Mülteci dramının gerçek nedeni

Mülteci dramının gerçek nedeni
En büyük güncel sorunlardan biri olan mülteciler sorunu yeryüzünü zulüm ve yağma ile acılar atlasına çeviren kapitalist baş sorumlulardan uzak değerlendirildiği, sonuçlara odaklanılmaya devam edildiği müddetçe bu yara kanamaya devam edecek.

65,3 MİLYON MÜLTECİ

BMMYK, Dünya Mülteciler Günü'nde yayımlanan Küresel Eğilimler Raporunda savaşlar, çatışma, zulüm, şiddet ve insan hakları ihlalleri nedeniyle 2015'te dünya genelinde zorla yerinden edilenlerin sayısının en yüksek seviyelere ulaştığına dikkati çekti.

Birleşmiş Milletler, geçen yıl 5 milyondan fazla kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığını ve zorla yerlerinden edilenlerin sayısının rekor seviyede artarak 65,3 milyona ulaştığını açıkladı. Hazırlanan raporda; dakikada 24 kişinin evini terk etmek zorunda kaldığı ve Türkiye'nin en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olduğu maddeler de yer alıyor.

SAVAŞ VE SEFALETLE BOĞUŞAN ÜLKELER

Raporda, dünya genelinde yerinden edilenlerin sayısı bir ülke nüfusu olsaydı, dünyanın en büyük 21. ülkesi olurdu deniliyor.

Rapora göre, dünya genelinde en fazla mülteciye kaynaklık eden ülkeler sırasıyla Suriye, Afganistan ve Somali ve mültecilerin yüzde 54'ü sadece bu üç ülkeden geliyor. Suriye'de 2011 yılından beri 4,9 milyon kişi mülteci konumuna düştüğü Suriye'yi 2,7 milyon mülteci ile Afganistan ve 1,1 milyon ile Somali izliyor.

Mülteci kaynağı diğer ülkeler ise Güney Sudan, Sudan, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Orta Afrika Cumhuriyeti, Myanmar, Eritre ve Kolombiya olarak sıralanıyor.

SORUNUN SEBEBİ YERİNE SONUÇLARINA ODAKLANMAK

Bütün veriler gösteriyor ki, mülteciler ya kan gölüne çevrilmiş ya da açlık ve sefaletin kol gezdiği fakir Müslüman coğrafyalardan çıkıyor.

Daha fazla zenginleşebilmek için sömürdükçe sömürenler, silah satmak için savaş çıkaranlar, konforlu hayatlarını devam ettirebilmek için Müslümanların yaşadıkları ülkeleri talan edenler, masum çocukları katlederek, kadınların ırzlarını kirleterek kandan beslenenler, savaş, çatışma ve kaos ortamını gerek bizzat kendi güçleriyle bazen de bölgelere yerleştirdikleri maşalar aracılığıyla oluşturanlar, yeryüzünü zulüm ve yağma ile acılar atlasına çevirenler bu tablonun baş sorumlusu iken sorunun kaynağı, nedeni, sorumlusu yerine ne yazık ki sonuçlarına odaklanılıyor.

SORUNU ÜRETENDEN ÇÖZÜM BEKLEMEK

Mülteciler bugün dünya için BM’nin hazırladığı raporlarda yer alan istatistiki birer rakam olmaktan öteye gitmiyor. ‘Bana bir şey olmasında isterse dünya batsın’ anlayışı başta Batı olmak üzere dünyanın sonunu hazırlıyor.

Daha da kötüsü ise, dünyayı kan gölüne çevirenler, sömürenler, insanların yurtlarını terk etmesine neden olanlar yine çözüm beklenen, el açılan, yardım istenilen merciler olduğu müddetçe bu sorun çözülemeyeceğe benziyor.

Habervaktim.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum