Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Alman milletvekillerin askerlerini ziyaret merakı

Alman milletvekillerin askerlerini ziyaret merakı

Bakanlarımızın, hatta Başbakan ve Cumhurbaşkanı’mızın ülkelerindeki Türklerle bir araya gelmelerine izin vermeyen Almanya’da birdenbire nedense İncirlik’teki askerleri ziyaret merakı ortaya çıktı. Buraya ziyaretlerine izin verilmeyince bu defa da Konya’daki üste görev yapan askerlerini ziyaret için harekete geçtiler. Normalde Alman parlamenterlerin İncirlik ya da Konya’daki NATO üssünde görev yapan askerlerini ziyaretlerinin ters bir tarafı olmadığı ilk planda akla gelebilir. Ancak ortada Alman parlamenterleri endişeye sevk eden bir sebep mi vardır? Yani, burada görev yapan Alman askerlerin yaşantılarında karşılaştıkları hoş olmayan bir durum mu vardır? Böyle bir şey şimdiye kadar gündeme gelmemiştir. Ayrıca şimdiye kadar Alman milletvekillerinin üslerde görev yapan askerlerini ziyaret konusunda böylesine ısrarcı olmadıkları da düşünüldüğünde şimdi bu ısrarın sebebi nedir? Özellikle İncirlik Üssü’ndeki Alman askerlerin ziyaretine izin verilmeyince askerlerini geri çekme kararlarının açıklanmayan sebebi nedir?
 
İncirlik konusunda böylesine bir restleşmenin ardından bu defa benzer isteğin Konya’da görev yapan askerlerini ziyaret için direnmenin makul bir izahı da yoktur. Sanki Türkiye’ye karşı bir direniş sergilenmektedir. Halbuki aynı Almanya, Türkiye’nin tüm ikaz ve uyarılarına rağmen terör örgütlerinin elemanlarına kucak açmış, onların Türkiye’ye karşı her türlü düşmanca propaganda faaliyetlerine izin verirken referandum kampanyası sebebiyle ülkelerinde Türklerle bir araya gelmek isteyen sadece milletvekillerimizin değil, Başbakan ve bakanlarımızın bu isteğine izin verilmemiş iken böyle bir gerilimin körüklenmesini iyi niyetle izahı mümkün değildir. Bunun ötesinde Cumhurbaşkanı’mızın G20 Zirvesi münasebetiyle Almanya ziyareti sırasında Türklerle bir araya gelmesine izin verilmemişken ısrarlı bir şekilde üs ziyaretinin gündeme getirilmesinin gerçek sebebinin izah edilmesi gerekir.
 
Kısacası, Almanya’nın sergilediği tavır dostça değildir. Bunun da ötesinde ‘biz istediğimiz gibi davranır, size izin vermeyiz ama siz bize izin vermeye mecbursunuz’ anlayışı saygısızca ve küstahça bir tavırdır. Bu arada benzer tavrın ABD’de aynen sergilendiğini söylemeye gerek yok. Belli ki Haçlı ittifakı Türkiye’ye karşı uygulamaya koyduğu son darbe teşebbüsünde başarısız olmalarını hazmedememiştir. Bunun sonucu olarak Türkiye’yi köşeye sıkıştırmanın gayreti içindedirler. Ayrıca Alman milletvekillerinin İncirlik ve Konya’daki üslerdeki askerlerini görmelerine Türkiye’nin izin vermemesi üzerine NATO Genel Sekreteri’nin de girmiş olması üzerinde ciddi olarak durulması ve Türkiye’nin uzun bir geçmişe dayanan Batı yanlısı politikalarını gözden geçirmesini gerektiriyor.
 
Bu arada, 15 Temmuz 2016 darbe girişimi öncesi ve sonrası İncirlik Üssü’nün karargâh olarak kullanıldığı medyaya yansımış ve bu iddialara yönelik hiçbir açıklama yapılmamıştır. Ayrıca, İncirlik ve Konya’daki üslerin giderek NATO üssü olmaktan çıkarak ABD ve koalisyon ortaklarının üssüne dönüştüğü de bir gerçek. Bu bakımdan artık Türkiye’nin ABD ve AB ile ilişkilerini gözden geçirmesi gerekiyor. Çünkü ABD’nin emrine girmiş, ABD isteklerinin uygulayıcısı konumundaki bir NATO’da Türkiye’nin kalması ister istemez ABD emperyalizmine hizmet eder bir görüntü ortaya çıkarmaktadır.
 
Özellikle Almanya’nın ve bazı AB ülkelerinin milletvekili ve bakanlarımıza gerek referandum kampanyası sırasında, gerekse hâlâ ülkemize yönelik terör örgütleri mensuplarına tanıdıkları birtakım hakları Türk yetkililerden esirgeyenlerin Türkiye’den askeri üsteki askerlerini ziyaret etmelerine izin verilmemesi karşısında hiçbir geri adım atmadan isteklerinin yerine getirmesini beklemeleri ve istemeleri küstahlıktan öte bir anlam ifade etmez. Belli ki, kendilerini üstün ve istedikleri gibi davranabilir görüyorlar, Türkiye’nin onların isteklerine karşı çıkmasını hazmedemiyorlar. Ancak bunu hazmetmeyi öğrenmeleri gerekiyor; bunun için de öncelikli olarak Türkiye olarak içeride tek yumruk olmak durumundayız. Siyasilerin ayrıştırıcı, kamplaştırıcı tavrı bir an evvel bırakmaları gerekiyor. Biz tek yumruk olursak, nasıl 15 Temmuz gecesi darbeciler dize getirilmişse, ülkemize yönelik her türlü Haçlı kampanyasını da önleyebiliriz.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi