Yusuf Kaplan

Yusuf Kaplan

Çanlar, Amerika için çalıyor...

Çanlar, Amerika için çalıyor...

Türkiye, Yahudi gücü’nün kolonisi olan Amerika’yla savaşıyor aslında. Uzun vadede asıl hedefi Türkiye’yi parçalamak, mazlumların umudunu söndürmek olan, zorbalığın ve haydutluğun sembolü bir güçle!

Türkiye, psiko-kültürel ve psiko-tarihsel dinamiklerini ilk defa aktive etti, hayata ve harekete geçirmeye başladı ve şu hâliyle bile, en zor şartlarda, hâlâ adaleti, hakkaniyeti elden bırakmıyor: Afrin Afrinlilerindir başlıklı bildiriler dağıtıyor Suriye’de!

Batılıları korkutan şey bu işte: Ruhun dirilişidir bu! Biz gelince, Batılı emperyalistlerin bölgeden kaçınılmaz olarak gidecekleri gerçeği!

MADDÎ GÜÇ YIKAR, MANEVÎ GÜÇ YAPAR...

Tarihi, maddî güce dayalı uygarlıklar yapmaz. Onların yaptığı şey, yakmak, yıkmak ve yağmalamak yalnızca.

Roma uygarlığı, Firavunlar Mısır’ı, bunun en çarpıcı örnekleri.

Maddî güç, maddeyi, gücü, araçları kutsar; bir hegemonya üretebilir elbette ama sonuçta insanlığa kan kusturur maddî gücü kutsayan pagan uygarlıklar. Ama âkıbetleri hüsrandır bunların!

O yüzden Roma da, Firavunlar Mısır’ı da mezarlık şimdi.

Tarihi yapan medeniyetler, insanlığa anlam katan, değer katan, ruh sunan medeniyetlerdir.

Bu medeniyetler, fiilen / bedenen yok olsalar bile, ruhen yaşarlar. Başka bir ifadeyle, kendileri, tarihten bedenen silinse bile, ilkeleri, insanlığa armağan ettikleri değerler ve sundukları ruh, yaşar. 

Osmanlı medeniyeti gibi meselâ! 

İnsanlar, dünyanın dört bir tarafında bunun için dua ediyorlar bize!

Bugün insanlığın sahip olduğu, insanca bir hayat sürdürülmesini mümkün kılacak bütün köklü ilkeler, değerler ve ruh, peygamberlerin öncülük ettiği vahiy medeniyetleriyle, bilge insanların temellerini muhkem bir şekilde attığı kadîm medeniyetlerdir.

O yüzden şöyle bir cümle kurabiliriz: Uygarlığın özü şiddettir; medeniyetin özü hikmet.

Hikmeti yakalayabilen medeniyetler, yeniden insanlığın önünü açabilecek yolculuklara öncülük edebilirler...

Amerika, maddî gücü kutsayan pagan bir uygarlık. 

Fernand Braudel, Roma’nın kurduğu Pax Romana düzenini, “silahlı barış düzeni” diye tarif etmişti. 

Pax Americana, silahlı da olsa barış düzeni kurmayı başaramadı bile!

DEVÂSÂ BİR ÇÖL: AMERİKA!

Amerika üzerinde düşünmek gerekiyor...

Amerika ne? 

Kofluğun adı ve adresi...

Köksüzlüğün...

Ruhsuzluğun...

Sığlığın...

Devâsâ bir çöl Amerika!

O yüzden haydutlaşıyor...

O yüzden önüne gelen yeri işgal ediyor, yakıyor, yıkıyor, harabeye çeviriyor...

Çölleştiriyor dünyayı...

Bir zamanlar “Amerikan rüyası” diye bir masal vardı: Onyıllarca anlatıldı, insanlığın beyni yıkandı.

ABD, her yere, “özgürlük getireceğiz”, diyerek giriyor ama girdiği her yeri cehenneme çeviriyor sonunda!

Irak, Suriye, Somali, Afganistan, Latin Amerika ülkeleri bunun ürpertici örnekleri.

ABD’nin hegemonya kurma stratejisi: İstikrarlı istikrarsızlıkoluşturmak.

Dünya ABD’den kurtulmadıkça günyüzü göremeyecek!

Amerika’nın, dünyaya -tıpkı Osmanlı gibi- adalet, sulh ve selamet armağan edememesinin nedenleri burada gizli.

Ruhsuz çünkü. Ruhsuz ve Köksüz!

Birinci sınıf düşüncesi, kültürü, sanatı yok Amerika’nın... Tarihi, hafızası, derinliğin müzikalitesi de yok.

Ayartıcı, tüketici, tüketeni de tüketen sığ popüler kültürü var sadece...

Köksüzlükten ve ruhsuzluktan devrilecek Amerika...

ABD, ÇÖKÜŞÜNÜN

DİNAMİTLERİNİ DÖŞÜYOR...

“Amerika, aşırı şişmiş bir balon gibi... 1 iğne patlatmaya yetecek!” demişti cins adam Jean Baudrillard.

ABD, Bosna katliamından bu yana,çöküşünün dinamitlerini döşüyor...

İşgal, katliam, kan ve gözyaşı, “Amerikan rüyası”nı, kâbusa dönüştürdü!

Türkiye’nin gelişi, ABD hegemonyasının sonunun başlangıcı olacak...

50 yıl içinde yeni bir dünya kurulacak, Türkiye, yeni bir dünyanın kurulmasında kurucu rol oynayacak...

O yüzden iyi hazırlanmamız gerekiyor: Hem maddî hem de daha çok da manevî (fikir, sanat, eğitim, gençlik ve medyada) köklü, uzun soluklu atılımlar yapmamız şart.

İki cephede de çok iyi hazırlanırsak; etrafımızı kuşatan emperyalistlere, tuzaklarına karşı dikkatli olursak ve  büyük hata yapmazsak, dünya tarihinin yapılmasında yeniden belirleyici, kilit roller oynayabiliriz -Allah’ın yardımıyla.

Sözün özü: Çanlar, Amerika için çalıyor...

Canlar, mazlumlar Türkiye için duaya duruyor...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yusuf Kaplan Arşivi