İşte Türkiye'nin son hamlesinin anlamı: Gizli silah ambargosu böyle aşılacak!

İşte Türkiye'nin son hamlesinin anlamı: Gizli silah ambargosu böyle aşılacak!
Türkiye, yıllar süren hava savunma sistemi arayışında ABD ve Avrupalı silah şirketlerinin pahalı teklifi ve teknoloji transferine yanaşılmaması nedeniyle Rus yapımı S-400’e yöneldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘kaporası verildi’ dediği anlaşmayla ilgili Moskova “Türkiye’nin siparişi sıraya kondu” açıklaması yaptı. Sistem NATO’nun ağından bağımsız çalışacak.

Türkiye, Suriye başta olmak üzere bölgesindeki tehditlerin tavan yaptığı dönemde uzun menzilli hava savunma sistemi arayışına girdi. Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın 2013’te açtığı ihale süreci devam ederken, Ankara NATO’ya başvurdu ve Almanya, Hollanda ile ABD’den ikişer adet Patriot savunma sistemi güney sınırına yerleştirildi. Uzun menzilli füze ihalesinde ABD’nin Patriot sistemi, Rus S300-S400 füzeleri, Çin’in FD-2000 füzesi ve İtalyan-Fransız ortaklığıyla geliştirilen Samp-T sistemi yarıştı. 4 milyar dolarlık ihaleyi, 3 milyar 400 milyon dolarlık fiyat veren ve teknoloji transferiyle ortak üretimi kabul eden Çinli CPMIEC firması kazandı. NATO, ABD ve Avrupa’dan yükselen itirazlar nedeniyle Türkiye 15 Kasım 2015’te, Antalya’da toplanan G-20 zirvesinden hemen önce Çinli firmadan vazgeçti. NATO üyesi ülkelerin Patriotlarını geri çekmesinden hemen sonra alınan bu karar ‘füze krizinde’ Türkiye’nin jesti olarak yorumlandı.

Ankara, daha sonra 2015’te ABD’nin kapısını çaldı. Ancak Washington, Patriot füze sistemlerinin satışı konusunda isteksiz davranınca görüşmeler tıkandı. Ardından da Fransa ve İtalya’nın üretimi olan Aster SAMP/T füzeleri için teklif sunuldu. Türkiye’nin teklifine yüksek fiyat ve süreci uzatacak şekilde karşılık verilince bu girişim de sekteye uğradı. Silahlı iha, Sikorsy helikopterleri, akıllı mühimmat gibi silahların Türkiye’ye satışında direnen ABD ile Avrupa ülkeleri yüksek fiyat ve teknoloji transferi gibi konularda esneklik göstermeyince adı konmamış ‘gizli ambargo’ ile karşı karşıya kalan Ankara, yönünü Rusya’ya çevirdi. Ocak 2017’de başlayan görüşmeler Haziran’da anlaşmayla sonuçlandı. 2.5 milyar dolara 4 adet S-400 için el sıkışan Ankara ve Moskova uzun vadede teknoloji transferi konusunda da mutabakata vardı.

GÖZLER TESLİMATTA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün Kazakistan ziyareti dönüşünde Rusya ile S-400 füzeleri ile ilgili imzaların atıldığını ve anlaşma kapsamında kaporanın da verildiğini söyledi. Erdoğan’ın açıklamasından kısa süre sonra Moskova’dan da “Türkiye’nin S-400 siparişi sıraya kondu” açıklaması geldi. Rusya Devlet Başkanlığı’na bağlı askeri işbirliği konuları sorumlusu Vladimir Kojin “Türkiye ile yaptığımız S-400 hava savunma sistemleri anlaşması Rusya’nın stratejik çıkarlarına harfiyen uymaktadır” açıklamasını yaptı.

Ankara’nın ‘zorunlu’ S-400 tercihi, NATO üyelerinin özellikle de ABD’nin itirazına neden oldu. NATO üyesi Türkiye’nin hava savunmasının bir bölümünü Rus sistemine emanet etmesine Washington yönetiminden sık sık itirazlar yükseldi. En son ABD Genelkurmay Başkanı Dunford “ABD için endişe kaynağı olur” açıklaması yapmıştı.

NATO AĞINDAN BAĞIMSIZ OLACAK

S-400’lerin NATO’nun 1200 km’yi kapsayan küresel savunma ağından bağımsız olarak çalışacak olması da soru işaretlerini beraberinde getirdi. Ortalama 400 kilometrelik menzile sahip S-400 füze savunma sisteminde füzeler karadan havaya ateşleneniyor. S-400’de, kısa, orta ve uzun menzillerde aynı anda kullanılabilen farklı füzeler de bulunuyor. Menziller ise 400 ile 600 kilometre arasında değişebiliyor. S-400 füze sisteminde komuta merkezi de aynı anda 6 bataryaya komut verebiliyor. NATO hava savunma sistemlerine entegre edilmeden çalışacak sistem yer radarıyla hedefleme yapma özelliğine sahip. Bu radar dışında TSK’nın hava savunma radar uçaklarından da veri alabilecek.

MENZİLİ DÜŞECEK AMA DAHA ETKİLİ

Savunma Uzmanı Aydın Çetiner:

“S-400’ler muadili olan ABD füzelerine nazaran daha iyi. Tehditleri daha uzak mesafeden önleyebilen bir özelliğe sahip. Teknolojik donanımı bizim için cazip. Sorun siyasi. Bu füzelerin kendi radar sistemleri var. NATO sistemleri ile entegre olmayınca küresel ağdan bağımsız çalışacaklar. Yani Malatya Kürecik’teki NATO üssü, 1200 kilometre mesafeden atılan bir füzeyi daha atıldığı anda görürken, S-400 radarı bu füzeyi 350 kilometre kala görecek ve müdahale edecek. Yani bu füzeler NATO’nun ‘link16’ ağına bağlı olmayınca menzili düşecek. Ancak önleme menzilinin düşmesine rağmen bu füzeler son derece etkili olur.”

ABD İSTEKSİZ DAVRANDI

Radar Savunma Sistemleri Uzmanı Doç. Dr. Aşkın Demirkol:

“Türkiye, NATO opsiyonunu değerlendirmek istedi. ‘Sizden Patriot alalım bedeli neyse ödeyelim’ dedi. Ama başta ABD olmak üzere büyük satıcılar kabul etmedi. Bu yüzden Türkiye bu konuda NATO için elinden geleni yaptı. Sonra ise çok doğru bir hamlede bulundu. Bizim bu füzelere ihtiyacımız var. Bu füzeleri Türkiye NATO’dan bağımsız da kullanabilir.”

KARAR

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum