M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Yeni bir darbe olabilir mi?

Yeni bir darbe olabilir mi?

Yeni bir darbe teşebbüsü olabilir mi?

Bu ihtimalini asla göz ardı etmemek gerekir. Egemen azınlık mensuplarının bazısı düşmanca, yıkıcı, çok olumsuz, gemiyi batırıcı, uçağı düşürücü muhalefet yapıyor. Bazı devletler onları destekliyor. İlk fırsatta, şartları oluşunca darbe yaparak, eski vesayet rejimini yeniden iktidar yapmak isteyeceklerdir.

***

Yeni bir darbeye teşebbüs ettikleri takdirde, bu darbe bastırılabilir mi?

Bastırılabilir. Malaparte’nin Hükûmet Darbesi Tekniği kitabını okursanız bu konuda fikir sahibi olabilirsiniz. (1969’da bu kitabı Türkçeye çevirtip yayınlamıştım.)

***

Türkiye’de şu anda demokrasi mi var, diktatörlük mü?

Türkiye’ye mahsus çoğulcu bir demokrasi vardır. Otoriter bir sisteme gidiş olduğu söylenebilir ama kesinlikle diktatörlük var denilemez. Bizde, İngilterede, İsviçrede, Norveçte olduğu gibi vasılı bir demokrasi olmasını isteyenler, gerçeklerden kopuk ütopyacı hayalperest saf (veya şeytan) kimselerdir. Uluslararası şeffaflık ve temizlik notu (2016), 100 üzerinden ancak 41 olan bir ülkede demokrasi bu kadar olur.

***

1924 ile 1945 yılları arasındaki tek parti devrine hangi isim konulabilir?

Diktatörlük… Şapka yüzünden nice vatandaşın kurşunlandığı, asıldığı, düşman muamelesi gördüğü, din ve fikir hürriyetinin boğulduğu, camilerin yıkıldığı, Ezan-ı Muhammedî okumanın yasaklandığı, daha nice zulüm ve baskıların yapıldığı o günlere demokratikti diyecek halim yok.

***

Emperyalist ve düşman güçler, Türkiye ile İranı çarpıştırmak istiyorlar mı?

Bundan kimsenin şüphesi olması. Yakın tarihte Irak ile İran ’ı sekiz sene boyunca çarpıştırmışlardı.

zzzzz

Bu felaketi önlemek için ne yapmalı?

Türkiye ve İran bir saldırmazlık anlaşması yapmalıdır. İki ülke ticarî, iktisadî, turistik ilişiklerini yoğunlaştırmalı, hattâ iki tarafın vatandaşları pasaportsuz, sadece kimlik kartı ile seyahat edebilmedir. Gürcistanla böyle değil mi?

***

Türkiye’deki vahim ve derin krizlerin ana sebebi nedir?

Büyük tarihî arızalar, kopukluklar, kötü devrimlerdir. Bir ülke kopukluklar ve arızlarla sağlıklı şekilde ayakta duramaz. Bize, İngiltere ’de ve Japonya’da olduğu gibi devamlılık gerekir.

***

En vahim kopukluklar nelerdir?

Yazıdaki ve lisandaki kopukluk… Millî kimlik ve kültürü değiştirme… Hukuktaki büyük kopukluk… Eğitimdeki öldürücü kopukluk… İslam ahlakından pagan ahlakına geçişin oluşturduğu kopukluk… Millî ahlaktan ahlaksızlığa geçiş kopukluğu…

***

Dünyanın bugünkü kötü düzeni devam eder mi?

Bu düzenin, sonu yaklaşmıştır. Üçüncü dünya savaşı ile her şey allak bullak olacak, büyük kıyımlardan, yıkımlardan, tahribattan sonra başka bir düzen gelecektir. Hayatta kalabilenler bunu görecektir.

***

Neye hazırlanmalıyız?

Üçüncü dünya savaşına hazırlanmalıyız. Tedbirler almalıyız… Çareler çözümler araştırmalıyız… Madalyonun arka yüzünü göremeyen gafiller perişan olacaklardır.

***

İsrail yaşar mı?

Bence İsrail tarihî bir kaza ve ârızadır, devam etmesi mümkün değildir. İlk Haçlı seferinden sonra Kudüs’te kurulan Frank krallığı gibi tarihten silinecektir. Bunu, antisiyonist hahamlar bile söylüyor.

***

Türkiyenin yakın tarihini, bugünkü durumunu anlamak için neler bilinmelidir?

Türkiyenin durumu, dünü bugünü yarını, şifahî bedevî taşra kültürü ile anlaşılamaz. Çok yüksek yazılı medenî kültür gerekir. Ülkemizde şu anda en az bir milyon Kripto Yahudi ve yine en az bir milyon Kripto Hıristiyan bulunmaktadır. Bunları bilmeden durumu anlamak nasıl mümkün olur?

***

Müslümanlar sizce çok sıkıntılar çekecek mi?

Ümmet birliğine sahip olmadıkları, râşid bir İmam’a biat ve itaat etmedikleri, İslamın emir ve yasaklarını yerine getirmedikleri, islamî eğitime önem vermedikleri, büyük ölçüde namazı terk ettikleri, (islamîkriterlere göre) ahlakları çok bozulduğu, lükse israfa sefahate düştükleri, emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmadıkları, dünya vazifelerini yapar oldukları halde âhiretedönük olmadıkları, birbirlerini sevip desteklemedikleri, birbirleriyle çekiştikleri, din sömürüsünü önlemedikleri için çok sıkıntı çekmelerinden korkarım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi