Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Görmez’e haksızlık ediliyor

Görmez’e haksızlık ediliyor

İktidarlar göreve getirdikleri her bürokratı çeşitli sebeplerle görevden alabilir. Ancak, alınırken ya da alındıktan sonra bir takım gerçek olmayan gerekçeler ileri sürülerek alınan bürokrata haksızlık edilmemesi gerekir. Bu bürokrat bir de Diyanet İşleri Başkanı ise kesinlikle polemiklere alet etmemek gerekir. Çünkü bu toplum üzerinde, hatta İslam dünyasında Diyanet İşleri Başkanı’nın önemli ve özel yeri vardır. Bunun da ötesinde görevden alınan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez o makamın ağırlığını ve saygınlığını sonuna kadar korumuştur. Veda konuşmasında bile saygın ve ağır başlı bir üslubu seçmiştir. Hemen belirteyim ki göreve gelişinden gidişine kadar bir defa karşı karşıya geldik. Kısa bir süre makamında konuşma ve teşekkür imkânı bulduk. Bunun dışında bir ilişkimiz olmadı. Bunu söylerken olmamasını istediğim için olmadığını söylüyor değilim. Benim Diyanet İşleri Başkanlığı’na gelmeden evvel de kendisine karşı saygı ve sevgim vardı. O görüşmemizde de sergilediği tavrı ile var olan sevgi ve saygımı pekiştirdi. Öte yandan Sayın Görmez temsil ettiği makamın hakkını sonuna kadar verdi. O makamın arkasına sığınmadı. Yapması gerekeni yaptı. Özellikle de hiçbir şekilde siyasete alet olmadı.

Görmez’in görevde bulunduğu dönem Irak ve Suriye’deki olaylı döneme rastladı. Bir takım kimselerin ısrarlı bir şekilde mezhep çatışmasını körüklediği bir dönemde bu polemiklere hiç girmedi, bununda ötesinde mezhep çatışmacılığına giden yolu açıklamaları ile kapadı. Ne var ki, onun bu tavrı ısrarlı bir şekilde Türkiye’yi İran ile karşı karşıya getirmek isteyen ve bunun için zemin hazırlamaya çalışan bazı kesimleri rahatsız etti ve bu rahatsızlık sebebiyle Görmez’e karşı haksız bir kampanya oluşturuldu. Bunu kimlerin niçin başlattığından çok böyle bir yaklaşımın kimlerin ve hangi ülkelerin işine yaradığını düşünmek ve değerlendirmek gerekir. Hemen belirteyim ki, özellikle ABD’nin, Türkiye’yi Suriye’de devre dışı bırakmak isteyen ve bu tavrı gizlemeye bile gerek duymadığını sanıyorum görmeyen ve bilmeyen kalmadı. Bu arada, ABD’nin yapışık ikizi İsrail ve istihbarat örgütü MOSSAD’ın Suriye’de birlikte hareket ettiklerini de unutmamak gerekiyor. Yani, Görmez’in mezhepçiliği önleyici yaklaşımı olsa olsa Haçlı-Siyonist ittifakı ile onların içerideki uzantılarını rahatsız etmiş olabilir. Bu rahatsız olan çevrelerde başlattıkları kampanya ile Görmez’i görevden almanın alt yapısını hazırladıklarını söylemek yanlış olmaz. Hemen belirteyim ki, her konuda herkesin aynı şeyleri düşünmesi ve olayları aynı pencereden görmesini istemek ve beklemek gerçekçi olmaz. Bu bakımdan her konuda farklı bakış ve yorumlar vardır, olması da doğaldır. Ancak, bu farklı yaklaşımlar milli olmalı ve bir takım çıkar hesapları ile oluşmamalıdır.

Bir başka ifadeyle farklılıklarımız devam eden çatışma sebebiyle bir başka ülkenin çıkarına hizmet etme ihtimali var ise bu düşünceye sahip olmakla birilikte dile getirmenin, toplumu o yönde yönlendirmenin sakıncaları olduğunu görmek gerekir. Bu arada Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Görmez’in görevden alınmasının ardından, terörle mücadelede Doğu ve Güneydoğu’da Diyanet İşleri teşkilatının geç kaldığı şeklindeki açıklamasının da talihsiz bulduğunu belirtmek isterim. Çünkü Doğu ve Güneydoğu konusunda Diyanet’in geç kaldığını söylemek bu alanda görev yapan devletin diğer kurumlarını aklamaya yetmez.

Hiç kimsenin milli duygularını ölçme ve tartışmanın peşinde değilim. Çünkü bu ülkeyi sevmek kimsenin inhisarında değildir. Bunun da ötesinde farklı görüş ve düşüncelere sahip olmak birilerini vatansever yaparken birilerini de hain yapmaz. Ancak, düşüncelerimizi açıklarken ülkemizin çıkarlarını ve menfaatini gözden uzak tutmamak gerekir. Kısacası her bürokrat görevden alınabilir ama haksızlık etmemek, adalet duygusunda ayrılmamak gerekir.

Son olarak GrahamFuller’ın ‘Arap Baharı’nda Türkiye’ kitabını alıp okuyanlar Görmez’in görevden alınmasına giden yolda kimlerin ne beklentileri olduğunu rahatlıkla göreceklerdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi