Hüseyin Gülerce

Hüseyin Gülerce

Cumhuriyet ve Silahlı Kuvvetler

Cumhuriyet ve Silahlı Kuvvetler

Cumhuriyet'in 85. yılında Türkiye'nin tek bir problemi vardır; Cumhuriyet'i, demokrasi ile taçlandırmak... Türkiye ancak olgun bir demokrasi sayesinde, din ve vicdan hürriyetinin garantisi "demokratik laiklik" ile kendisinden beklenen, kendisine yakışan bir hamle yapabilir.

Çözüm; herkesin, her kurumun kendi konumunda kalarak kendi işini yapmasındadır. Kimsenin, üstüne vazife olmayan, uzmanlık alanı olmayan sahalara müdahil olmamasındadır. Millet iradesini esas kabul etmesindedir. Hepimiz, demokrasi ve hukukun üstünlüğü, herkesin hesap veriyor olması ve şeffaflık dışında bir yol olmadığı gerçeğini samimiyetle teslim etmeliyiz.

Sıkıntı şuradadır; bunu askere nasıl anlatacağız? Silahlı Kuvvetler ancak kışlasında kalırsa, Cumhuriyet'in ve demokrasinin, en az kendisi kadar sağlam bekçilerinin bulunduğunu, bu milletin özünde, hamurunda insan sevgisi, merhamet, adalet, birlikte yaşama iradesi bulunduğunu, Cumhuriyet'in en büyük teminatının, bu sağlam bünye olduğunu nasıl anlatacağız? Bu millete güvenmek gerektiğini nasıl kabul ettireceğiz?

Bu millet dinini doğru anlamıştır. Bu topraklarda din devleti olmamıştır. Bu topraklarda din adamlarının, yönetimi ele geçirme gibi bir saplantısı hiç olmamıştır. Bu topraklarda Hacı Bayram-ı Veli'ler, Yunus'lar, Mevlânâ'lar, Hacı Bektaş'lar, Akşemseddin'ler isim yapmıştır, onlar önemsenmiştir. İktidar kavgası için, siyaset hırsı ile evet dini alet etmek isteyenler çıkmış, insanımıza tarih boyunca acılar yaşatanlar olmuştur. Ama bu, dinin kabahati değil, din adına yanlış yapanların kabahatidir.

Bu millete, dinini samimi olarak yaşamak isteyen bu büyük millete, dininden dolayı düşman muamelesi, potansiyel tehlike muamelesi yapmaktan daha ağır bir hakaret, bühtan olamaz. Cumhuriyet, dine rağmen, bu milletin inancına rağmen kurulmuş değildir. Cumhuriyet, cumhurun, halkın rejimidir. Testinin içinde ne varsa, dışarı onu sızdırır. Bu millet Müslüman'dır ve hayatına akseden Müslümanlık'tır. İnançlarını yaşama, bugün evrensel bir insan hakkıdır, Anayasa'nın tanıdığı haktır... Cumhuriyet, dinimizi öğrenmemize, Kur'an'ı öğrenmemize, dini yaşamamıza engeller çıkartılsın diye kurulmadı. Bu ülkede, halk dinini öğrensin diye imam hatip liselerini açan Cumhuriyet Halk Partisi iktidarıdır. Kur'an kurslarını önemseyen Cumhuriyet hükümetleridir.

Kimse, laiklik deyip bu hakları budamaya kalkamaz. Bu milletin, demokratik laiklikle bir problemi yoktur. Problem çıkartanlar; laikliği bu milletin samimi Müslümanlığına karşı bir cendere gibi kullanmaya kalkan, insan haklarını da, demokrasiyi de, özgürlükleri de hiçe sayanlardır... Laiklik; bir uzlaşma zemini, din ve vicdan özgürlüğü teminatı olarak kabul edildiği zaman, bu ülkede dini siyasete alet etme tartışmaları da son bulur. Devletin gücü elinde bulunduran kurumları, yanlış üstüne yanlış yaptıkça, bu millet çareyi, gözlerinin içine bakan siyasi ekiplere destek vermekte görmeyecek de ne yapacak?

Türkiye, Cumhuriyet'e rağmen, halkın seçtiklerine dur denilen bir ülke oldu. Demokrasi var diye halk seçiyor, elitlerle birlikte hareket eden askerî bürokrasi dur diyor. Yeniden seçim dönemlerine dönülüyor, halk yine aynı çizgide toplanıyor. Bu defa bürokrasi daha da kızıyor. Halk, çizgisinde yine ısrar ediyor. Bu defa içte huzursuzluk, gerilim, kutuplaşma artıyor. Bu, kısır bir döngüdür. Türkiye'ye enerjisini boşa harcatıyor.

Halbuki asker kışlasına dönse.. halka, derin Türkiye'ye güvense.. demokrasinin güçlenmesini, geleceğimiz adına önemli bulsa, inanınız Türkiye şaha kalkar.

Cumhuriyet'in 85. yılında şapkamızı önümüze koyup bir daha düşünelim. Kendi işini yapan, Türkiye'nin dış güvenliğini en iyi şekilde korumak için yapılanan, milli harp sanayiini geliştiren, dünyanın en güçlü ordularından biri haline gelen bir silahlı kuvvetler, bu milletin en büyük övünç kaynağı olur. Elitlerin at oynattığı bir rejimin değil, demokrasinin kuralları içerisinde heybetli duran, milletinin ve onun değerlerinin temsilcisi bir silahlı kuvvetler...

Siz Türkiye'yi o zaman görün.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Gülerce Arşivi