Kemal Belgin

Kemal Belgin

Bunlar da çok önemli!

Bunlar da çok önemli!

Biliyorum bu sabah futbol meraklısı Beşiktaş ’ın Porto maçıyla ilgili yazılara bakacaktır öncelikle... Bendeniz de yarın yazacağım, her zaman olduğu gibi... Tabii ki ekşimiş yazıyı taze sunabilmek adına kimsenin yazmadığı, kimsenin ekranlarda üzerinde durmadıklarını dile getirmeye çalışıyorum... Peki, bu yazı ne diyeceksiniz... Bu da yine kimsenin üzerinde durmayacağı, hatta hasıraltı bile edilenlerle ilgili olacak, her zaman olduğu gibi...

Başlayalım mı? Efendim, Beyaz TV’de bir sözüm ona spor programı var. Oradaki elemanlardan birinin görevine son verilmiş. Gelen bilgi böyle... Hatta eş, dost aradı, internette de bu haber verilmiş. Ben yine inanmıyorum ama... Neyse... Zaten o programın sunucusu da görevine son verilen ismin yakında hakkını söke söke alacağını söylemiş. Ne demek ise? Bir neyse daha... Bu görevden alınan yorumcu Boşnak kardeşler için kötü sözler söylemiş ve kanal, 100’den fazla Boşnak kardeşle sarılmış. Aslında ben futbol meraklısından beklerdim böyle tepkileri... Neyse, alıştılar herhalde... Bu görevden alındığı söylenen kardeş, koruması ile evime kadar gelip çayımı içtikten sonra, verdiğim üç önemli imzalı, mühürlü belgeyi hâlâ yayınlamadı. Onun yerine ne mi yaptı ve yaptılar? Kebap yediler be!

Ve Naim’i kaybettik... Yani Cep Herkülü’nü... Onca ağırlığın altına girip Dünya ve Olimpiyat rekorlarıyla alay eden şampiyonu... 1992 Barselona Olimpiyat Oyunları’nda benim hemen hemen on metre uzağımdan kilosunun üç katı kaldırıp herkesi yere serdiğini hiç unutmam... Bu büyük şampiyon halterin altından çıktıktan sonra ona sahip çıkamadık ne yazık ki... Başıboş bıraktık desem yeridir... Koca Naim 50 yaşında gitti. Allah’ın emrine karşı gelinemez. Ama bu büyük sporcuya sahip çıkabilseydik keşke...

Başakşehirspor diye bir takım var... Yani belediye ismini üzerinden çıkartıp gerçek bir spor kulübü forması giyen takım... Başında da Abdullah Avcı... Hani şu Milli Takım için çok erken diye yorumladığım teknik adam... Önüne gelen büyüğü çiğ çiğ yiyor... Seyircisi var mı? Yok gibi... Yazılı basındaki sütun yeri veya ekrandaki dakikası ne kadar? Var gibi, yok gibi neredeyse... Acaba diyorum, bu medyadaki fukaralığı mı bu takıma bu sonuçları almada yardımcı oluyor? Tabii ki santrforun kralını bulmada, savunma kanatlarını getirmede, takımı alternatifli bol oyuncuyla donatmadaki sırları da çok önemli...

Avrupa basketbolundaki kepazelik bakalım ne zaman düzelecek? Ya da öylece mi kalacak? Mesele mi? Mesele şu; FİBA ile Euroligue kapışması bakınız milli takımları da olumsuz etkilemeye başladı. Hem lig, hem Euroligue maçları arasına bir de milli maçlar serpiştiriliyor. Birçok milli oyuncu da artık kendi ülkelerinin milli takımlarında oynamama kararı alıyor... Böyle şey olur mu be? Bu arada FİBA’nın başkanının da bir Türk olduğunu hatırlatayım... Buna bir çözüm bulunamazsa, futbolun arkasından ilgi alanı en geniş olarak gelen basketbol da ayvayı yer haaa...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi