M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Üretmeden Tüketmek

Üretmeden Tüketmek

Dünya geçiminin, herkesin bilmesi gereken ana kuralları vardır. Bunlardan birkaçını sıralıyorum:

Ürettiğinden fazla tüketen bir toplum sıkıntı çeker.
(Müslümanlar için) Geçimde bereket kavramı vardır. Allahın nimetlerini israf eden, azgınlık yapan bir toplumun geçiminden bereket gider, sıkıntılar oluşur.
Ekmek Allahın aziz bir nimetidir. Günde birkaç milyon ekmeği çöpe atan bir toplumun başı sıkıntıdan kurtulmaz.
Tarla, bağ, bahçe, bostan, otlak olarak kullanılması gereken topraklarını iskâna açan, her tarafı beton binalarla dolduran bir ülke; hububat, bakliyat, sebze, meyve sıkıntısı çekmeye mahkûmdur.
Türkiyenin dışarıdan soğan, patates, buğday, pirinç ve öteki besin maddelerini ithal etmesi kabul edilebilir bir şey değildir.
Arsaya, binaya, betona yatırılan trilyonlarca dolar, verimli sermaye olmaktan çıkar, ölü para haline dönüşür.
Devletin, ülkenin, halkın parası, ihracata yönelik sanayie yatırılmalıdır.
İsraf bir toplumu çökertir.
Nimetlere küfran, şükürsüzlük sıkıntılara yol açar.
Kanaat tükenmez bir hazinedir.
***

AKILSIZ TELEFONLAR
O cihazın akıllı olup olmadığı çok şüphelidir.

***

Denildiği gibi cihaz akıllı olsa bile kullanıcısını akılsız yapar.

***

İstisnaları var mıdır?..

Olabilir, insanı bilgilendirecek, akıllandıracak, aydınlatacak, uyaracak faydalı kültüre sahip kılma vasıtası ve vesilesi olursa.

***

Cep telefonu bağımlılık yapar mı?

Bunda hiç şüphe yoktur, milyonlarca insanımız bağımlısı olmuştur.

***

Cep telefonu bağımlılığı insanı ne hale getirir?..

Robotlaştırır, zombileştirir, köleleştirir, insanı insanlıktan çıkartır.

***

Müslüman için cep telefonunun en büyük zararı nedir?..

En büyük sermayesi olan zamanını yani ömrünü israf ettirir büyük gaflete düşürür.

***

Yaşayan ölüler cep telefonuyla konuşur mu?

Evet, bol bol konuşurlar.

***

Ölüler cep telefonuyla konuşur mu?..

Onlar konuşmazlar, iş işten geçmiştir.

***

Cep telefonuna üç bin lira vermiş, çok faydalı ve lüzumlu bir kitaba yirmi lira vermiyor...

Bırakın şu zavallı robotu...

***

Cep telefonu konusunda akıllı uslu bir adam gördün mü?..


Bundan beş sene önce efendi bir genç görmüştüm; pahalı, lüks, statü telefonunu satmış, parasının üçte biriyle ucuz ve mütevazı bir cihaz almış, geri kalanıyla faydalı ve lüzumlu kitaplar edinmişti.

***

Cep telefonu ahir zaman alametlerindendir.

***

Cep telefonu lüzumlu bir ihtiyaçsa elbette kullanılabilir. Statü haline gelirse, vakit ve para israfına yol açarsa zararlı olur.

***

Serveti iki milyar dolar olan Amerikalı bir zenginin cep telefonu yokmuş... Akıllı adammış.

***

Türkiye’de cep telefonu konusunda ne var?..

Dehşet verici bir çılgınlık var.

***

Katlanabilen cep telefonları çıkmış buna ne diyorsun?..

Buna önem verenin aklı katlanmıştır.

***

Güney Kore Samsung’u Finlandiya Nokia’yı dünyaya satıyor da biz Türkiye’nin niçin dünya çapında yüzde yüz yerli ve millî bir cep telefonu yok?..

Bu, bizim akıllı veya akılsız olduğumuzun göstergesidir.

***

Cep telefonu günah mıdır?..

Bağımlı olmak günahtır. İhtiyacının ötesinde pahalı ve lüks cihaz almak günahtır. Vaktini ve ömrünü israf etmek günahtır. Gevezelik ve zevzeklik etmek günahtır.

***

Annesine veya zevcesine telefonla “bu akşama ne pişirdin” diye sormanın hükmü nedir?

Gevezeliktir, zevzekliktir, boş laf etmektir. Olgun ve bilge Müslüman bunu yapmaz.

***

Lüks pahalı ikiye bükülebilir, sabah mavi öğlen pembe akşam yeşil renge bürünen telefona bir çuval para vermenin hükmü nedir?

Hafif akıllılıktır.

***

Müslümanlar telefonla konuşurken hangi sözle başlamalıdır?..

Es-Selamualeyküm demelidir.

***

Selamdan hoşlanmayan bir laike ne demelidir?

İyi günler veya merhabalar diyebilirsiniz. Selama karşı olan birinin günü iyi olmaz ya.

***

Türkiye halkı şimdiye kadar telefon cihazlarına telefonla konuşmaya yekûn olarak ne harcadı dersiniz?

Herhalde on milyarlarca lira harcamıştır. Bu paranın yarısı tasarruf edilmiş olsa ihracata yönelik yüzde yüz milli ve yerli otomobil fabrikası, dev bir elektronik sanayii kurabilirdik.

***

Cep telefonuyla selfie yapmaya ne diyorsun?..

Çok üzücü kazalar oluyor. Birisi uçurumun kenarında selfie yaparken ayağı kaymış düşmüş paramparça olmuş.


***

Akıllı telefon konusunda ölçülü dengeli olmak mümkün müdür?..

Mümkündür ama çok zordur. Bunun için akl-ı selim sahibi olmak gerekir.

***

İKİ JAPON AĞACI
Birdenbire hatırıma geldi, içim cız etti. Sultanahmet havuzlu parkın köşesinde Haseki Hamamı’na yakın iki Japon kiraz ağacı vardı. Mayıs ayında harika çiçekler açıyorlardı, turistler resmini çekiyordu. Parkı tanzim ederken vicdansızlar onları gaddarca, acımasızca kestiler. Nasıl kıydılar onlara?

***

Evin hanımı Bosnalıydı, misafirlerine Bosna mantısı hazırlamıştı. Saatlerce emek vermişti. Misafirler önlerine konan böreklere doğru dürüst bakmadılar bile. Hülagû çerileri gibi canavarca saldırdılar kısa zamanda tabaklarını silip süpürdüler. O nefis yemeği yedikten sonra, Mestinaz hanımefendi ellerinize sağlık bu mantılar şaheserdi büyük damak zevki aldık diyerek taltif bile etmediler.

***

Üniversiteli Müslüman gençleri himayeleri altına alıyorlar, onlara burs veriyorlar, yurt imkânı sağlıyorlar, yediriyorlar, lakin yetişmeleri, olgunlaşmaları için bir şey yapmıyorlar. Böyleleri büyük vebal altındadır. Gençlerimizi iyi yetiştiremeyenler az değil, çok sorumlu ve suçludur.

***

Canım sıkıldı internetten şu konuları aradım, baktım, seyrettim, dinledim, faydalandım, huzur buldum: Dünyanın en güzel kuşları... En güzel papağanları... En güzel balıklar... En acayip kuş yuvaları... Eşek arılarının çamurdan yaptığı yuvalar... Bülbüllerin ötüşü... Dünyanın en güzel böcekleri... İgor Strawinsky’nin, bülbüllerin neşidelerinden ilham alarak yaptığı bestenin icrası.

***

Kemalist bir gazetede, laiklerin birleşmeme inadı konusunda bir başlık gördüm. Demek ki, Müslüman kesimdeki birleşmeme inadı sadece onlara mahsus değilmiş.

***

Öfke ve politika barut ile ateş gibidir, ikisi beraber olmaz.

***

Ah biraz vasıf, biraz ciddiyet, biraz akl-ı selim, biraz mantık...

***

İyiye mi gidiyor, kötüye mi?

Manzaraya bak, anlarsın.

***

Ramazan için faydalı bir broşür çıkartmak istiyorum. İnşallah bu işi yapabilirim. Çok büyük bir bütçeye, muazzam imkânlara sahip Diyanet İşleri Başkanlığının mübarek ayda dağıtılmak üzere en az yirmi çeşit çok faydalı ve lüzumlu broşürler hazırlatıp yayınlaması, bunların her birinin en az bir milyon adet basılması gereklidir. Bilhassa ahlak konusunda. Bugünkü ahlakımız dökülüyor.

***

Kemalizmin din haline gelmesinde şifahî kültürlü Sünnî Müslümanların rolü büyüktür.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi