Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Fanatizm nefreti körüklüyor

Fanatizm nefreti körüklüyor

Küresel kapitalizmin kuşatması altında kalan çocuklarımız, epey zamandır bu kokuşmuş kültürün hamiliğini yapmaktalar. Bizler çocuklarımız için umut verici hayaller kurarken bir de bakıyoruz ki onlar karşı mahalleye geçmiş ve o mahallenin sakinlerine katılmışlar. Karşı mahallenin adamları için aslolan maddedir, uhrevi olanın bir önemi yoktur. Dolayısıyla çocuklarımız bu ortamda fıtratlarından yavaş yavaş uzaklaşarak dünyevileşiyor. İnsan emeğini küçümser hale geliyor ve kısa yoldan para kazanmanın yollarını aramaya başlıyorlar.

Biz çocuklarımızın okuyup meslek sahibi olmalarını ve erdemli bir hayat yaşamalarını arzu ederken onlar futbolcu, şarkıcı ya da oyuncu olup kısa yoldan para ve şöhrete ulaşmak istiyorlar. Çünkü medya üzerinden endam gösteren sporcu, şarkıcı, oyuncu, manken kadın ya da erkekler özendirici ifadeleri ile çocuklarımızın yol haritasını etkiliyor ve onları kendi dünyalarına çekiyorlar. Bu kişileri hayranlıkla izleyen çocuklar çaba sarf etmeden para ve şöhrete ulaşmanın yollarını arar hale geliyorlar.

Günümüzde futbol deyince zihinlerimizde sadece para ve eğlence gibi unsurlar değilşiddet ve fanatizm canlanıyor. Geçmiş dönemlerde futbol eksenli şiddet bir İngiliz hastalığı olarak görülürdü. Fakat çok geçmeden bu hastalık bütün dünyaya yayılmaya başladı. Bundan yirmi yıl önce yaşadığım mahallede, boynuna taktığı siyah beyaz atkı ile caddede yürüyen Beşiktaş taraftarı bir genç karşı taraftarlar tarafından öldürülmüş, olay uzun süre konuşulmuştu.

Futbol sadece kitleleri uyutmakla kalmıyor, şiddet ve tarafgirliği tetikliyor ve insanları birbirlerine düşürüyor. 29 Mayıs 1985 tarihinde İtalyan ve İngiliz ekibi arasında oynanan Avrupa şampiyon kulüpler kupası final öncesinde Heysel Stadyumunda taraftarlar birbirlerine girmiş ve 39 kişi ölmüş, 600 kişi yaralanmıştı. Tarihe Heysel faciası olarak geçen bu olay futbolun gençlerin zihinlerine şiddet ve nefreti nasıl işlediğinin bir göstergesidir.

Gençler yaşamlarının en verimli çağında futbol fanatiği oluyor ve insanlarla ilişkilerini ben ve öteki üzerinden kurmaya başlıyorlar. Ötekileştirilen taraftarları düşman olarak gören çocuklar onlara her türlü şiddeti reva görebiliyorlar. Fanatizm hastalığına tutulan gençlerin futbol algısı rekabet, karşı tarafı alt etmek ve zayıf bırakmak oluyor. Karşı tarafla ilişkilerini bu minvalde sürdüren gençler sosyal yaşama geçtiklerinde de bu tavırlarını sürdürebiliyorlar. Benim yakınım, benim tanıdığım, benim kardeşim, benim sokağım diyor ve ilişkilerini kin ve nefret üzerine kuruyorlar. Bu durum çocukların adalet duygusunu ciddi anlamda örseleyerek onlara yanlı bir bakış açısı dayatıyor. Gençler istiyorlarsa bunu bir eğlence aracı olarak görebilir ve boş vakitlerini bu şekilde değerlendirebilirler. Fakat bu durum onların diğer kişilerle ilişkilerine nefret ekmemeli, aksine sevgi ve paylaşımı arttırmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi