M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Entrikacı pislikler

Entrikacı pislikler

Namuslu, şerefli, haysiyetli, doğru ve dürüst, âdil, insaflı kimselere bir şey dediğim yoktur; lakin birtakım namussuz, şerefsiz, haysiyetsiz, zalim, rezil, entrikacı kimselerden nefret ediyorum.
Son on yıl içinde çok acayip şeylere şahit veya muttali oldum. 
Adamcağız dürüst bir bürokrat, elinden geldiği kadar vazifesini yapıyor. Birtakım entrikacılar, onu makamından düşürmek, yerine kendi adamlarını koymak için bin türlü dalavere çeviriyor. Yalan, iftira, komplo… 
Yerine getirmek istedikleri kimse, devirmek istedikleri kadar ehliyetli ve liyakatli değildir ama bildiklerini okuyorlar.
Böyle entrikalarla çok kimsenin canına yaktılar, çok kariyerleri yıktılar.
İşi o kadar azıttılar ki, özel hayatların sırlarını ifşa ettiler, yatak odalarına kameralar koydular, belden aşağı vurdular. Kasetler masetler… 
Herhangi bir cemaati memaatikasdetmiyorum. Böyle entrikalara tenezzül edenler kim olursa olsunlar nefrete layık düşük ve müptezel insanlardır.
Bir Müslüman bu gibi entrikalar yapamaz, dolaplar çeviremez.
İslam’ın temel değerlerinden biri istikamettir, yani doğruluk ve dürüstlüktür.
Bir zatın makamına, mevkiin, müdürlüğüne göz dik, onu devirip yerine geçmek için her haltı ye, her yalanı ve hileyi mübah gör… İslam böyle bir şeyi uygun görmez.
İslam idaresi fazilet üzerine kuruludur.
Başkanlıklar, müdürlükler, işler, vazifeler, hizmetler, memuriyetler, emanetler ehliyetli ve namuslu kimselere verilmelidir.
Ehliyetsizlere iş vermek emanet tevdi etmek hainliktir.
Bir toplumda emanetler ehline verilmezse o toplum sarsılır ve sonunda batar.
İslam ahlakına aykırı entrikalar çevirenler gerçek ve örnek Müslüman değildir.
Müslüman, dosdoğru insandır. O yalan söylemez, gıybet ve iftira etmez, tecessüs etmez.
Pis, iğrenç bir bataklık düşünün. Suları taaffün etmiş (kokuşmuş), dibinden zehirli gazlar çıkıyor, yüzeyinde domuz ve başka hayvan leşleri yüzüyor. Entrikacılar bu mide bulandırıcı bataklıkta yüzen eğlenen haşarattır.
Allah belalarını versin!
***

DİKKAT EDİN!

Denizin rengi değişip, hiç alışılmadık bir hale geldiği zaman.
Denizin suları çekildiği zaman.
Denizlerde kaynamalar, köpürmeler olduğu zaman.
Sahillerde kumlar anormal şekilde ısındığı zaman.
Balıkların yığın halinde öldüğü zaman.
Yeraltından gelen suların bulandığı zaman.
Yılanlar yuvalarından çıktığı zaman.
Karıncalar yuvalarından kütleler halinde dışarıya uğradığı zaman.
Bazı ev bitkilerinin durup dururken solup öldüğü zaman.
İstisnâî de olsa bazı saatlerin ayarlarının bozulduğu zaman.
Bazı insanlar acayip rüyalar gördüğü zaman.
Martıların, kargaların, güvercinlerin, kumruların ve diğer şehir kuşlarının bağrıştığı, heyecanlandığı, tedirgin olduğu, yerlerini terk ettiği zaman.
Sokak köpeklerinin durup dururken ulumaya başladığı zaman.
***
Şu anlatacaklarımı çok az insan görür:
İstanbuldaEyyüb Sultan camiinde, Bursada Emir Sultan camiinde, başka yerlerde bazı kutsal mekanlarda geceleyin hafif soluk yeşilimtrak ışıkların altında birtakım sarıklı, sakallı, tarikat taçlı ruhanilerin tayflar halinde toplandığı görülürse.
Boğucu acayip sıcaklıklar olursa.
Gökte bulutlar kızgın kızgın hızlı hızlı bir tarafa doğru akarsa.
Ahlaksızlıklar, fısklar, fücurlar, azgınlıklar, içki, uyuşturucu, kumar, zina, fuhuş, teşhircilik, sapıklık, rüşvet, haram yeme, hırsızlık, adam öldürme rekor seviyeye çıkarsa.
Haram yeme ve riba yaygın hale gelirse.
Müslümanlar emr-i mâruf ve nehy-i münker farzını terk ve tatil ederse.
Azgın ve saldırgan dinsizler İmana, İslama, Kur’ana, Sünnete, Şeriata ve mukaddesata saldırırken, birtakım sözde dindarlar (yasal sınırlar içinde savunma yapmayıp) alçakça ve rezilce susarsa.
İsraf, lüks, beyinsizlik genelleşir ve yoğunlaşırsa.
***
O zaman bekleyiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi