Kemal Öztürk

Kemal Öztürk

Gündemin tahribatı Zihin düzleşmesi

Gündemin tahribatı Zihin düzleşmesi

Yazarlığa başlarken hedefim, gündemin seline kapılmadan, kendi gündemimde yazılar yazmaktı. Hele polemik, kavga, günlük tartışma, günlük olaylara hiç girmeyecektim. Çünkü biliyorum, o girdabın içine bir girdin mi, kendini kaptırıyorsun ve başlıyorsun orada dönmeye. İşte o zaman körlük başlıyor, tıkanıklık başlıyor, kısırlık başlıyor ve zihin düzleşmesi oluyor.

Birçok mesleğin kendine göre girdabı vardır. En çok da siyasette girdaplar oluşur. Ankara’da görev yaptığım yıllarda, en büyük mücadelem, bu girdaplara kendimi kaptırmamak üzerineydi. Her hafta düzenli olarak İstanbul’a gelir, toplu taşıma araçlarına biner, siyaset ve medya dışındaki arkadaşlarımla buluşurdum.

Onlarla hayatın içinden, sanattan, doğadan yani sıradan konulardan konuşur, zihnimi açardım. Bu benim fikrimin donmasına engel olurdu. Düzenli olarak doğaya kaçar, tek başıma dağlarda dolaşır, muhasebe yapar, geldiğim yerden, gittiğim yere bakardım. Tüm bunların çok faydasını gördüm.

Şimdi Ankara’daki arkadaşlarıma bakıyorum, bir kısmı girdaba kapılmamak için mücadele ederken, bir kısmı girdaba kapıldığını görmüyor bile. Yazarlarımızın durumu da aynı.

SİZ DE GİRDABA KAPILDINIZ MI, TEST EDİN

Kendinizi bu konuda test edebilirisiniz. Her gün okuduğunuz yazılara, takip ettiğiniz yayınlara, TV programlarına, gittiğiniz mekanlara, görüştüğünüz insanlara, sosyal medya mesajlarınıza bakın. Hepsi birbirine benziyorsa, bir girdabın içine girmişsiniz demektir.

Böyleyseniz, hayatınız tek tekdüzelik tehlikesiyle karşı karşıyadır. Eğer her gün aynı yere bakıyorsanız, kafanız sabitse, boyun düzleşmesi diye tehlikeli bir hastalığa kapılırsınız der fizyoterapistler.

İnsanın bakış açısı da böyledir. Eğer hep aynı yöne bakıyorsanız, tekdüzelik varsa hayatınızda, zihin düzleşmesi yaşayabilirsiniz. O zaman olayları anlamak, analiz etmek ve çözüm üretmek konularında sıkıntı yaşarsınız.

GİRDAPTAN NASIL KURTULURSUNUZ?

Eğer bir girdaba girdiğinizi düşünüyorsanız, buradan kurtulmak için bazı önerilerim var.

Çoğumuzun aşırı politize olmuş yaşamları var. Siyaseti fazla takip etmekten oluyor. Bu yüzden hayatımızın tamamında bir çeşitlilik yaratmalıyız.

‘Her gün et yemeyin, sebze de yiyin’ diyen diyetisyenler gibi, her gün aynı şeyleri okumayın, başka şeyler de okuyun. Mesela mizah dergileri. Her çeşidinden okumalısınız. Gezi, teknoloji, tarih, edebiyat yayınları okumayı alışkanlık edinin.

Fikrinizle taban tabana zıt gazeteleri ve köşe yazarlarını da okuyun. Bazıları dayanılmaz olabilir, yine de onları okuyun, anlamaya çalışın.

Mümkünse mahallenizin dışındaki insanlarla tanışın, konuşun, fikir alışverişinde bulunun. Onların eleştirilerini, iddialarını, argümanlarını duyun. Başka fikirleri duymaktan çekiniyorsanız, o zaman kendinize güveniniz az demektir. Başka fikirleri de duymak ve öğrenmek istiyorsanız, bu çabanız sizi doğrulara götürecektir.

BAŞKA MAHALLELERİ DE GEZİN

Başka mekanları gezin. Sürekli kendi mahallenizde dolaşırsanız, körelirsiniz. Bir gün Cihangir’e gidin, bir gün Etiler’e, Ulus’a. Sonra Beylikdüzü’ne, Sultanbeyli’ye. Hayatı tanımak için zıtlıkların olduğu her yere gidin. İnsanların nasıl yaşadığını, yolda nasıl yürüdüğünü, arabalarını nasıl park ettiğini görün.

Haftalık uğraşlarınızı gözden geçirin. Hayatınızda ne kadar müzik, sanat, sinema, tiyatro, doğa, spor, bilim var, onun listesini çıkartın. Listede bunların eksik olduğunu gördüyseniz, hayatınız ağaçsız ve bitkisiz bir toprağa benziyor demektir. O toprak, verimli bir toprak değildir.

Bu kadar önemli gündemler varken, bu kadar ciddi olaylar olurken, bu yazdıklarımı yapmak size tuhaf mı geldi? Gelmesin. Bilakis bu kadar yoğun bilgi, olay, sıcak gelişmelerin olduğu dönemlerde asıl sorunlar kendini gösterir. Bunlara kendimizi kaptırdığımız için tekdüzelik ve zihin düzleşmesi oluyor hayatımızda.

Bir de tam böyle zamanlarda stresinizi yönetirseniz, hayatınızın akışını zenginleştirirseniz, at gözlüğünden kurtulursanız, işte o zaman her şeyi daha iyi anlar ve analiz edersiniz.

Siz beni dinleyin. Girdaplara kapılmayın, zihninizi düzleşmekten kurtarın.

Bence iyi öneriler. Kitap mı yazsam acaba bu konuda?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Öztürk Arşivi