Ekrem Kızıltaş

Ekrem Kızıltaş

Tahammül sınırı da nedir?

Tahammül sınırı da nedir?

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon, İsrail'in sivillere yönelik saldırılarının tahammül sınırlarını aştığını söylemiş. Hamas'la aralarında var olduğu söylenen ateşkes boyunca, aklına estiği her seferinde Gazze'ye saldıran; anlaşma şartlarından birisi olduğu halde bölgeye yönelik ablukayı kaldırmayan İsrail, kendisine yönelik roket saldırılarını engelleme bahanesiyle 27 Aralık'ta başlattığı saldırılarını; şiddetini de gittikçe artırarak, sürdürüyor.

Her ne kadar saldırıların hedefinde Hamas militanları olduğu söylense de, beklendiği ve korkulduğu gibi, kayıpların çoğu sivillerden.

Ve bu satırların yazıldığı saatlerde, Gazze'de hayatını kaybedenlerin sayısı bin 133'ü, yaralı sayısı ise 5 bin 150'yi bulmuştu...

Gazze'ye yönelik saldırı haberleri duyulur duyulmaz, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin harekete geçmesi, saldırgan İsrail'e dur demesi beklendi.

Bu kuruluşun varlık felsefesi bunu gerektiriyordu çünkü...

Olmadı. Masum insanların ölmesine bir son verilmesi teklifine bile 'çekimser' kalabilen ABD sebebiyle, olamadı.

Gözler ve kulaklar, bir imdat beklentisi ile dünya ülkelerine çevrildi...

ABD hariç her ülkeden birtakım sesler çıktı elbette.

Sivilleri hedef alan saldırıların bir an evvel durdurulmasının gerekli olduğu, 'orantısız güç kullanımının kesinlikle kabul edilemeyeceği' gibisinden bildik ve değil saldırganın durmasını, tereddüt etmesini dahi sağlayamayan fısıltı kabilinden seslerdi bunlar.

Herhangi bir ülkede, herhangi bir vatandaşa zarar verildiği zaman gösterilecek türden, sıradan tepkiler.

Oysa Gazze'de onlarca, yüzlerce insan hayatını kaybediyordu, çoğu çocuk ve kadın olmak üzere...

Tahammül sınırı denilen şey, daha saldırılar başladığında aşılmıştı. Ama BM Genel Sekreteri, bu sözleri söylemek için saldırıların 20. gününü bulmasını ve kayıp sayısının binin üzerine çıkmasını bekledi.

BM'nin Genel Sekreteri, yaralı ve hastalardan oluşan 500 kişinin yattığı bir hastahane, BM'nin mülteciler binası ve uluslararası medyanın bulunduğu bir bina vurulduktan sonra 'Sivillere yönelik saldırıların tahammül sınırlarını aştığı'nı söyleyebildi ancak...

Neymiş?

İsrail'in sivillere yönelik saldırıları tahammül sınırlarını aşmış!..

Kim söylüyor bunu?

192 dünya ülkesinin oluşturduğu ve her birinin eşit oy hakkına sahip olduğu; "dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslar arasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir işbirliği oluşturmak için kurulan bir örgüt" olan Birleşmiş Milletler'in Genel Sekreteri...

Kudüs'de, güya İsrail'le barış görüşmeleri yapıyor olduğu saatlerde: İsrail ordusu Gazze'ye yönelik saldırılarını daha da şiddetlendiriyor ve yaralıların tedavi gördüğü bir hastahaneyi, uluslararası basın mensuplarının bulunduğu bir binayı ve Birleşmiş Milletler'in mülteciler için hazırladığı bir binayı vuruyor.

Ban Ki Moon, Kudüs'te yaptığı basın toplantısında, İsrail'i 'kibarca' eleştirip, sivillere yönelik saldırıların tahammül sınırlarını aştığını söylüyor.

Sonra da, genel sekreteri olduğu kurumun 'dokunulmaz' olması gereken binasını bombalayanlarla birlikte, akşam yemeği yiyor!.. Zıkkım olmuştur, inşaallah!

Tahammül sınırı nedir? Bu sınırın aşılabilmesi için kaç kişinin ölmesi gerekir acaba?

Ve asıl önemlisi: Bu durumda, ölenlerin Filistinli olması ile olmaması arasındaki fark nedir?

Katledilerek şehitler arasına karışan Filistinli sayısı bin 100'ü geçti. Öldürülenler Filistinli olunca, tahammül sınırı bin kişi midir, bin 100 kişi midir?..

Ban Ki Moon denilen adam neden BM Genel Sekreteridir ki?.. Ne işe yarar?

Ya da daha doğrusu: Birleşmiş Milletler denilen örgüt nedir ki?.. Ne işe yarar; İsrail'in ve ABD'nin işlerini kolaylaştırmaktan başka?..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ekrem Kızıltaş Arşivi