M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Aksiyon Reaksiyon

Aksiyon Reaksiyon

HAMLE hep küfür cephesinden geliyor. Müslümanlar tepki veriyor. Ötekiler aksiyon, biz reaksiyon. Her krizde bir miktar bağırıp çağırıyoruz, sonra başka bir kriz çıkınca, onu unutup, yeni kriz konusunda bağırmaya başlıyoruz. Ne zaman aksiyon olacağız?.. Cevap: Birleşmedikçe ve medenîleşmedikçe aksiyon olamayız. Şifahî kültürlü bir toplum aksiyon olamaz.
**
Olup bitenler sebep değil, neticedir. Sebeplerini öğrenmedikçe, bilmedikçe başımıza gelenleri anlayamayacağız, çare ve çözüm bulamayacağız. Sebepler… Neticeler… Çareler çözümler… Bunlar mantık kültürü dairesi içindedir. Mantık kültürü yoksa çare ve çözüm de yoktur.
**
Türkiye’de her gün dört-beş milyon aziz ekmek çöpe atılıp israf ediliyormuş. Bu bir neticedir. Sebebi/Sebepleri nelerdir?... Dinsizlik, ahlaksızlık, beyinsizlik, cahillik… Bu sebepler giderilip, yerlerine gerçek dindarlık, gerçek ahlak, sağduyu, vicdan ve irfan getirilirse, günde bir tek ekmek bile çöpe atılmaz.
**
Şu anda bir milyon 200 binden fazla öğretmenimiz varmış. Bir milyon öğretmen adayı sırada bekliyormuş. Kapıları sonuna kadar açsalar beş milyon öğretmen olurmuş… Seksen milyonluk bir ülkeye bir milyon öğretmen çok değil mi? Sayıları iki milyon olursa, Türkiye bu kadar öğretmene nasıl maaş verecektir? Bu konuda akl-ı evvellerimiz ne düşünüyor acaba?
**
2016 yılında yapılan uluslararası PISA eğitim yarışmasında Singapur birinci olurken, Türkiye dibe düştü, nal topladı. Bu konuda aydınlarımız, âqil kişilerimiz, büyük düşünürlerimiz, evliya-i umur hazeratı ne diyorlar acaba?
**
Ana dili Türkçe olan çocuğumuz tam on iki yıl okumuş, lise diploması almış. Sonra tıp fakültesine girmiş, bir yıl hazırlık, altı yıl tıp okumuş. Daha sonra uzmanlık eğitimi görmüş… Yirmi küsur senelik uzun bir tahsilden sonra, büyük dedesinin Türkçe mezar taşını bile okuyamayacak kadar cahilmiş. Bu cahilliğin sebebi nedir acaba?
**
Bizim Latilokum bey, ekmek şişmanlatır diye yemeklerde ya hiç ekmek yemiyormuş, yahut birkaç lokma tüketiyormuş. Ekmeğin yerine tabak tabak ağır, nefis, kalorili yemekler yiyormuş. Buna rağmen kilo verip zayıflayamıyormuş. Şu Latilokum bey, ne şaşkın adammış?
**
Kucağına aldığı kedisi, sevinç mırıltıları çıkartarak tırnaklarıyla kazağını biraz zedelemiş. Mutlu bey buna hiç üzülmesin, kediyi azarlamasın. İyi kedilerin sahiplerine olan sevgisi bin kazağa bedeldir. İnternetten /cattherapy kediyle tedavi/ kelimeleriyle arasın, bilgilensin. İyi bir kedi, iyi bir insana mutluluk getirir. (Kedinin çektiği iplikleri, bir tığ ile düzeltebilirsiniz.)
**
Hiçbir akıllı, medenî, kültürlü insan, sabahleyin başladığı aynı yerde akşama kadar otlamaz. Dolaşır, yer değiştirir. Hep aynı yerde otlayıp yer değiştirmeyenler medenî olamaz.
**
Merak etmeyen kültürlü olamaz… Dikkat etmeyen kültürlü olamaz… Hafızası olmayan kültürlü olamaz. MERAK, DİKKAT, HAFIZA… Bunlar olamadan ilim, irfan, medeniyet olmaz. Bahçede elma ağacının altında otururken başına bir elma mı düştü? Düşüneceksin ve yer çekimi kanununu bulacaksın.
**
Lozan muahedesi bize göstermelik bir bağımsızlık verdi ama gizli protokolleri, bizi esir etti, yabancılaştırdı.
**
İspanyada Endülüs’ten kalan Kurtuba camii katedral de, İstanbul’daki Ayasofya niçin cami değil de müze?
**
1960’lı yıllarda Fransızcadan Zihniyetler başlıklı bir kitap tercüme ettirmiştim. Lise mezunu herkesin zihniyet konusunda doğru dürüst, ipe sapa gelir bir kompozisyon yazabilmesi ve imtihan heyetinden, 10 üzerinden en az 7 not alabilmesi gerekir. Zihniyet nedir?... Kaç çeşit zihniyet vardır?.. Türkiye’ye hangi zihniyet hakimdir?.. İslam zihniyeti ile cahiliye zihniyeti arasındaki farklar nelerdir?.. Akdeniz Latin zihniyeti ve kültürü… ABD’de hispanic zihniyet… Yunanistan’ı hangi zihniyet iflas edip batırdı… Müslüman zihniyeti… İslamcı zihniyeti… Kompozisyon yazacak yarışmacılara başarılar dilerim. Yazma müddeti bir buçuk saattir.
**
Konsomatris kıyafetli ve tavırlı liseli kız geceleyin yabancı bir erkeğin evine gitmiş, orada feci şekilde öldürülmüş, cesedi parçalanmış, her parçası ayrı bir yere atılmıştı. Vah vah!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi