır.
Mü’minler tek bir Ümmettir. Ümmet birliği gider, parçalanma ve hizipleşme, çekişme ve tepişme olursa Müslümanlar esir, zelil, rezil olur. Her Müslüman, sen kimlerdensin diye sorulduğunda “Ben elhamdülillah İslam Ümmetindenim” cevabını vermeli ve bu sözün gereklerini yerine getirmelidir.
 
Ümmetin başında mutlaka ehliyetli, dirayetli, râşid, muktedir, firasetli, muttaqi, muhlis, muslih, müdebbir bir İmam-ı Kebir bulunmalı ve mü’minler bu muhterem zata biat ve itaat etmelidir.
AllahınResûl’ü, Deccalların ve Kezzabların zuhur edeceğini ve halkı sapkınlık ve küfür yollarına çağıracağı konusunda bizi uyarmıştır. Bilenler halkı bu konuda uyarmalıdır.
Resulullah, Ümmetinin fırkalara ayrılacağını, biri dışında bunların ehl-i nar (Cehennemlik) olacağını haber vermiştir. Halk bu konuda da uyarılmalı ve Kur’an, Sünnet, Cemaat, Sevad-ı Âzam dairesi içinde bulunmaya davet edilmelidir.
Halk, etkili nasihatlerle din ve iman kardeşliği konusunda uyarılmalıdır.
 
Peygamberimiz “Mü’min o kimsedir ki, insanlar onun elinden ve dilinden selâmette=güvende olurlar” buyurmuştur. Bu temel prensip mü’minlerin zihnine kazınmalıdır.
Hiçbir mü’min, komşusu aç gecelerken, kendisi tok sabahlamamalıdır.
 
Doğudaki mü’minler, batıda ayağına diken batan kardeşlerinin acısını yüreklerinde hissetmelidir.
Mü’minleri birbirinden soğutan, Müslümanlar arasına kin, nefret ve düşmanlık sokanlar ıslah edici değil, ifsat edicidir (fesatçıdır).
İslam dini her türlü beyinsizliği, sefihliği yasak ediyor. Alimler, fazıllar, faqihler Müslümanların beyinsizlik uçurumlarına düşmesini önlemelidir.
Her anne baba, çocuklarını dindar yetiştirmelidir.
Çocuklarını dindar yetiştirmeyip, bütün güçleriyle, ileride çok para kazanıp rahat ve keyifli bir hayat sürmeleri için çırpınanlar gafildir ve çocuklarına yazık etmektedir.
 
İslam öğüt dinidir.
İslam müjdedir.
İslam uyarıdır.
İslam aydınlatmaktır.
İslam doğru bilgilendirmektir.
İslam iyi ahlaktır.
İslam hikmettir.
 
Bütün bunların kaynağı Kur’andır, Sünnettir, Şeriattır, İslam ahlakıdır, İslam hikmetidir.
Bir İslam toplumunda vazifeli alimler, faqihler, önderler, sorumlular, bilenler; üzerlerine düşen bu hizmetleri ve vazifeleri hakkıyla yapmazlar, halkı eğitip, uyarıp, aydınlatıp irşad etmezlerse o toplum çökmeye mahkumdur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi