Çayın ilk yudumlanışı M.Ö. 2737 yılına Çin İmparatorluğu'na kadar uzanıyor.
Rize Ticaret Merkezi'nin verilerine göre ; ülkemizde her 100 kişiden 96'sı çay içiyor.
Çay içmeyen % 4'lük kısmı ise bebekler oluşturuyor.
Ülkemizde günde ortalama 245 milyon bardak çay tüketiliyor.Bunun % 65'i evlerde,% 13'ü iş yerlerinde,% 11'i misafirlikte,% 5'i cafelerde,% 4'ü kahvehanelerde,% 2'si okul kantinlerinde tüketiliyor.
Avrupaya çayın gelişi 17. yüzyıla denk gelirken , ülkemizde ise 1940'lı yıllarda başladı.
Hindistan ve Sri Lanka gibi ülkelerde çay bitkisi üzerine kar yağmadığı için , çay bitkisinde oluşan hastalıklar ve hücreleri temizlemek için kimyasal ilaçlar kullanılıyor.
Dünya'da çay üreticisi ülkeler arasında çay bitkisi üzerine kar yağan tek ülke Türkiye..
Bu nedenle Türk çayında hastalıklar ve haşere oluşmadığından ilaçlama yapılmıyor.Türk çayı en organik çay olarak kabul ediliyor.
Türkiye çay tüketimi açısından dünyanın 4.cü ülkesi konumunda.
Günlük içecek tüketimimizin önemli bir bölümünü karşıladığımız çay mide ağrılarına,idrar yolları iltihabına,baş ağrısına ve tümöre iyi geliyor.
Peki çayı demlerken nelere dikkat etmeliyiz?
Çayı demlerken iyi su kullanılmalı ve porselen demlik tercih edilmeli.
Temiz demlik içine her bardak için bir çay kaşığı çay ilave edilerek ılık suyla ıslatılmalı,su tam kaynma noktasında iken hemen alıp demliğe aktarılmamalı.
Demliğe aktarılırken kaynamanın durması,100 C'den bir kaç sıcaklık aşağıda olmasına dikkat edilmeli.Çaydanlığın alt kısmındaki su kaynarken , üstüne dem koyarak kaynatılmamalı.
Çayın demleme süresi 10-15 dakika olmalı.
Türk çaylarında bu süre 20-25 dakikayı bulabiliyor..