İbrahim Tenekeci

İbrahim Tenekeci

Kötülükten hareket edenler

Kötülükten hareket edenler

Hakkâri’den şehit haberleri gelir gelmez, paralel yapıya mensup sosyal medya hesapları sistemli bir şekilde saldırıya geçti. Hayır, terör örgütüne değil, hükümete ve cumhurbaşkanına. Özellikle vakit ayırıp takip ettim. Örgütlü kötülüğün neye karşılık geldiğini bir kez daha gördüm. Üzüldüm elbette.

Hani evet çıkınca terör bitecekti, ülkeyi ne hale getirdiniz, artık şehit haberleri duymak istemiyoruz, bunun hesabını vereceksiniz vs. Teröristlerin hiç suçu yok. Bütün kabahat hükümette ve cumhurbaşkanında. Sanki iki yüz elli vatan evladını bunlar şehit etmemiş gibi yazıyor, davranıyorlar. Onlara baktıkça, utanma duygusunun ne kadar muhterem olduğunu anlıyoruz.

Birbirlerine nasıl da benziyorlar. Bölücü terör örgütünün arsızlıklarından biri de bu: Önce katlediyor, sonra cenazesine katılıp kara propaganda yapıyor, devletin aleyhine slogan atıyorlar.

Ne diyelim? Allah düşmanın bile merdini, şereflisini versin.

PİŞMANLIK DEĞİL, ÖFKE

Utanma duygusunu kaybetmiş kimseleri hayatımızın her alanında görüyoruz maalesef. Adalet, merhamet ve ahlâktan nasibini almamış olanların düşmanlığına sıklıkla maruz kalıyoruz. Siyasetten edebiyata kadar.

Evvela şunu söyleyelim: Müslümanlığı sabit bir insana düşmanlığımız boyumuzu aşarsa, boğulma tehlikesi yaşarız. Bakınız: Kininde, hasedinde boğulmak.

Devam edelim: Kötülükten hareket edenler iyi bir yere asla varamazlar. Sinsilik, insana sadece karışık ve karanlık arkadaşlar kazandırır. Kazanç dedik ama esaslı bir kayıptır bu.

Paralel yapının mahkemelerini takip edenlerin hemfikir olduğu tek şey: Sanıklarda pişmanlık değil, öfke görüyoruz. Başarısız olmanın öfkesi.

Burada biraz duralım. Başarısını kendisinden, başarısızlığını başkalarından bilen insanların neden olduğu felâketler ve fitneler hiç de az değildir. Öfkeyle ve intikam hissiyle hareket ederler. Hiçbir fırsatı (sekiz şehit olayında olduğu gibi) kaçırmak istemezler.

AYNI KAYNAKTAN BESLENENLER

Hakaret ile eleştiri, muhalefet ile düşmanlık, mizah ile sululuk aynı şey olamaz. Bunları birbirine karıştıranın niyetinden şüphe edebiliriz.

Bilmediğimiz, beğenmediğimiz yahut dâhil olamadığımız bir şeyi yok sayamayız. İçinde yer almadığı işleri veya yürüyüşleri beğenmeyenler, terazileri ve akılları yalnızca kendilerine çalışanlardır.

Yeri gelmişken bir hakikatin de altını çizelim: Görünenlere saldırarak görünür olamayız. Önde olana hasımlık etmek bizi birinci yapmaz.

İlk cümlemizden buraya kadar söylediklerimizin özeti: Hepsi aynı kaynaktan beslenmiş gibi. Yapıyor ama yaptınız diyorlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Tenekeci Arşivi