M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Dünya Kimseye Kalmaz

Dünya Kimseye Kalmaz

Belki de yakında üçüncü dünya savaşı kopacak, her şey altüst olacaktır.

1911’de Osmanlı devletinin bir Rumeli-i şahanesi vardı. 1912’de uçtu gitti.

1922’de Devlet-i Aliyye bitti.

Vaktiyle Ortadoğu’da başkenti Kudüs olan bir Frank krallığı vardı. O da battı.

İsrail de gidecek.

Bu dünyada her şey fanidir.

Mülk Allah’ındır. Dilediğine emaneten verir, dilediğinden geri alır. Dilediğini aziz, dilediğini zelil kılar.

2022’ye kaç sene kaldı?..

Kim kalır, kim gider?

**

Korkunç cinayetler işleniyor. Bunların tafsilatını (ayrıntılarını) okuyamıyorum, başlıkları bile beni dehşete düşürmeye yetiyor. Sekiz dokuz aylık hamile kadını kaçırmışlar, tecavüz etmişler, yanındaki on aylık çocuğu ile başlarını taşla ezerek öldürmüşler.

Böyle korkunç, dehşet verici cinayetler âhir zaman alametidir.

Toplumun bunlara tepkisi kesinlikle yeterli değildir.

O zavallı hamile kadının, on aylık çocuğunun, teselli bulamayan, kendini yerden yere atan eşinin ahlarını düşünelim ve titreyelim. Titreyecek vicdanımız kaldıysa.

**

Onların haline güleyim mi, ağlayayım mı? Fitne fesat ayyuka çıkmış, yer yerinden oynuyor. Maddî ve manevî yangınlar ufukları sarmış. Şeriat din elden gitmiş, imanlar tehlikede, yerinden oynamamış çivi kalmamış…

Bizimkilerin ana konuları şunlar:

Yeni açılan lüks kuyu kebabı restoranı…

61 çeşit açık büfe yine lüks kahvaltı.

Lüks turistik ihtişamlı umre seyahati.

Lüks künefe tatlısı.

Göklerde kazavat gibi uçan lüks muhteremler.

Miladın 79’uncu yılı, bizimkiler Vezüv eteklerinde neşeli piknikler yapıyor.

**

Kendilerini mâsum sanan herkes bozuk biz doğruyuz havasındaki sözde dini bütün birilerine: Merhum ve mağfur şeyh hazretleri sizin azılı din düşmanlarını desteklediğinizi duysa kim bilir ne kadar (haklı olarak) üzülür ve öfkelenirdi. Tokat yemeye hazır olunuz.

**

Küfre rıza küfürdür. Müslüman, hiçbir küfür rejimini beğenemez.

**

Faziletli insanlar, ben faziletliyim demezler. Fazilet satmak, faziletsizliktir.

**

Beyim, insanı mânen yücelten şey tevazudur. Gurur, kibir, kendini beğenmek, bencillik, herkes hor ve hakir görmek alçaltır. Bunu ne zaman anlayıp idrak edeceksin?

**

O herif devamlı yalan söylüyor, gıybet ve iftira ediyor, fitne ve fesat çıkartıyor, suçsuz insanları suçluyor. Asıl şucu kendisidir, suçu olmayan başkalarını şuculukla suçluyor. Bu herifin Müslümanlığından şüphe ederim.

**

Azgınlıklara, fuhşiyata, dinsizliklere, ahlaksızlıklara, açıkta işlenen büyük günahlara, isyanlara, tuğyanlara, namussuzluklara, şerefsizliklere, iffetsizliklere, yasal vesikalarla KDV’li seks köleliğine izin verilmesine, yolsuzluklara, din sömürüsüne, sarhoşluklara, ribanın yaygın yoğun ve genel hale gelmesine, bazı kadın ve kızların acınacak hallere düşmesine, paranın malın ve zenginliğin din ve iman haline gelmesine, salavat-ı hamsenin terkine, nehar-ı Ramazanda fütursuzca ve hayasızca cayır cayır açıkta yenilip içilmesine, din ve inanç konusundaki sapıklıklara ve bid’atlere yürekten üzülmeyen kimselere bendeniz Müslüman diyemiyorum. Resulullah efendimiz (Salat ve selam olsun ona) “Münker, kötü, haram şeylere kalben muhalefet ve buğz etmek imanın asgarîsidir” buyurmamış mı?

**

İstanbul’un en az üçte birinin yeşil alan, park, bahçe, koru, nefes alacak mekan, havuz olması gerekir. İstanbula çok yakın yerlerde piknik yapacak mekanlar bulunması gerekir. İstanbul halkına temiz hava gerekir. İstanbula trafik rahatlığı gerekir. İstanbula huzur, âsâyiş, barış gerekir… Bunlar var mı?

**

İki kişi motosiklete binmiş, ikisinin de başında kask yok. Egzos patlatarak, kulakları sağır eden gürültüler çıkartarak, trafiği alt üst ederek çılgınca ilerliyorlar. Bunlara ceza verecek devlet yok mudur?

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi