Yusuf Ziya Cömert

Yusuf Ziya Cömert

Deli mi bu millet? Evet, deli bu millet.

Deli mi bu millet? Evet, deli bu millet.

Ne dedi İblis? “Senin doğru yolunun üstüne oturacağım.”

Allah’ın doğru yolunun üstüne oturmak, ancak bu kadar olurdu!

Bir daha düşünelim.

Doğru bir yol var. Ve insanlar kendi hallerine bırakılsalar o yoldan yürüyecekler.

İblis, o yolun üzerine oturuyor.

Böylece, İblis’le karşılaştığın zaman, aynı yolda devam edemiyorsun. Yoldan sapıyorsun.

İblis, yolun üzerinde bir engel, bir mania oluşturuyor.

İblis’in sözleri insan muhayyilesinde aşağı yukarı böyle şekillenir.

Meğer, bundan ibaret değilmiş.

Allah’ın doğru yolunun üzerine daha karmaşık, daha şeytani bir veçhile oturulabilirmiş.

O yolun kılığına girerek.

O yolun devamıymış, o yolun tabii uzantısıymış gibi görünerek.

İblisle karşılaşıyorsun ve yola devam ediyorsun.

İblis, öyle bir hile yapmış ki, sen aynı yolda yürüdüğünü sanıyorsun.

Hedeflediğin yere gittiğini sanıyorsun.

Rüku ve secde ediyorsun. Sadaka veriyorsun.

Mutlusun. Mutmainsin.

Meğer, başka bir hesaba yatırılıyormuş o rüku ve secdeler, o sadakalar!

* * *

Şu FETÖ işi ortaya çıkalı, FETÖ’nün karakteri ayan beyan olalı beri, ben hocalarımızın bize öğrettiği ‘İblis’in, ancak orta halli bir köy kurnazı olabileceğini düşünüyorum.

İptidai. Kafamıza girip bizi yanıltıyor işte. Eğer yanılırsan.

Baş etmesi çok zor değil.

Tövbeler olsun! İblis, bizim bildiğimiz gibi değilmiş.

Şimdi bir şey öğrendik ya, bildiğimizi zannediyoruz.

Bence şu anda bildiğimiz de değil İblis.

Daha fazlası.

15 Temmuz’a kadar da bildiğimizi sanıyorduk.

Bunlar, (a) kumpasçı, (b) şantajcı, (c) takıyyeci, (d) üçkağıtçı, (e) yalancı...

(F) Hepsi.

Bunların hepsini biliyorduk ve sorulsa (F) şıkkını işaretlerdik.

Hayır.

15 Temmuz’da gördük ki, daha fazlası.

İyilik gibi görünen her fiilinin altından akıl almaz bir kötülük çıkıyor.

Tam budur, Allah’ın doğru yolunun üstüne oturmak.

Darbeyi yapacak kadar kalabalıktılar.

Muhtemelen, 60 ihtilalini yapanlardan daha kalabalık.

Dışarıdaki destekçilerinden de tasvip aldıkları anlaşılıyor.

İyi planlar da yapmışlar. Cumhurbaşkanı’nı alacaklar, Başbakan’ı alacaklar. Sıkıyönetim komutanlarını tayin etmişler. Her şey aliyyül ala.

Allah şaşırttı onları.

Bir kesin inançları vardı, öyle yetiştirilmişlerdi.

Feto, akıllarınca, Allah’la irtibatlı ya!

Darbe garanti.

Saat sıfır üç olmuş, dokuz buçuk olmuş, önemli mi?

Boşlukları ‘kainat imamı’ doldurur!

Her şeyi hesap ettiler de...

Hesapta olmayan adamları hesap edemediler.

Kimdi onlar?

MİT’e gelip, “Bunlar bir işler çeviriyor. Hakan Fidan’ı alacaklar. Kan dökecekler”ihbarını yapan binbaşı.

Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı işgale gelen Tuğgeneral Semih Terzi’yi mıhlayan Astsubay Ömer Halisdemir.

Cumhurbaşkanı’nı hesaba katmışlar mıdır?

Katmışlar ki gidip derdest etmeye kalkıştılar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘teamül’e uymayacağını hesap edemediler.

* * *

Neydi teamül?

Darbeye karşı muti olacaksın.

Zincirbozan’sa Zincirbozan. Gideceksin.

Erdoğan uymadı teamüle. Darbenin üstüne üstüne yürüdü.

Salak darbecinin ara sıra BMC gibi zzzt, zzzt sesler çıkararak “Ha? Sokağa mı çağırmış? Doğru mu? İnternetten mi yayınlamış?” diye afallaması harikaydı!

“Millet darbeden korkar, kimse sokağa çıkmaz” diyordu kafası sentetik elyafla doldurulmuş profesör.

Çıktı millet sokağa.

Deli mi bu millet?

Evet, deli bu millet.

Tankların, uçakların, makinalı tüfeklerin üstüne yürüdüler.

F-16’ya levye attılar.

Tankın egzozuna çamaşır tıkadılar.

Savaş uçağına aşağıdan on dörtlüyle ateş ettiler.

Hepsine borçluyuz.

En çok da şehitlerimize...

Nedir bu borç?

Asgarisi, şehitlerin nezahatine layık olmaktır.

15 Temmuz’da İblis’i yendik.

Ama imtihanımız devam ediyor.

Hem İblis’le, hem kendimizle imtihanımız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yusuf Ziya Cömert Arşivi