Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Barzani dünyaya meydan mı okuyor?

Barzani dünyaya meydan mı okuyor?

Tüm tepkilere rağmen Barzani’nin referandum kararında ısrar ettiği tekrarlanıyor. Hâlbuki Irak’ın içinde bir bölgenin ikinci derecenin başında bulunan bir kişinin tüm dünyaya meydan okuduğu anlamına gelen böyle bir yaklaşım gerçeğe aykırı değil mi? Bırakın bütün dünyayı karşısına almayı, Barzani’nin sadece Irak, İran ve Türkiye’ye rağmen bir bağımsızlık ilanında ısrar etmesini eğer bir akıl tutulması söz konusu değilse normal kabul etmek mümkün değil. Böyle olunca da hiç olmazsa bundan böyle tüm dünyanın karşı çıkmasına rağmen Barzani’nin bağımsızlık referandumunda ısrar ettiğini tekrarlamanın yanlış olduğu ortada. Bu yanlışta bile bile ısrar etmek doğru olmayacağına göre bazı ülkelerden yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını söylemek yanlış olmayacaktır. Bir bakıma kamuoyu önünde Barzani’nin bağımsızlık referandumdan vazgeçmesi istenirken kapalı kapılar ardında ona destek verildiği, sırtının sıvazlandığını düşünmek yanlış olmaz sanıyorum.

Bu noktada Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin ortaya çıkmasının arkasında ABD’nin olduğu, Irak’ın işgalinin iki sebebi varsa birincisinin böyle bir oluşuma zemin hazırlamak olduğunu görmeden içinde bulunduğumuz durumu doğru değerlendirmek mümkün olmaz. Bu gerçek tespit edildikten sonra Irak’ı birlikte işgal eden ABD ve koalisyon ortaklarının bugün yaptıkları açıklamaları ne yönde olursa olsun samimi bulmak mümkün değil. Ayrıca, Suriye’de 7 yıldır yaşanan çatışmaların hedeflerinden birsinin de Irak’tan sonra bu ülkenin de parçalanması olduğu düşünüldüğünde, Irak benzeri bir oluşumun hayata geçirilmesi için bunca kanın akmasına göz yumulduğunu bilmeyen kalmadı. Böyle olunca da söylenenlerden çok söylenmeyenleri, yaşanan olayların geçmişini doğru değerlendirmek gerekiyor.

Olaya bir başka açıdan baktığımızda artık herkes görüyor ve biliyor ki, bölgemize yönelik Haçlı-Siyonist ittifakının planı vardır. Bu plan sürekli olarak hayata geçirilmek için çalışılıyor. Bu bakımdan Barzani’nin referandum kararının İsrail tarafından açıkça desteklenmesi sadece İsrail’in tavrının ifadesi değildir. Artık herkes biliyor ki, İsrail ABD’nin korumak ve kollamakla kendisini görevle saydığı, Ortadoğu’nun bağrına İngilizler tarafından saplanmış bir hançer konumundadır. Yani, İsrail’in Filistinlilere yönelik katliamları, etrafına sürekli meydan okumasının cesaretini Haçlı ittifakından aldığını söylemek için çok şey bilmeye gerek yok.

Netice itibariyle Barzani attığı adımı tek başına ve sadece kendi gücüne güvenerek atmış değildir. Bu gerçeği görmek için yapılan açıklamalardan çok tarihi geçmişini hatırlamak yeterli olacaktır. Özellikle ABD’nin bölgemizdeki çatışmaları daha da artırmak ve sürekli kılmak için Barzani’yi iteklediğini düşünmek yanlış olmaz. Bölgemizin esas düşmanı, daha doğrusu gerçek düşmanı ABD ve İsrail’dir. Barzani de gücü bunlardan almaktadır. Ancak, bölge ülkeleri sırt sırta verebilir, bu oyunu boşa çıkarmak için birlikte hareket edebilirlerse bu oyun rahatlıkla bozulabilir. Esas olan öncelikli olarak bölge ülkelerinin bölgemiz sorunlarını kendi aralarında çözebilmek noktasına erişmelerinden ibarettir. Eğer, kendi sorunlarımızı çözmek için iyi niyetle hareket edilebildiği takdirde Haçlı-Siyonist ittifakının bölgeden uzaklaştırılması mümkün olacaktır. Yeter ki sorunlarımızın çözümünü sorunların sahiplerine bırakmak yanlışından kurtulalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi