Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

FETÖ dâvâları nasıl gidiyor?

FETÖ dâvâları nasıl gidiyor?

Bakın on binlerce sanığı olan, 81 il ve 900’e yakın ilçede, 140 ülkede bağlantıları olan, ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel, sivil, askeri boyutu olan bir davayı görmek o kadar kolay bir olay değil..

Müştekiler, müdahiller, tanıklar, avukatları da buna eklerseniz, yargının işi hiç de kolay değil.

Yargıladığınız kişilerin çoğu kripto.. Süreci manipüle etmeye devam edecekler.. Her şeyi inkar edecekler, kafa karıştırıcı ifadelerde bulunacaklar..

Bana göre, daha ilk aşamasında tıkanmaya başladı.. Bu bilgilerin bir bilgi havuzunda toplanıp, bir süper bilgisayar oluşturup, spetial bir veri tabanından, zaman, mekan, birey ve tema temelli bir arama motoru üzerinden kişi ve eylemlerin sorgulanması gerekirdi..

İlişkilendirilmek yerine lokalize ve kompartmanize etmeye karar verdiler. Dar anlamda “böl-yönet” taktiği. Bu da bir yöntem. Ama, yine arkalarında böyle bir referans havuzu olması gerekirdi.

Bu şekli ile bu yargılama her aşamasında tartışma konusu olacak. Ömrünün büyük bir bölümü mahkemelerde geçen biri olarak söylüyorum.. Yargının her çeşidini gördüm. Benim sanıklık kıdemim yargıçların ve savcıların kıdeminden fazladır.. 47 yıldır kesintisiz sanık olan, 12 Mart’ı, 12 Eylül’ü, 28 Şubat’ı yaşamış biri olarak söylüyorum bunu..

FETÖ de dün Ergenekon ve Balyoz’da yaptı bunu. Her iki dava da ellerinde patladı.

Bu FETÖ’cülerin çoğunun aklı bu işlere basmaz, anlamazlar. Ama öte yandan örgütlüler ve hiyerarşileri var. Arkalarında yerli-yabancı, profesyonel bir hukukçu danışmanlar ordusu olduğunu unutmayın.. Onların ellerinde çok güçlü bir referans bilgi havuzu da var.. Bu anlamda bağlı oldukları istihbarat örgütleri ve sistemlerden destek alıyorlar..

Kadir gecesi, Beştepe’de, STK iftarındaydık.. Cumhurbaşkanımız, FETÖ davasının takipçisi olacaklarını, DDK’ya bu konuda talimat verdiğini söyledi.. STK’ları da bu konuda davaları takip etmeye, müdahil olmaya çağırdı.

Tamam da, mesela bugün hâlâ AK Parti’de milletvekili olan, bakan olan, geçmişte bunlarla ilişkisi olan kişiler savcılıklara ifade verdiler mi, sahip oldukları bilgi ve belgeleri paylaştılar mı, sormak gerek. Kendilerini bunlarla kim ilişkiye geçirdi, bu konuda kendilerinin geçmişte yaptıkları, kendileri ile birlikte yürüyenlerin bugün geldikleri nokta hakkında mesela en azından DDK’ya bilgi verseler de bu bilgileri DDK değerlendirse, Buna yanaşmıyorlarsa bir mim koyun onların isimlerinin yanına.

Bakın F. Gülen’in Amerika’daki ikameti için yargı aşamasında tezkiyede bulunan bir sürü yerli ve yabancı adam var. Bunların o mahkemeye yazılı olarak başvurup, ifadelerini geri çekmeleri gerek. Geri çekmiyorlarsa, yarın FETÖ ya da Amerikan istihbaratından birileri o gün o tezkiyede bulunan, o günden bugüne bakanlık görevlerinde bulunan, milletvekilliği yapmış, işadamı, STK temsilcisi, o gün iktidar nezdinde muteber adamların beyanlarını bir şekilde uluslararası divanlarda önümüze koyarlar..

FETÖ’cüler, dün kendilerinden yana olup da bugün renk vermeyen, ya da karşı safta gibi gözüken birileri hakkında, onları tavır almaya, kendi yanlarına çekmeye ya da cezalandırmaya yönelik yeni senaryolar tezgahlayabilirler.

Bu adamların kendi yandaşlarına da acımaları yok. Onlardan birilerini de, kendileri için risk gördüklerinde acımasızca feda edeceklerinden kimsenin şüphesi olmasın..

FETÖ, eski dostlarından renk vermeyen ya da karşı tarafta gözükenler hakkında, eski döneme ait bilgi ve belgeleri, o yoksa fabrikasyon bilgi ve belgelerle süreci sulandırmaya yönelik birtakım oyunlara hazırlanıyor..

Bana kalırsa temizlik için önce kendi içimize bakmamız gerek. Kendi gözümüzde mertek varsa, başkasının gözünde çöp arayamazsınız. Başkalarına öğütlediğiniz şey sizde yoksa bunun faydası olmaz.. Biz bir işe başlarken onun için “euzubesmele” çekiyoruz.. Kur’an-ı Kerim “başkalarına öğütlediğimiz şeyler konusunda kendimizdeki eksiklikler” ile ilgili olarak bizi uyarır.. Hani derler ya “Laf ile verirler aleme binlerce nizamat, bin seyyie bulunur hanelerinde” başkalarına öğüt verirken kendimizi hesaba çekmezsek varacağımız yer bellidir..

Bir de şuna dikkat edelim. FETÖ bu insanları bizim içimizden devşirdi.. Geldikleri yer, bulundukları yer belli. Şimdi bu yapı dağılınca bunlar yeniden içimizdeki, iktidar çevrelerince muteber yerlere, ya da geldikleri yerlere gitti çoğu. Şimdi başka etiketlerle, farklı bir şekilde ifade ediyorlar kendilerini.. Bunların takıyyeci olduklarını unutmamak gerek. Kraldan fazla kralcı olabilirler. En hızlı AK Partili de kesilebilirler..

Yargı sürecindeki en küçük yanlışlıkları abartılı bir şekilde kullanacaklar. Çelişkileri öne çıkaracaklar, vicdanları kanatmaya çalışacaklar. “İçeridekiler”le “dışarıdakiler” konusu bundan sonra daha çok gündeme gelecek. Bankanın müdürü dışarıda iken bankada hesap açtıran küçük tasarruf sahibini nasıl tutuklarsınız. Vakıf yöneticisi aramızda iken, vakfın kermesinde börek satanı tutuklarsanız bunu açıklayamazsınız. Eğer o tutuklanmayı haketmişse, öteki niye dışarıda.

Gizli tanıklara dikkat. Ortak havuz olmadığı için tek bir bilgi ile birkaç kişiyi kurtarmasınlar. Aralarından birini feda edip, zayıf halkayı gözden çıkartıp, ağır abileri kurtarmasınlar..

Hayali bilgiler yanında, gerçek bilgilerin arasına himaye gören birilerinin adını da ekleyerek karşımıza çıkmasınlar. İşin ucu içimizden birine dokunuyorsa, suçluyu cezalandırmaktan sakınırsanız, ötekiler bunu kullanırlar. Bu mücadele kamu vicdanında meşruiyetini kaybederse bu mücadeleyi kazanamazsınız. 

Önümüzdeki günlerde, bugün himaye ettiğiniz birileri, ya da feda edeceğinizden korkan birileri şimdiden kendilerine emin bir liman olarak başka birilerinin yanına gider de, siz o zaman o kişinin dosyasını açarsanız, bu inandırıcı olmaz. O da sizin yanınızda kalanın dosyasını açar. Onun için yanınızdaki kirlilere sahip çıkmamalısınız.. Benden söylemesi.. Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi