(HAARP- Yüksek Frekanslı Etkin Güneşsel Araştırma Programı) Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve Alaska Üniversitesi tarafından ortak yürütülen iyonosferinözelliklerini ve davranışlarını araştırmak üzere Alaska'da sürdürülen çalışma. Bu fikir, ilk kez Sırp asıllı ABD'li bilim adamı Nikola Tesla tarafından ortaya atılmıştır.)
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Övün Ahmet Ercan, suni depremin Tesla tarafından laboratuvar ölçeğinde yıllar önce denendiğini ancak alan ölçeğinde bir deprem yaratmanın mümkün olmadığının gözlemlendiğini anlattı.
Büyük bir deprem yaratmak için çok büyük bir enerji gerektiğini aktaran Ercan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suni deprem konusu en çok Gölcük depremi için söylendi. Yok İsrailliler, yok bilmem neler falan diye. Gölcük depreminden çıkan enerji yaklaşık 132 atom bombası gücünde. Bu enerjinin yüzde 25'lik kısmı da boşalmadı henüz. Orada duruyor. 132 atom bombası gücündeki bir enerji dünyadaki bugünkü teknolojiyle üretilmiyor. Bunu sadece deprem üretiyor. Şimdi bu kadar enerji üreterek ne yapıldı? Yaklaşık 180 kilometrelik alan yırtıldı ve yer, kırık boyunca bir yerden diğer yere 2-2,5 metre kaydı. Yani güney bölüm, Bursa'nın, Yalova'nın, Karamürsel'in bulunduğu kesim, kuzeydeki İstanbul yarımadasına göre 2,5 metre Ege denizine doğru kaydı. Aynı zamanda 180 kilometre yırtıldı. Şimdi dolayısıyla bu güçte bir elektromanyetik alanı uzaktan Amerika'dan veya İsrail'den oluşturmak zaten mümkün değil. Bu gücü teknolojik olarak, bugünkü elektrik ve elektromanyetik alan gücü olarak oluşturma zaten mümkün değil. Dolaysıyla bunların hepsi bilim dışı söylentilerden başka bir şey değil."
'İNŞAAT SANAYİNİN İHRACATINI DURDURMAK İÇİN YAPILAN BİR SÖYLEM'
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, bazı suni hareketlerle küçük çaplı depremlerin olabildiğini, Amerika'nın Colorado eyaletindeki petrol kuyularına su basıldığında, sürtünme kat sayısı düştüğü için 2.5-3 büyüklüğünde depremlerin meydana geldiğini söyledi.
Ancak geçmişte "17 Ağustos Marmara depremini Amerikalılar tetikledi", son dönemde Fransızların "Türkiye'de Amerikalılar tarafından büyük deprem tetiklenecek" söylemlerinin tamamen hayali olduğunu vurgulayan Üşümezsoy, "Bu düşünce, Amerika'yı Allah yerine koymaktır." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Üşümezsoy, 17 Ağustos depreminden sonra "Marmara'da boydan boya kırılacak", "8 büyüklüğünde deprem olacak", "İstanbul yerle bir olacak, Marmara ensdüstrisi yıkılacak." denilerek Türkiye'de ekonomik bir deprem yaratıldığını aktardı.
Son olarak FETÖ kalkışmasının ardından "8'lik deprem geliyor." denilerek, Türkiye ekonomisini olumsuz yönde tetikleme girişimlerinin olduğunu dile getiren Üşümezsoy, şöyle devam etti:
"Türkiye'deki inşaat sektörü, sektör olmaktan çıkarak sanayi oldu. Bu sanayinin, yapılan yeni bina stoğunun ihracata ihtiyacı var. Ama 'büyük deprem olacak' demek, halkı korkutmaktan çok, inşaat sanayinin ihracatını durdurmak, pazarlanmasını engellemek için yapılan bir söylem. Büyük deprem riski yaratılması olgusu, aslında büyük ekonomik deprem yaratılması için depremin kullanılmasıdır.
17 Ağustos sonrası bu yapıldı, Türkiye krize girdi. Ama şimdi inşaat sanayinde ihracat yapamazsak, Türkiye ekonomik krize girer ve bu darbenin yapamadığı şeyi, AK Parti'nin iktidardan düşürülmesi olgusunu bu ekonomik kriz yaratabilir. Şimdi yöneldikleri olgu, bu 'Büyük deprem olacak' veya 'Amerikalılar Türkiye'de deprem yapacak' söylemini tekrar ısıtıp ortaya koymak." ifadelerini kullandı.