– İlyas Salman ile Şener Şen için görüşleriniz nedir?
– Hepsi benim arkadaşım. Şener Şen iyi oyuncudur, kabiliyetlidir. İlyas Salman’ın başarısı bu kadardır. Bundan ileriye gidemez. Sert bir suratı var. Şener’le beraber oynuyorduk. Benim bir sürü filmimde oynadı. Açmazcılık yapıyordu. Yani kavuklu-pişekar ikilisini oluşturuyorduk. Şimdi tek başına bir deneme yapıyor. Bilemiyorum, daha onu da göreceğiz. Ama belli mesuliyetleri alıp film yapacağına, ikinci adamı oynamaya devam etseydi bence kendisi için daha yararlı olurdu.
– Kemal Bey, sinema, hatta tiyatroya yeni yüzler neden gelmiyor?
– Tiyatronun en son adamları ben ve yaşıtlarım. Tiyatro için feci bir durum bu. Konservatuar senede üç-beş kişi çıkartıyor. Onlar da meydanda yok. Bunun nedeni bana göre ekonomik. Bizim gibi helva-ekmeğe talim eden yok. Millet 20 yaşına gelince köşeyi dönmeye bakıyor. Bir meslek seçip de onun çilesini çekeyim, ustası olayım diyen yok. Bu yerlere gelebilmek için sıkıntıları çekmek gerek. Sanat dallarında sürünme süresi daha uzun olduğu için kimse gelmiyor. Sinemanın durumu da feci. Yapımcı ne yapsın, bir film 30 milyona çıkıyor. Parayı bankaya koysa, daha fazla faiz alır. Kalan insanlar, senelerdir bu işi yapan, sanatçı yanları olan kişiler. Videoculuk bir yandan vuruyor. Bir tek benim filmlerim iş yapıyor.
– Sizin bir ünlü yanınız da cimriliğiniz. Sizi hemen herkes, belki Türkiye’nin en cimri kişisi olarak tanımlar. Bunun aslını bir de sizden öğrenelim.
– Doğru değil, Yener Bey. Bizim insanlarımız da dedikoduya bayılıyor. Benim sokağa atacak param yok ki dağıtayım. Yerine göre para harcamasını severim.
– O yerler nereleri acaba?
– Mesela, her akşam üzeri iki duble viski içerim. Arkadaşlarım varsa onlara da ısmarlarım. Sokaktan geçen herkesi toplayıp para dağıtamam ki. Cimriliğin ölçüsü nedir, bilmiyorum ki?