Kemal Öztürk

Kemal Öztürk

Kılıçdaroğlu’na tuzak mı kuruldu?

Kılıçdaroğlu’na tuzak mı kuruldu?

Acaba ben mi abarttım, yoksa onlar mı anlamadı diye düşünüyorum. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu öyle az-buz değil, bildiğiniz deprem yaratacak bir hamle yaptı.

Hesap uzmanı olduğunu her fırsatta söylüyor ya, elinde dekontlar, belgeler, kağıtlar hepimizi şaşırtan açıklamaları art arda yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ailesinin yurt dışına para kaçırdığını iddia ediyordu Kılıçdaroğlu. Doğal olarak herkes şoka girdi. 

Şimdi bu iddia, kırk yılda bir yapılacak, yapıldığında da sonucu istifa ile bitecek açıklamadır. Cumhurbaşkanı, ‘yurt dışına para kaçırdığımı ispatla istifa edeceğim’ dedi bu yüzden. Kılıçdaroğlu da bu belgeleri açıkladı.

Lakin açıklamanın şokunu üzerimizden atamadan, iddialarda adı geçen tüm isimlerin avukatı Ahmet Özel net, sert ve tereddütsüz bir şekilde bu belgelerin sahte, iddiaların da yalan olduğunu söyledi. O yetmedi, bu belgeleri savcılığa ve medyaya vermesini istedi. Yetmedi bir de tazminat davası açtılar. Üstüne bir de Cumhurbaşkanı aynı şeyleri söyledi. Bunlar da yetmedi, akşama doğru tüm isimler, tazminat miktarını attırdılar, bir de ceza davası için başvurdular.

CHP’Lİ YÖNETİCİNİN GARİP SÖZLERİ

Lakin CHP ne savcılığa gitti, ne belgeleri medyaya dağıttı. CHP’de bu konunun en önemli aktörlerinden bir siyasetçiyi aradım:

“Ne yaptığınızın farkındasınız değil mi? Sonu istifa ile bitecek bir sürece girdiniz. Bu iddialarınızın yalan olduğu anlaşılırsa, CHP ve genel başkanın siyaseten geleceği büyük tehlikeye girer” dedim.

“Genel Başkan hesap uzmanı, her halde belgeleri inceleyip gerçek olduğunu düşündü ki, bunları kamuoyuna açıkladı. Sonucun ne olacağını biliyordur tabi” dedi.

“Niye vermiyorsunuz belgeleri medyaya ya da savcılığa? diye sordum. “Ee ne güzel kamuoyu tartışıyor işte, biraz gündem olsun istiyoruz. Soruşturma önergesini kabul ederse AK Parti, hemen vereceğiz belgeleri medyaya. Yoksa bir basın toplantısı yapıp açıklarız sanırım” dedi.

ORTADA BİR TUHAFLIK VAR

Bu konuşmadan, ortalıktaki havadan, durumda bir gariplik olduğunu hissettim. Belgeleri incelediklerini, hata yapmanın mümkün olmadığını söyleseler de, ortada tuhaflık var bence.

Şöyle basit bir mantık yürütüyorum:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘benim ya da ailemin yurt dışına para kaçırdığımı ispatla hemen istifa edeceğim’ demişti ya. Şimdi Kılıçdaroğlu o belgeleri bulmuşsa, ortalığa döküp, herkese gösterip, tüm dünyaya yayıp, Erdoğan’ı istifaya zorlaması gerekmez mi? Sandıkta deviremediği Erdoğan’ı, dekontla devirme fırsatı bulmuşsa, böyle mi davranır?

Bir de, eğer Erdoğan ve ailesinin yurt dışına para kaçırdığını gösteren gerçek belgeleri ele geçirmişse biri, yapacağı ilk işin bu belgeleri tüm dünyaya, özellikle Rıza Zarrab’ın gündem olduğu ABD medyasına dağıtması gerekir ama yapmıyorlar.

Bu yüzden bir tuhaflık olduğunu düşünüyorum

ÜÇ İHTİMAL VAR

Bu tuhaflıkta üç ihtimal olabilir:

1. Belgeler yurt içi bankalardaki Dolar trafiğini gösteriyor ama Kılıçdaroğlu bunu anlamadı ve yurt dışına para transfer ediliyor sandı. Bu ihtimal en zayıfı. Zira bu kadar acemi değil Kılçdaroğlu.

2. Belgeler gerçek ama orada adı geçen aile fertleri bile ‘para kaçırdıklarını’ bilmiyor. Birisi onlar adına gizliden yaptı demek! Bu nedenle yalanladılar ve mahkemeye verdiler. Bu da hiç akla uygun değil.

3. Son olarak, birisi belgelerin üzerinde oynama yaptı, yurt dışına para kaçırılıyormuş gibi ayarladı ve Kılıçdaroğlu buna inandı.

KILIÇDAROĞLU’NA OPERASYON MU YAPILIYOR

Bu durumda Kemal Kılıçdaroğlu’na büyük bir kumpas kurulmuş demektir. Yani CHP’de kasetle ilk değişikliği yapanlar, dekontla ikinci değişimi yapacaklar. Benim aklıma en çok bu yatıyor.

Görelim bakalım bugün-yarın belgeleri medyaya dağıtacağız diyorlar. Belgeler gerçek çıkmazsa, yurt dışına para kaçırmadığı anlaşılırsa, kızılca kıyameti koparmak gerek. Çünkü Kılıçdaroğlu CHP gibi bir partiyi, yani iktidar alternatifi olan bir partiyi, bu tür asılsız iddialarla yalancı çobana çevirdi, inandırıcılığı kalmadı. Bu son olay da yalan çıktığında (ki öyle gözüküyor) artık Kılıçdaroğlu’nun kredisi siyasette bitmiş, ipi çekilmiş demektir.

Bakalım yerine kimi getirecekler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Öztürk Arşivi