Bu oyun tutmayacak, düşünceye kan karışınca

Bu oyun tutmayacak, düşünceye kan karışınca

Son günlerde meydana gelen olaylar ve akabinde yapılan açıklamaları iyi anlamak gerekiyor. PKK eylem yaptıkça, askerimize, vatandaşımıza silah sıktıkça birileri terör bitmez, en iyisi istediklerini verelim diye düşünmemizi istiyor. Bunun öncüsü yazılar yazılıyor, bu utanç verici duruma alışmamız için tam bir psikolojik operasyon uygulanıyor.

Bu kirli ve çirkin oyunu bozması gerekenler ise ya sus pus, ya da yeterince seslerini çıkarmıyor, çıkaramıyor.

DTP’nin Apo’ya şiddet uygulanıyor iddiası Başbakan’ın Diyarbakır’da karşılanmasını etkilemeye dönük bir propaganda biçimiydi. Yalan tuttu ve DTP’nin ideolojik zokalarını yutmaya alışmış, önemli bir kitle kepenk indirerek bu oyunun bir parçası oldu.

Aslında PKK ile DTP’nin birlikte vizyona soktukları bu oyunu bozmak çok kolay.

DTP tüm gücünü PKK’nın eylemlerinden alıyor. Dökülen kanlar üzerinden çok çirkin, çok kirli bir siyaset yürütüyor. Açıkça terör eylemlerini bir şantaj aracı olarak kullanıyor.

DTP’nin öncelikle elinden bu silahın alınması lazım.

Bunun için de PKK’ya belini doğrultamayacak darbelerin vurulması şarttır.

PKK eylem yapamaz hale geldiği ölçüde DTP’nin kışkırtıcılık potansiyeli de ortadan kalkacaktır.

Terör durmadan, durdurulmadan hiçbir mesele sağlıklı bir şekilde konuşulamaz. Bugün yapılan yorumların büyük çoğunluğu böyle bir zaafla malul bulunuyor. Düşünceye kanın karışması onu düşünce olmaktan çıkarır.

Birileri şehit cenazelerinin acısı içimizdeyken düşünmemizi, karar vermemizi istiyor. Şehit cenazelerini göstererek irademizi zaafa uğratmak, hedefe varmak istiyor. Onun için de olaylar alabildiğine abartılarak takdim ediliyor.

Yazık ki bu oyunun bilerek veya bilmeyerek parçası olan birçok köşe yazarı, yorumcu var. Bu gibi durumlarda her sözün tartılarak, iyi hesap edilerek konuşulması gerekir. Ama kimse böyle bir hassasiyet göstermeye gerek görmüyor. Bir gazete milli mücadelede Kürtlere özerklik sözü verilmişti, bu sözde durulmadı diye yazıyor. Terörün tırmandığı bir dönemde bu yazıyı ne diye okumak lazım. Bunun iyi niyetle yazılmış bir yazı olduğunu kim söyleyebilir?

Böyle birçok gaflet örneği gösterilebilir. Demokrasi adına, özgürlük adına toplumu aşındırmak, birlikte yaşama iradesini zaafa uğratmak sonunda dönüp dolaşıp demokrasiyi vuruyor. Kimse bölen, parçalayan PKK’ya çalışan bir Demokrasiye evet demez. Bazen demokrasi adı altında dünyanın ne kadar rezaleti, ne kadar kepazeliği varsa savunarak acaba bizi demokrasiden soğutmak mı istiyorlar diye düşünmeden edemiyorum.

Bizi terör hırpalamaz. Şehit cenazeleri korkutmaz. Biz, Kürdüyle-Türküyle şehit bir milletin çocuklarıyız. Bizi medya’da çöreklenmiş, hiçbir milli şuur taşımayan kışkırtıcıların hileleri, iğvaları hırpalar. Görevlerini yaparken mafya ile beraber olan, PKK ile işbirliği yapan sözde görevliler yaralar. Şu birkaç gündür yazılanlara, çizilenlere bakın ne dediğimi anlarsınız. Bizi PKK’nın götüremediği yere bu yazarçizer-yorumcu esnafı götürmeye çalışıyor. Ama muvaffak olamayacaklar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi