Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Nesnelere bağımlı hale geliyoruz

Nesnelere bağımlı hale geliyoruz

Nesnelere bağımlı hale gelen günümüz insanı, kendi türüyle yakınlık kuramıyor, yalnız, yalıtılmış ve izole bir hayat yaşıyor. Oysa tıpkı yemeye içmeye ihtiyaç duyduğumuz gibi insanlarla bir arada olmaya ve yakınlık kurmaya da ihtiyacımız vardır. Eğer öteki ile aramızda sağlıklı bir bağ kurabilmişsek, karşımıza çıkabilecek engelleri daha rahat aşabilir ve kendimizi güvende hissedebiliriz.

Uzmanlar yaşamın ilk günlerinde anne ile sağlıklı bağ kuran bebeklerin ileriki yaşamlarında insanlarla daha sağlıklı ve daha kalıcı ilişkiler kurabildiğini ifade ediyorlar. Buna karşın bebek ihtiyacı olan ilgi ve sevgiden mahrum bırakılmış ve desteklenmemişse erişkinler dünyasına katıldığında insanlarla yakınlık kuramıyor, sosyal ortamlarda kendini ifade etmekte güçlük çekiyor ve kendini güvende hissedemiyor. Kişi çocukluk döneminde alamadığı sevgiyi erişkinlik döneminde tedarik etmeye çalışıyor.

Yaşamlarının ilk günlerinde anne ile sağlıklı bağlanma ilişkisi kurabilen fertler insani ilişkilerinde olduğu gibi evlilik yaşantılarında da daha başarılı ve daha mutlu oluyorlar. Çocukluk döneminde ihtiyaçları olan sevgiyi alamayan fertler ise kendilerini onaylayan kabul eden ve bu noktada ihtiyaçlarını gideren kişilerin peşinde sürükleniyor ve bitmek bilmeyen bir arayış içinde oluyorlar. Yani vaktinde elde edemedikleri sevgi gereksinimlerini erişkinlik döneminde tedarik edebilmek için çaba gösteriyorlar.

Günümüzde annelerin büyük çoğunluğu sabahın erken saatinde evden çıkıyor ve işe gidiyorlar. O nedenle çocukları ile sevgi eksenli bir bağ kuramıyor, onların ihtiyacı olan ilgi ve desteği sunamıyorlar. Annenin sevgi ve ilgisinden mahrum kalan çocukise yaşadığı duygusal boşluğu doldurabilmek için arayışlarını sürdürüyor ve kendisine yakınlık gösteren kişilere bağımlı hale geliyor.

Ebeveynleri ile sağlıklı ilişkiler kuramayan, onların sevgilerini hissedemeyen çocuklar ergenlik dönenime geldiklerinde bu açığı sosyal medya aracılığıyla kapatmaya çalışıyorlar. Burada ihtiyaçları olan şeyi rahatça ifade edebiliyor ve kendilerini istedikleri şekilde tanıtabiliyorlar. Fakat çocukları tuzağına çekerek gerçek hayattan koparan sanal dünya onların ne sevgi ne de yakınlık kurma ihtiyaçlarını giderebiliyor.

Bir sosyolog sosyal medyaya bağımlı hale gelen kişilerin durumunu “Soğuk yakınlıklar” olarak isimlendiriyor. Sosyal medya üzerinden insanlarla yakınlık kurmaya çalışan fertler, yüz yüze iletişimin kazanımları olan sevgi, yakınlık, paylaşım, empati, fedakarlık, şefkat gibi değerlerden mahrum kalıyorlar. Burada edindikleri arkadaşları ile sanal bir dünyaya açılıyor, interneti kapattıkları anda ise derin bir boşluğa düşüyorlar.

Bilgisayarın tuşlarına basıyor ve onlarca insanla aynı anda konuşuyorlar. Fakat bu insanlarla hemhal olamıyor, onlarla yakınlık kuramıyorlar. Fertler hayalle gerçek arasında gidip gelirken yaşamın iplerinden kopuyor ve sadece sosyal alandan değil kendilerinden de uzaklaşıyorlar. Zira insan diğer insanlarla yakınlık kurarak olgunlaşır ve bu şekilde hayatı tanır. Bu bir gerçek..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi