Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

CHP’yi anlamak!

CHP’yi anlamak!

CHP kavga etmek zorunda. Kim olursa olsun kavga etmeli ki, içeride birliğini koruyabilsin.

CHP dışarıda kavga edecek birini bulamazsa, kendi içinde kavga eder. Kongre sürecinde yaşananlar bunu ortaya koyuyor.

Muhalefet, sadece muhalefet, ne olursa olsun muhalefet.. Bunu kendileri de itiraf ediyor. Bir teklifleri yok. İktidar ne derse aksini söylemeyi marifet sayıyorlar.

Doğrusunu söylemek gerekirse Kılıçdaroğlu da bunu çok iyi yapıyor. Yani bu anlamda Kılıçdaroğlu son derece başarılı. Haklı olup olmaması ayrı bir konu. Yenilip, yenilmemesi de önemli değil. Sonuçta her seferinde kendi küllerinden dirilip yoluna devam ediyor.

Kılıçdaroğlu savaşarak geri çekilmeyi başarı olarak görüyor. Parti imtiyazlı konumunu ve geleneksel ideolojisini terketse bitecek. Yani yeni bir yol, yeni bir yön partinin sonu olur. Çünkü parti kendi içinde 40 parça. Çoğu Kemalist de değil. Hepsi Kemalist olduğunu söylese de, onlar da artık Kemalizmle daha ileriye gidemeyeceklerini biliyorlar. Ama ona sıkı sıkıya sarılmak zorundalar. Çünkü onları bir araya getiren tek değer o. İmtiyazları da bu değerden kaynaklanıyor. Aslında Kılıçdaroğlu dışında kim gelse, partiye yeni bir kimlik kazandırmak zorunda. 19. yy sonunda oluşan kavram ve kurumlarla 21. yüzyılı açıklamak mümkün değil.

CHP artık bu anlamda “İnkılapçı” bir parti değil. Hatta Türkiye’nin en muhafazakâr partisi.

CHP’nin en büyük şansı, aynı zamanda şanssızlığıdır. Bakmayın CHP’lilerin Kemalist geçindiklerine, parti içindeki en zayıf ideoloji, en zayıf liderlik mevcut durumdaki sonuç. Diğer gruplar Kılıçdaroğlu giderse, Kemalizm’den vazgeçerlerse kendi liderliklerini ve ideolojilerini hakim kılamayacakları için, şimdilik Kemalizm’e ve Kılıçdaroğlu’na razı olmak durumdalar. Kılıçdaroğlu ve Kemalizm en zayıf halkalar. Herkes de bunun farkında, ama herkes, diğerleri bu yapıyı ele geçirmesin diye şimdilik Kılıçdaroğlu ve Kemalizm’e arka çıkıyorlar.

Yoksa söyler misiniz CHP, 6 ok’tan hangisini savunuyor bugün. “İnkılapçılık”şöyle dursun, Türkiye’nin en muhafazakâr partisidir CHP. “Laiklik” desen, biraz Alevilik ve biraz FETÖ’cülükle malûl. “Cumhuriyetçi” olamazlar, kendileri azınlık. Cumhuriyetçiler çoğunlukçudurlar. CHP ise ne cumhuriyetçi, ne de demokrat. “Cumhuriyet” sadece onların adında var. Cüce birinin soyadının “Uzun” olması gibi bir şey bu. “Halkçı” desen halkçı değiller. Çünkü halkın inanç, tarih, kültür ve geleneği ile başları dertte. Ne kaldı geriye! “Devletçi” mi? Yok ya hu, bunlar devlet düşmanları ile kol kola değiller mi, darbecilerle beraber hareket etmiyorlar mı? Devlet nerede CHP nerede! “Milliyetçilik” demeyin sakın. HDP ile DHKP-C ile kol kola giren biri nasıl milliyetçi olur!

CHP zaman içinde eriye eriye yok olup gidecek! Biraz sabırlı olmak gerek.

Bakın bu seçimde ne olacak?

AK Partinin en kötü ihtimalle alacağı oy % 46-47. Seçim ittifakı kesin gibi, MHP’nin son seçimdeki oyu en kötü ihtimalle % 12’den % 7’ye gerilemiş olsa, MHP faktörü doğuda AK Partiye varsayalım % 1 oy kaybettirse bile toplamda % 54 gibi bir değer ifade eder.

Daha önce % 25 oy alan CHP’nin oyları da en iyimser tahminlere göre % 22’ye gerilemiş durumda. HDP ile seçim ittifakı yapsa, HDP % 7 oy alsa, bunun batıdaki negatif etkisi ile toplamda % 28’den fazla bir rakama ulaşamaz. Halep orada ise arşın burada. Hesap ortada. “Kedi”yi de tartın “Ciğer”i de. % 54+% 22 = % 76. Bu rakam küsuratlarla % 78’dir. Kalan % 22; % 5 bağımsızlar ve diğer partiler. Kaldı mı % 17.

Bu % 17 kimlerden oluşuyor. Bu eğer İYİ Partinin oyu ise, bu oy nereden geliyor? İyi Partinin oyu hakkında en iyi tahmin % 7. 

Burada dikkat çeken bir tespit var. Bir araştırmaya göre, İYİ Parti’ye yönelen oyların % 33’ü CHP’den, % 26’sı MHP’den, % 18’i AK Parti’den ve % 23’ünün kararsızlardan ve diğer partilerden geldiği belirtildi. Yani İyi Partiye giden oylar sanıldığı gibi AK Parti ve MHP’den değil, CHP’den gidiyor. Bu oran % 33. Yani İyi Partiye giden 3 oydan 1’i CHP’den gidiyor. 2. sırada MHP var. Bu oran % 26. Yani İyi Parti’nin oylarının dörtte biri gibi.. 3. sırada Kararsızlar var: % 23. AK Partiden giden oylar % 18 ile 4. sırada.

Eğer gerçekten % 17 gibi bir oy oranından söz ediyorsak bunun yaklaşık % 6’sının CHP’den gitmesi gerek. % 4’ü MHP’den, % 3’ü kararsızlardan ve AK Parti’den % 2 gitmesi gerek.

Yani o zaman, AK Partinin oyunun % 49 olması gerek. MHP ile % 56-57 filan olması gerek. CHP’nin oyunun % 22 değil, % 19’a düşmüş olması gerek. HDP ile % 26’ya geriler. CHP İyi Parti ile birlik olsa % 43..

İşte böyle. Ya Meral Akşener’in söylendiği gibi bir oyu yok, ya da durum bu.

Akşener’in % 17 oy alması için AK Partinin bölünmesi gerek. Bunun için birileri Gül’e bel bağlamış görünüyor ama, Gül böyle bir “yaş tahta”ya basmayacaktır. Birileri Gül’ü “mayınlı tarlada top oynama”ya ikna için Gül’ün eşiğini aşındıradursunlar Erdoğan restini çekti. Eski AK Partili bazı siyasiler bu kirli oyunda figüran olmaya kalkarlarsa bu onlar için siyasi bir harakiri, bir intihar anlamı taşıyacaktır.

Hatta bu günden sonra eğer birileri susarak da olsa, bu kirli oyunun içinde adının geçmesine ses çıkartmayacak olursa, bu sükutun da faturası onlar için ağır olacaktır.

Bu tehlikeli senaryonun arkasında kimlerin olduğu biliniyor. Bu süreçte ne yapmak istedikleri de. Bu gerçeği bile bile bu oyuna alet olanlar aslında 15 Temmuz çetesinin yedek, 2. gruptaki uyuyan hücrelerinin legal uzantıları gibi bir rol üstlenmiş olacaklar.

15 Temmuz gecesi nerede oldukları, kimlerle temas içinde oldukları bilinmeyen ve bugün dut yemiş bülbül gibi susan birilerinin şu günlerdeki hareketlilikleri de ilginç. O birileri şu günlerde AK Partili, aday gösterilmeme ihtimali olan birileri ile müşavereler yapıyorlar!?.

Eğer gerçekten İyi Parti kendi oyunun üçte birini CHP’den alacaksa bu gerçekten iyi bir haber olacaktır. CHP’yi İyi Parti bitirmiş olacak. Tıpkı daha önce Genç Partinin yaptığı gibi AK Partinin yeniden tek başına anayasal çoğunluğa ulaşmasını sağlayacaktır. Ben Akşener’de bu istidadı görüyorum!? Bakın, bu hesap, bugün evde yapılan bir hesap, bu hesabın çarşıya uyup uymadığını o gün göreceğiz ama, yarın için, “bir ihtimal daha var” onu yazacağım. Ama yarınki hesap CHP ve İyi Partilileri ve HDP’lileri üzecek gibi.

Bekleyip göreceğiz. Görelim Mevla’m neyler. Selam ve dua ile..

Son haberi biliyorsunuz, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında PKK ve DHKP-C propagandası, Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve kurumlarını aşağılamak, Cumhurbaşkanına hakaret suçlarından soruşturma başlatıldı. Hatun kişi çok hızlı çıktı. “Mustafa Kemal’in askeri” olmayı reddeden bir CHP’li, İstanbul İl Başkanı oluyor. CHP’de neler oluyor dersiniz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi