AKP’yi “parti değerlerinden uzaklaşmış” kişilerin elinden kurtarmak için kolları sıvayan Cumhurbaşkanı Erdoğan parti teşkilatını uyarmayı sürdürüyor.

Mesela, “Dün olduğu gibi yarın da omuz omuza çalışmaya devam etmeliyiz” diyor.

Bu uyarıdan ne anlaşılıyor?

Dün “omuz omuza çalışan” AKP’lilerin bugün “aynı durumda” olmadığı anlaşılıyor. Aynı durumda olsalar “böyle bir uyarıya” niye muhatap olsunlar ki!

Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra “tek vücut halinde hareket edilmesini, birlik ve beraberlik içinde büyük Türkiye hedefine ulaşılmasını” temenni ediyor.

Kurumsal kimliğe “uyulmasını” istiyor!

İl, ilçe ve belde kongrelerinde “takım ruhu” ile hareket edilmesinin önemine vurgu yapıyor.

Açıklamaların “tek ağızdan” yapılmasını talep ediyor.

AKP ile doğrudan ilgili olmayan müziklerin dinlenilmemesini tavsiye ediyor.

Dağıtılacak promosyonlar da dikkatli olunmasını ve erkeklere verilecek promosyonların kadınlara verilmemesini öneriyor.

Ve hepsinden önemlisi şunu söylüyor:

“Kongre esnasında tüm teşkilatın birlik ve beraberlik mesajı vermesi toplumun algısı için çok önemlidir. Bu yüzden yeni başkan ve eski başkanlar birlikte sahneye çıkmalı, tüm teşkilat ‘samimi görüntü’ vermelidir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teşkilata yönelik mesajlarının son bölümü oldukça dikkat çekici!

“Samimi görünün” emrini verme yerine parti teşkilatında istenen “samimi ortam” oluşturabilse daha güzel olmaz mı?

Emir yukardan geldiği için yeni ve eski başkanlar birlikte sahneye çıkacaklar ve “samimi görüntü” verecekler ama bu gerçekten samimi olduklarını gösterecek mi?

Uzun zamandır tanık olduğumuz bu tür söylemler gösteriyor ki iktidar partisi içinde herkes birbirinin kuyusunu kazıyor.

Herkesin birbirinin kuyusunu kazdığı bir siyasi ortamda yeni ve eski başkanlar yukardan gelen “samimi görünün” emri gereğince sahneye birlikte çıksalar ne değişecek?

Bu içten gelen samimi bir görüntü olmayacak, emirle yerine getirilen “gayr-i samimi bir görüntü” olmaktan öteye geçemeyecektir.

Her neyse bunlar iktidar partisinin iç sorunları ve bizi çok ilgilendirmiyor. Yaptığımız “durum tespitinden” ibaret!