Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

Gelecek böyle gelmemeli!

Gelecek böyle gelmemeli!

Şimdi gelin şu sözleri dikkatle okuyalım...
"Çok uzun zamandır doğa bize kurallarını dayatıyordu.
Şu ana kadar yaklaşık 100 milyar insan bu yüzden öldü. Bu çok geniş çaplı bir soykırımdır.
Şimdi kaderimizi elimize alacağımız yeni bir çağa girdik. Her şey değişecek."
İlk kafa naklini yapacak ekibe başkanlık etmek üzere Çin'e yerleşen Prof. Sergio Canavero'nun sözleri bunlar.
Cansız beden üzerindeki deneyi başarıyla tamamlayan İtalyan cerrah "son iki yılda Amerikalılar bizi durdurmak için her yolu denediler; beni öldürebilirler de ama bu iş eninde sonunda yapılacak" demeyi de ihmal etmemişti.
Bilmiyorum, bu haberlere bakmadan geçiyor musunuz?
Yoksa okuyup üzerinde düşünüyor musunuz?
Mesela "Yeniden nasyonalist ABD/ Küreselci vizyonun egemenliğine giren Çin" kavgasını bu türden gelişmeler açısından da değerlendiriyor musunuz?
Ya o "soykırım" lafı...
Gelmiş geçmiş bütün ölümlere neden "soykırım" muamelesi yapılıyor?
Arkasında nasıl bir proje var?

***
Geçen cumartesi bu köşede "Bedene veda çağı"ndan dem vurunca, bazılarımız bir bilim-kurgu fantezisini konu ettiğimi sandılar.
Oysa dikkat edilse, görülmeyecek gibi değil.
Tıp endüstrisinin hamur gibi yoğurmaya başladığı bedenimiz zaten şimdiden ninelerimizin, dedelerimizin bedeninden uzaklaştı.
Her şeyden önce bedene bakışımız değişti.
On yıl önce ölen kocasının dondurulmuş spermleriyle gebe bıraktırılan 62 yaşındaki Sicilyalı kadının beden ve yaşam algısını düşünün...
Ya da şu göklere çıkardığımız "önleyici tıp" kavramını düşünün...
Ve söyleyin...
Önleyici tıbba göre aslında herkes (kendinden habersiz ve bağımsız olarak) bir tür hasta sayılmıyor mu?
Hepimiz potansiyel hastalar olarak "hiza"ya sokulmadık mı?
***
Zihnimiz, kültürümüz, talim terbiye modelimiz bu gerçeklerle derinden hesaplaşmayahazır mı? Hiç sanmıyorum.
Sosyal medya deseniz...
Ortalık hâlâ 1960/70'lerdeki gibi teknolojik gelişme hayranlarıyla dolu. Yapay zekâ, robotik gelişme, genetik buluş videolarına hayran hayran bakıyorlar.
Tatlı tatlı uyuyorlar yani.
Bu aynı zamanda bize sunulan ne varsa, sorgusuz sualsiz "uyma" anlamına da geliyor.
Oysa gelecek böyle gelemez!
Gelmemeli!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haşmet Babaoğlu Arşivi