Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde, eski milli boksör Hüseyin Ağar (48) sefalet içerisinde tek gözlü odada yaşam mücadelesi veriyor. Ereğli sokaklarında mendil satarak geçimini sağlamaya çalışan Ağar'ın hayatı tam bir korku filmi.
Karadeniz Ereğli'de sokaklarda mendil satarak hayatını sürdüren eski Milli Boksör evli ve bir çocuk babası Hüseyin Ağar'ın başına gelmedik olay kalmadı. Önce bakımsızlık nedeni ile verem hastası olunca çok sevdiği boksu bırakmak zorunda kalan milli boksörün 2008 yılında 14 yaşındaki ilköğretim okulu öğrencisi kızı H.A. biri üniversite öğrencisi iki kişi tarafından tecavüze uğradı. Tecavüz edenler tutuklanarak cezaevine gönderildi. H.A. ise utancından okulu bırakmak zorunda kaldı. Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ailenin kızlarını okutacak durumu olmadığı gerekçesiyle mahkeme kanalıyla kızın velayetini aldı. H.A. ailesinden alınmasının ardından önce Zonguldak Kız Yetiştirme Yurdu'na daha sonra Eskişehir Kız Yetiştirme Yurdu'na alındı.
14 yaşındaki kızının yurtta kalmak istemediğini ve kaçacağını söylediğini ifade eden baba Hüseyin Ağar, şöyle konuşmuştu: "Kızım bizi telefonla arayıp "Beni burdan alın. Yurtta kalmak istemiyorum. Beni buradan almazsanız kaçarım' dedi. Bize yurtta sürekli baskı gördüğünü, sürekli cezalandırıldığını söylüyordu. Kızım yaşadığı olaylar nedeniyle bunalıma girdi, psikolojisi bozuldu. Yurttan kaçıp eve geldi. Evde 2 gün kaldı. Kendisini tekrar yurda dönmesi için ikna etmeye çalıştık ancak yurtta çok baskı gördüğünü ve kendisini bir daha yurda gönderdikleri takdirde kaçacağını söylüyordu. Bir gece bizim haberimiz yokken evden ayrılmış. Sabah kalktığımızda yoktu. Kızımın evden kaçtığını yetkililere bildirdik. Bizden velayeti alan devlet kızıma sahip çıkmadı diyerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a mektup yollamıştı.
14 yaşındayken tecavüze uğrayan kızından 5 yıldır haber alınamadığını söyleyen Ağar, Sokaklarda mendil satarak helal yoldan geçimini sağlamaya çalıştığını ancak çoğu gün eve eli boş dönmek zorunda kaldığını dile getirdi. Tek isteğinin sıcak bir ev ve karnının doyması olduğunu belirtti. Ağar, yetkililerden yardım bekliyor.
Ağar, yaklaşık 9 yıl Erdemirspor'da ve 6 yıl da milli takımda boksörlük yapmış. Kariyerinde Avrupa üçüncülüğü bulunan Hüseyin Ağar, Ereğli'de tek gözlü odada, çöp evi andıran bir yerde hayata tutunmaya çalışıyor. Soba dahi yakamayan Ağar, karnını doyurmakta zorluk yaşadığını söyledi.
Ağar, eşiyle yaklaşık 4 sene önce ayrıldığını, bir kızı olduğunu, kızının 14 yaşında evden kaçtığını, şu anda 19 yaşında olan kızını 5 senedir göremediğini belirtti.
Aldığı sakatlık maaşıyla evinin kira, su ve elektrik parasını ancak verdiğini anlatan Ağar, "Beni geçindirecek bir maaşım yok. Kirayı elektriği suyu zor veriyorum. Bir de sağda solda mendil satmaya çalışıyorum. Kimseyle işim olmuyor. Sobam yok. Isıtıcım da yok. Soğukta yatıyorum. Karnım ağrıyor. Beni geçindirecek bir aylığım yok. Yardıma ihtiyacım var. Kaymakamımıza, büyüklerime rica ediyorum. Yardım edin. Bana yardım etsinler. Kimseden para istemiyorum" dedi.
Uzun süre boks yapan ancak geçirdiği ameliyat sonrasında boksu bırakmak zorunda kalan Ağar, "Müsabakalara çıktım. Buraya da geldiler. Koleje geldiler. Samsun'a gittik. Avrupa üçüncülüğü elde ettim. Onu da sayıyla kaybettim. Milli boksörüm. Hiç bir şey yiyemiyorum. Sabah kalktığım, nereye gittiğim belli değil. Köprüde mendil satıyorum. Şurada oturuyorum. Rezil oluyorum. Millet ne yapıyorsun, bu saatte ne iş yapıyorsun diyor. Yanlış yorumlar söylüyorlar bana. Kime gideyim kimin kapısını çalayım da al mendil diyeyim" dedi.
Çoğu zaman yiyecek almadan eve eli boş döndüğünü ifade eden Ağar, "Aldığım sakatlık maaşıyla geçinemiyorum ki. Ev kirası elektrik suyu veriyorum. Bir de çalışamıyorum. Hiç bir şey yapamıyorum. Yüzde 80 sakatım, özürlüyüm. Evi de gelip gördünüz. Soba bacaları bozuk. Isıtıcı da yakamıyorum. Burada aldığım 1 lira. Karnımı doyurmak için bu işi yapıyorum. Aldığım para yetmiyor" diye konuştu.
Hüseyin Ağar, kendisine uzanacak yardım eli beklediğini sözlerine ekledi.