Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

Özel tasarım!

Özel tasarım!

Öğle vakti...
Uzun yoldan sapıp (adı lazım değil) girdiğim pek ünlü bir tatil kasabasında kahve molasındayım.
Oturduğum çardak altında buzdolabı magneti, fincan, bardak altlığı gibi hediyelik eşyalar satan bir dükkân da var.
Dükkânın sahibi olduğu anlaşılan beyefendi içini suyla doldurduğu bir bardağı suyla ovalıyor, sonra suyu aramızdaki sarmaşığın toprağına doğru fırlatıp şezlongunda Zülfü Livaneli okumaya dönüyor. Su üstüme başıma sıçrıyormuş, ne gam! Pardon mardon yok!
Tam o sırada...
Kasabaya ilk kez geldiği her halinden belli olan bir hanım dükkânın önünde asılı duran bardak altlıklarını tezgâhtar kıza gösterip soruyor: "Üçü 20 lira yazmışsınız ama yanımda bozukluk 15 lira var, olur mu?"
Kız üzerlerinde yel değirmeni, kayık, zeytin dalı gibi çizimler bulunan ve benzerleri kasabanın her yerinde satılan fayans parçalarını evirip çeviriyor: "İmkânsız! Bunlar çok özel tasarım. Bu fiyat bile düşük." 
Ah, o iki kelime nasıl da iç bulandırıyor artık! "Özel tasarım."

***
Tasarım...
Çağın ruhunu ifade eden bir kelime...
Fakat aynı zamanda "palavradan hayatlarımız"ın şık örtüsü.
İnsan bu kelimeyi işittiği yerden hemen sıvışmak istiyor bazen ama nafile.
"Tasarım"ın olmadığı yer yok. Üstelik girdiği her yeri fiyatlandırıyor.
İçine nar aroması katılmış çikolata tasarım diye üç kat pahalıya satılıyor; yeni kuşak ev eşyaları mağazalarında babaannemizden kalma emaye yumurta sahanı tasarım havasında tezgâha konuyor; hatta artık seccadeler bile internet ortamında "özel tasarım" diye pazarlanıyor.
Garip iş!
"Fark" aramaktan yorgun düşmüş haldeyiz.
Ve özgün olduğu iddia edilen bu nesneler nasıl "tasarlanmışlarsa" artık, hepsi birbirinin kopyası.
***
Bu anlattıklarım işin biraz yalan, biraz gülünç ve biraz da artık can sıkan yanına ilişkindi.
Fakat iş o kadarla kalmıyor.
"Tasarım modası"nın altında hayatın her alanını "plan/ proje/ hesap" süzgecinden geçirme arzusunun bulunmadığından emin miyiz? Ben emin değilim.
Kabul! Tasarım (design) hem güzel hem de gerekli bir şey.
Ancak hep atladığımız bir yan var: Doğru işler yapmak için iyi bir tasarımdan önce "iyi niyet" gerekiyor.
Ve inanıyorum ki..
Kendimizi o kadar da sıkmasak, daha iyi olacak...
Hani işleri sürekli hesap kitaba vurmak yerine biraz da "ilahi plan"a bırakabilsek..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haşmet Babaoğlu Arşivi