Mustafa Selçuk

Mustafa Selçuk

Cehl­-i mü­rek­kep

Cehl­-i mü­rek­kep

Bil­me­mek de­ğil öğ­ren­me­mek ayıp­tır” de­miş ata­la­rı­mız. La­kin öğ­ren­mek için ön­ce bil­me­di­ği­ni ka­bul et­mek la­zım... Bi­li­yor­muş gi­bi ko­nu­şan, ah­kam ke­sen in­san­la­rın, için­de bu­lun­duk­la­rı ce­mi­ye­te ver­dik­le­ri za­rar hiç de ha­fi­fe alın­ma­ma­lı... He­le gü­nü­mü­zün na­mü­te­na­hi ile­ti­şim or­ta­mın­da bu za­rar ki­mi za­man tah­rip bo­yu­tu­na bi­le va­ra­bi­li­yor. Yıl­lar ön­ce oku­du­ğum bir ki­tap “en­for­ma­tik ce­ha­let”i an­la­tı­yor­du. Bu­gün tür­lü mec­ra­lar­dan üze­ri­mi­ze her çe­şit en­for­mas­yon bo­ca edi­li­yor. TV’ler, ga­ze­te­ler, in­ter­net zih­ni­mi­zin is­ti­ap had­di­ni zor­lar­ca­sı­na bil­gi akı­tı­yor üze­ri­mi­ze... Me­se­la en gün­cel me­se­le olan eko­no­mik kri­zin hak­kın­da, bir­bi­ri­ne ta­ban ta­ba­na zıt on­lar­ca yo­rum, gö­rüş ve ana­liz din­li­yo­ruz. Ve zi­hin­le­ri­miz çor­ba­ya dö­nü­yor, doğ­ru ile yan­lı­şı ayır­det­me me­le­ke­miz du­mu­ra uğ­ru­yor. Bir sü­re son­ra bil­di­ği­miz şey­ler­den bi­le şüp­he et­me­ye baş­lı­yor, mü­te­red­dit ha­le ge­li­yo­ruz. En­for­ma­tik ce­ha­let tam da böy­le bir şey iş­te...
***
Tah­sil ve ih­ti­sas­laş­ma, Tür­ki­ye gi­bi en­te­lek­tü­el ka­pa­si­te­si sı­nır­lı ül­ke­ler­de ha­ya­ti öne­mi ha­iz bir ih­ti­yaç... Adam nok­sa­nın­da or­ta­lı­ğa dö­kül­müş, kö­şe­le­ri tut­muş ni­ce ki­fa­yet­siz muh­te­ris, ya­rım ya­ma­lak tah­sil­le­ri ve der­me çat­ma kül­tür­le­ri ile ih­ti­ras­la­rı­nı bir­leş­ti­rin­ce, bu­lun­duk­la­rı ku­rum, top­lu­luk ve şir­ket için cid­di bir teh­li­ke oluş­tu­ru­yor­lar. Bi­li­yo­rum id­di­asın­da olan ama “bil­me­yen” bu in­san­lar top­lu­mun ener­ji­si­ni de tü­ke­ti­yor­lar.
***
Bu tür “kat­mer­li ca­hil­le­rin” “adam” ye­ri­ne kon­du­ğu ce­mi­yet­ler, ge­nel­de “kaht-ı ri­cal” ya­ni do­na­nım­lı adam yok­lu­ğu ya­şa­yan­lar­dır. Oku­duk­la­rı bir­kaç ki­tap­la ve­ya li­sa­nı­nı bi­le an­la­ma­dı­ğı ya­zar­lar­dan “apar­dı­ğı” cüm­le­ler­le mü­nev­ver olu­ver­di­ği­ni zan­ne­den­ler as­lın­da sa­de­ce ma­lu­mat­fu­ruş­luk yap­mak­ta­dır­lar. O yüz­den hep yü­zey­sel kal­mak­ta, -ol­ma­yan- bil­gi­le­riy­le de­ğil, iç­gü­dü ve hırs­la­rıy­la dav­ran­mak­ta­dır­lar; ha­liy­le za­rar ver­me po­tan­si­yel­le­ri art­mak­ta­dır. Ba­kın çev­re­ni­ze, iş­le­me­yen, ça­lış­ma­yan her pro­je­nin, ku­ru­mun, şir­ke­tin bir yer­le­rin­de bu adam­lar­dan var­dır mu­hak­kak...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Selçuk Arşivi