Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

Barış, hikmet, sükûnet taklitçileri nasıl anlasınlar olup biteni

Barış, hikmet, sükûnet taklitçileri nasıl anlasınlar olup biteni

Dünyanın merkezinde (yani Batı'da) yaşayanlara sorsanız, çoğu "barış havarisi"dir.
Oysa daha geçen yüzyıl...
Avrupa'nın ortasında iki dünya savaşı başlatıp dünyayı yaktılar. On milyonlarca insanın öldürülmesinden, soykırımlardan sorumlular.
Tabii bizim "Batıcı"lara bile hepsi bir Hollywood hikâyesi gibi geliyor.
Öyle bir beyin yıkıyorlar ki, şimdi kime "yeni dünya savaşı nereden çıkar?" diye sorulsa, kimsenin aklına Avrupa'nın ortası gelmez.
Herkesin zihninden Müslüman olduğu iddia edilen Kalaşnikoflu terörist görüntüleri ya da Kim Yong Un gibi zırdeli lider figürleri geçer.

***
Malum...
Bu yalanlardan sıkılan; sistemin içinde gizlenen kavgayı gören ve modern insanın huzursuz bilincinden yorulanlara da 1960'lardan beri bir alternatif sunuluyor.
Sistem için tehlikesiz, uyuşuk ve uyuşturucu bir Budizm yorumu.
Sükûnet taklidi...
Selamet taklidi...
Kötülükle savaş taklidi...
Bilgelik (hikmet) taklidi...
Hepsi birbirinden eğreti taklitler.
Kadim bir dinden değil, aslında Amerikan Marvel çizgi roman şirketinin süper kahramanlarından ilham alıyorlar sanki...
Ama etkili...
Gidin bizim Nişantaşı veya Karşıyaka sokaklarına bir Budist gibi nefes alıp vermeye, Doğu bilgesiymiş gibi konuşmaya çalışan sayısız tipe rastlayacaksınız.
***
Sonra ne oluyor?
Dünyanın acımasız gerçekleriyle yüzleşmek imkânsızlaşıyor.
Düzen dediğim bu işte.
Mesela sahnedeyken her iki lafının arasında "karma" deyip duran, dinleyicilerini Budist gibi selamlayan Türk şarkıcıya şimdi Myanmar'da olup bitenleri sorsan, göreceksin ki haberi yok, olmasını da istemiyor.
Oysa durup düşünün, bir Bodhi (incir) ağacının altında binlerce yıl oturup tefekkür ettiği rivayet edilen Buda'ya inanan Myanmarlılar ülkelerinde yaşayan Müslümanları katletmek için ormanları yakıyor.
Ha, şu da var...
Myanmar'daki Müslümanlar için bugün içi yanan bizler de bu zulmün aslında1940'lardan beri sürdüğünden habersiziz. Ne acı, değil mi?
***
Uzun lafın kısası...
Zalimliğin dini, imanı olmadığı gerçeğini dünya halklarından saklamak için bin bir takla atılıyor.
Demokrasi ve insan hakları söylemi mi?
İnsanın söylemeye dili varmıyor ama müthiş bir gözbağcılık halini aldılar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haşmet Babaoğlu Arşivi