Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Ümmet arasında vahdet sağlanırsa en büyük güç oluruz

Ümmet arasında vahdet sağlanırsa en büyük güç oluruz

Her fırsatta Haçlı-Siyonist ittifakının İslam düşmanlığı üzerinde duruyor, buna karşı güçlü olmamız gerektiğini vurguluyorum. Ayrıca güçlü olmanın yolunun Müslümanların vahdetinden geçtiğine dikkat çekiyorum. İslam Birliği’nin sağlanması hususunda yönetimler bazında farklı düşünceler olsa da tabanda, halklar bazında taraftarının çok olduğunu düşünüyorum. Düşünmenin de ötesinde İslam ülkelerine yaptığım seyahatlerimde bu gerçeğe bizzat şahit oldum. Çünkü mümin olmanın yolu Müslümanları kardeş bilmekten ve buna göre hareket etmekten geçiyor. Böyle olunca bir takım çıkarlar uğruna sömürgeci güçlerle kol kola girmiş bir takım yöneticileri tabanları birliğe zorlayabilir, hatta zorlamalıdır. Çünkü yöneticiler İslam Birliği’ne inandıkları an bir takım farklılıklar ayrılık ve çatışma konusu olmaktan çıkacak, vahdet ve kucaklaşma kısa zamanda sağlanacaktır. Yukarıda da belirttiğim gibi halklar bazında Müslümanların birbirleri ile sorunları yok denecek kadar azdır. Bir takım farklılıkların çatışma sebebi haline getirilmesinin ardında emperyalist güçlerin istihbarat örgütleri olduğunu, Müslüman ülkelerde bir takım vaatlerle temin ettikleri maşaları eliyle bu farklıkları körüklediklerini görmek kucaklaşmanın önündeki en önemli engelin aşılması anlamına gelecektir.
 
Her fırsatta dile getirdiğimiz Rahmetli Erbakan Hocamın D-8’lerle temelini attığı İslam Birliği’nin sağlanmasına dair düşüncem önceki gün gittiğim bir konferans sebebiyle daha da pekişti. Bu vesile ile bir kez anladım ki Türkiye ile İran’ın çatıştırılması çabaları dış kaynaklı ve Müslümanların birleşmesini engelleme projesinden ibarettir.
 
Konferansı veren İran Takrib-i Mezahib Kurumu Başkanı Ayetullah Şeyh Muhsin Eraki idi. Eraki ve beraberindeki heyet önceki gün önce Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’i ziyaret etmiş ardından Saadet Partisi Balgat Eğitim Merkezi’nde , “İslam Birliği” konulu bir konferans vermişti. Salon tamamen dolduğu gibi pek çok dinleyici de ayakta kalmıştı. Konferansın adından da anlaşılacağı gibi konu İslam Birliği’ne duyulan ihtiyaç ve bunun için yapılması gerekenlerdi. Eraki, Kur’an-ı Kerim’den örnekler vererek Müslümanların kardeşliğine dikkat çekti. Özellikle de Türkiye ve İran’ın İslam Birliği’nin oluşmasında önemli rolleri olabileceğine vurgu yaptı… Müslümanların izzet ve onurunun korunması için, Haçlı-Siyonist ittifakının çabalarının boşa çıkartılması için İslam dünyasında birliğin sağlanmasının önemine vurgu yaparak, “Sizin izzetiniz, onurunuz bizim izzetimiz onurumuzdur. Türk halkının onuru İslam’ın onurudur. Allah’tan İslam ümmetinin gönül birliğini sağlamasını diliyorum.” ifadelerini kullandı. Eraki daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şuna inanıyoruz ki İslam ümmeti arasında bir birlik sağlanırsa dünyanın en büyük gücü İslam ümmetinin olur. Maalesef İslam ümmetinin gücü, İslam’ın aleyhine kullanılıyor. İslam ümmetinin birliğini tesisten büyük bir vecibe olamaz. Bu ziyaretimizle, sizlerin de olumlu bakışlarınızla bu adımı atmayı umuyoruz. Ulema birlik olursa ümera da onları takip eder. Bu fırsatı sağladığınız için teşekkür ediyor, sizlere dua ediyoruz.”
 
Eraki’nin yaklaşık bir saatlik konuşması ana hatları ile ümmetin birlik ve beraberliği idi. Diyebiliriz ki İslam dünyasında bu birliğin sağlanmasına ihtiyaç duyanların sayısı her geçen gün artıyor. Tek engel ise sömürgeci ülkelerin istihbarat örgütlerinin bunu engellemek için yürüttükleri kampanya ve bu kampanyanın tesiri altında kalanlardır. Böyle olmasaydı, Haçlı-Siyonist ittifakının propagandasının tesiri altında kalarak her fırsatta yüzyıllardır aralarında bir savaş olmamış Türkiye ile İran karşı karşıya getirilmeye çalışılır mıydı? Emperyalist güçlerin (Haçlı-Siyonist ittifakı) yapmaları gereken budur, yani İslam ümmetini ufak parçalara bölüp onları karşı karşıya getirmek çıkarları gereği. Buna karşılık Müslümanların birlik oluşturmaları da kendi çıkarlarına uygundur. Kaldı ki olayı sadece maddi çıkar açısından düşünmek de yeterli değildir. İnancımız gereği tüm Müslümanlar kardeştirler. Yeter ki bu kardeşlik hukukunu hatırlayıp ona göre hareket edebilelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi