Engin Ardıç

Engin Ardıç

Buna da yürü

Buna da yürü

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi var ya, Angela Merkel'den sonra muhalefetin en büyük umudu...
"Açlık grevi" yapan iki DHKP-C üyesinin başvurusunu reddetmiş!
Tahliye taleplerini yani.
Kararında, bunların tutuklu yargılanmalarının "başvuranların hayatı açısından gerçek ve yakın bir tehlike oluşturmadığını" belirtmiş.
Sağlık raporları ışığında! Sağlık raporlarını mahkemeye sunanlar da bunların kendi avukatları, yani hükümet falan değil.
Üstelik bunları "açlık grevlerine son vermeye" de davet etmiş! (Bu tür gereksiz atraksiyonları bırakın demek istiyor.)
Oysa muhalif basına ve Kılıçdaroğlu'na sorarsanız bunlar ha öldüler ha ölecekler...
Açlık grevi dört ayı aşkın, sürüyor...
Ne biçim açlık greviyse bu?
Pardon, bu "light" grev, ciddisine "ölüm orucu" deniyormuş. Bunda hafif gıdalar alınabiliyor.
Buna açlık grevi değil, dense dense "zayıflama kürü" denir.
Eskiden Muzaffer Kuşhan koşturarak yaptırırdı, şimdi yatarak yapılıyor.
Fakat AİHM de yutmuyor işte.
Muhalif basın bu haberi sayfa dibinde "bit kadar" verdi.
Çünkü işlerine gelmedi.
Oysa ne güzel yaygara edeceklerdi, ha öldüler ha ölüyorlar diye... Onlardan aldığı gazla Kemal Bey de yangına körükle gidecekti...
Bir çakma adalet yürüyüşü de Strasbourg'a düzenlesin!
Paris'ten çıksın, oraya kadar yürüsün.
Belki ayakkabılarını da Louvre Müzesi'ne kaldırırlar.
Ama Louvre "milli" bir müze, bir muhalif holdingin çiftliği değil ki.

***

Buna karşılık, YAŞ kararlarını çarşaf çarşaf verdiler... Çünkü "eski alışkanlıklarını" bırakamıyorlar. Memur gazetesi için en önemli konu memur tayin ve terfileri.
6 general ve amiral bir üst rütbeye yükseltilmiş. 61 albay general ve amiral olmuş. 8 generalin ve 159 albayın görev süreleri uzatılmış.
Eee, bize ne bundan? Ailelerini ve arkadaşlarını ilgilendiren bir konu.
Yüksek Askeri Şura toplantısının herkesi ilgilendiren yanı şudur: Eskiden günlerce sürerdi, bu sefer dört saatte bitiverdi. Eskiden "bürokrasiyle sivil hükümet arasında sıkı pazarlık" yapılırdı, şimdi sivil otoritenin dediği oluyor.
Eskiden Genelkurmay'da toplanılırdı, yani hükümet askerin ayağına giderdi, şimdi paşalar paşa paşa Çankaya'ya, başbakanlığa, yani sivil otoriteye gidiyorlar. İki sene sonra da Beştepe'ye gidecekler.
Çünkü cumhurbaşkanı aynı zamanda ordunun da başkomutanı.
Eskiden "kağıt üzerinde" böyleydi, artık gerçekten böyle.
Yani "normale" ulaşıldı nihayet.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Engin Ardıç Arşivi