Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

İşgalcinin değirmenine su taşımak!

İşgalcinin değirmenine su taşımak!

İslam dünyasında karmaşa ve çatışmaların temelini ABD ve yandaşlarının attığını bilmeyenin kaldığını sanmıyorum. Herkes biliyor ki, Irak da dengelerin altüst olması, iç çatışmaların bugünlere kadar gelmesi Irak’ın işgali ile başlamıştır. İşgalcilerin o gün ne gerekçeler ileri sürdüklerini bugün tekrarlamaya gerek yok. Hafızasını kaybetmemiş olanlar hatırlayacaklardır. Bu arada, bölgemizde faaliyet gösteren terör örgütlerinin ortaya çıkışında da ABD ve yandaşlarının olduğu da biliniyor. Özellikle Afganistan’ın Ruslar tarafından işgalinin ardından söz konusu işgalci güce karşı Afganlı mücahitlerin oluşturduğu örgütlerin sergilediği direniş sadece Rusya’yı çekilmeye zorlamamış, ABD ve yandaşları mücahitlerin sergilediği mücadele karşısında paniğe kapılmışlar, bu direnişi kırmak için çeşitli yollara başvurmuşlardır. Önce, mevcut direniş örgütleri arasına fitne sokarak onları kendi aralarında karşı karşıya getirmenin yollarını araştırmışlardır. Bunda bazı neticeler elde etseler de istedikleri sonuca ulaşamayınca İslami eğitim veriliyor görüntüsü altında Pakistan’da yeni örgütlerin ortaya çıkmasına destek verdiler. Bu örgütleri de Afganistan’a sevk ettiler. Ruslar çekildikten sonra bu defa Afganistan’da iç çatışmalar başladı. Ve Afganistan aradan geçen bunca zamana rağmen huzura kavuşmadı. Çünkü Rusların yerini bu defa ABD ve yandaşları aldı. Oluşturulan terör örgütleri bugün bile Afganistan’da faaliyetlerini sürdürüyor ve Müslüman Müslüman’ı katletmeye devam ediyor. Bu çatışmaların kime yaradığını sanıyorum söylemeye bile gerek yok. Kısacası, ABD ve yandaşlarının Afganistan’da kalıcı hale gelmiş, akan kanın durması hususunda hiçbir etkinlikleri olmadığı gibi çatışmalar bahane edilerek varlıklarını koruyorlar.

Aslında Afganistan’ın ardından Irak’ta yaşananların da ondan farkı olmadığı görülüyor. Tek farkı Afganistan önce Rusya tarafından işgal edilmiş, ABD onun yerine kurtarıcı olarak(!) gelmişti. Irak’ı ise doğrudan ABD ve yandaşları işgal etti. Kurulu düzeni yıkarak yerine kaos ortamını hakim kıldılar. Bu arada varlığını kalıcı kılmak, her fırsatta saldırmak ve Irak’a yerleşmek için burada da Afganistan’da olduğu gibi bazı terör örgütlerini devreye soktular. Kısacası oyun aynı oyun, sadece bazı figüranlar değişiyor, başrollerdeki sömürgeciler konumlarını koruyorlar. Suriye ise değişen şatlara göre doğrudan işgal edilmeden iç karışıklıkları örgütler eliyle hayata geçirdiler. Ardından da güya terör örgütlerinden kurtarmak bahanesiyle gelip yerleştiler. Suriye’deki yerleşmeleri Afganistan ve Irak’a göre çok daha düşük maliyetle gerçekleşti.

Medyaya yansıyan bir haber, bölgemizde olayların geçmişine götürdü. Haberde Türkmen kenti Telafer’i terör örgütünden temizlemek için Bağdat ile Pentagon’un şehri bombalamaya başladığı belirtiliyordu. Bölgemizdeki karmaşanın sorumlu su ve ülkesini geçmişte işgal etmiş 10 binlerce askerini topraklarına yerleştirmiş ABD ile Irak yönetiminin bir şehrini kurtarmak için birlikte hareket ediyor olmasının oluşturduğu üzüntü sebebiyle bunca yıl geriye gittim. Bir bakıma Haçlı-Siyonist ittifakının bölgemizde benzer taktikleri kullandığını görüyor olmak ve buna karşılık birtakım yöneticilerin ülkelerini işgal eden ve milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine sebep olan sömürgecilerle birlikte operasyon yapıyor olması karşısında insanın şaşkınlık yaşamaması mümkün değil. Bu birliktelik eğer akıl tutulması değilse nedir? Uygun düşecek kelimeyi kullanmak istemiyorum.

Bölgemizde ABD ve yandaşlarının yıllardan beri ısrarlı bir şekilde mezhep çatışmasını körükledikleri düşünüldüğünde, “Bağdat ile Pentagon’un nüfusu Şii ve Sünni Türkmenlerden oluşan Telafer’i birlikte kurtarmak(!) için harekete geçişlerinin sebebi gerçekten Telafer’in kurtarılması mı yoksa bir mezhep çatışması mı başlatılmak isteniyor?” sorusunu akla getiriyor. Çünkü, terör örgütlerinden kurtarılan şehirlerin ardında sadece harabeler kalıyor. Ayrıca işgalcilerle kurtuluş aramak, sömürgecilerin değirmenine su taşımak anlamına gelmez mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi