Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Hz. Hüseyin'i anlamak (2)

Hz. Hüseyin'i anlamak (2)

Hz. Hüseyin tarihin kalbine kazınan o haklı direnişi ile bizlere, içinde bulunduğumuz şartlar ne olursa olsun, zalimlere boyun eğmemeyi ve benliklerimizi saran tüm egolardan kurtulup ilahi aşkla buluşmayı öğretti. O haklı direnişi ile bizlere zorbaların sergilediği tavır ne olursa olsun son nefesimize kadar İslami ilkeleri yaşamanın ve savunmanın bir sorumluluk olduğunu gösteren bir şahsiyetti.

Hz. Hüseyin Allah’ın Resülü’nün “amellerin en faziletlisi zalim bir hükümdarın yüzüne karşı hakkı söylemektir” sözünü bizzat hayatına taşımış ve bunun ağır bedelini ailesi ile birlikte tek başına ödemiştir. Hüseyin yola çıkarken nelerle karşılaşabileceğini biliyordu fakat adaletin tesisi için bir adım dahi geri atmadı.

Yezid’in ordusu Kerbela’da Resulullahın torunu ve ailesini kıstırıp katletmeye kalkarken Allah’ın dinini menfaatleri karşılığında satanlar onu yalnız bıraktılar ve yalnızlığa terk ettiler. Fakat Hz. Hüseyin cesaretini hiç kaybetmemiş, ”Ey Allah’ım sen biliyorsun ki bizim kıyamımız saltanat için yarışmak ve dünya mallarından bir şeye ulaşmak için değildir. Bizim kıyamımız senin dininin gerçek nişanelerini ortaya koymak, bedellerinde ıslahat yapmak, mazlum kullarını kurtarmak ve senin farz sünnet ahkâmına, amel edilmesi için yapılan bir eylemdir” demiş ve kendisini terk edenlere hiç aldırmadan hakkın savunuculuğunu yapmaya devam etmiştir. Allah’a yönelmiş ve kendisini yalnız bırakanların ihanetine hiç aldırmamıştır.

Eğer maddi güç cahil ve fasıkların eline geçmişse artık hakikatin savunuculuğunu yapan kişi ya da kişileri büyük imtihanlar bekliyor demektir. Zira böyle durumlarda insanların büyük çoğunluğu iktidara yakın olan kişiye yalakalık yapmak için savundukları davadan vazgeçer ve çıkar hesapları yapmaya başlarlar. İnandıkları değerlerden vazgeçmeyenler ise zorbaların baskı ve zulmüne maruz kalır ve büyük bedeller öderler.

Tarihin her döneminde Allah’ın dinini savunan az fakat samimi bir kesim bulunmuştur. Fakat bu kişiler yakınları tarafından dahi yalnız bırakılmış ve yola sadece göğüslerinde çağıldayan imanla çıkarak hiç yılmadan devam etmişlerdir. Tarihi süreç içinde, Peygamberler ve onların takipçilerinin maruz kaldığı bir şeydir yalnızlık, yoksulluk ve mahrumiyet… Hz. Hüseyin kendinden önce aynı kaderi yaşayan şehitlerin safına katılmış ve insanların kör ihanetine hiç aldırmadan yola devam etmiştir.

Kerbela bir sonuçtur ama Kerbela’ya giden yol ve yol üzerinde gösterilen çaba ve nasihatler okumamız gereken o değerli külliyatın, direniş ve kıyamın bir parçasıdır. Tarihin her döneminde olduğu gibi o dönem de maalesef bir eylemsel ve zihinsel kırılma yaşanmış, sultanlıklar yolu ile toplumun dini müktesebatı yöneticilerin maslahatlarına terk edilmiştir. Hz. Hüseyin bizlere İslami değerleri katleden bir güç karşısında nasıl davranılması gerektiğini göstermiştir.

Bugün Hz. Hüseyin’i anmak ve onun kutlu yürüyüşünü yâd etmek istiyorsak onun tarihe bıraktığı mesajı doğru şekilde okumak ve sineleri dövmenin çok ötesine geçip biz bu kutlu yürüyüşün neresindeyiz diye sormak zorundayız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi