Göz altına alınış şekline pek üzülmüş

Ağlamak istemiş

Ulusalcı değil, Amerikancıymış

İngiliz ve Amerikan jargonuna önem veriyormuş

Ortanın sağında bir Sağcı, Türk milliyetçisiymiş

Oyunu CHP’ye vermiş

Önümüzdeki seçimlerde de CHP’ye verecekmiş!

Çaktırmadan siyasete ısınıyor, Baykal’a göz kırpıyor; ben buradayım diye
Daha önce kendisinin hukukçu ve de asker versiyonlarının milletten nasıl tokat yediğinden bihaber!

Ah keşke önümüzdeki günlerde gerçekleşecek olan seçimlerde aday olabilse de boyunun ölçüsünü bir kez daha görebilsek!

Görev yaptığı dönemde üniversitelerimizin dünya üniversiteleri arasında ilk beş yüze giremediği gibi, üniversitelerimiz uluslararası bilimsel hiçbir ödüle layık görülmemişti.

Siyasete girsin bakalım ne olacak!

Benim için “yılın hazzı” olur…

Şöyle İstanbul’un ya da Trabzon’un bir yerinden aday gösterilirse.

***

Ağlamak istemiş!

Acaba gözünün önüne şöyle bir de sadece tesettürlü olmaktan gayri hiçbir kabahati olmayan, kolluk kuvvetleri maharetiyle yerlerde sürüklenen, ödül törenlerinde kürsülerden indirilen, zorla başörtüleri çekilip başlarından alınan, ‘Okuluma giremiyorum bu yüzden uyumak ve bir daha hiç uyanmak istemiyorum’ diye ağlayan mağdurlar gelmiş midir?

Tüm soruları eksiksiz çözüp Türkiye sıralamasına girip derece yapan, lakin İmam Hatipli olduğu için İlahiyat fakültesinden gayri hiçbir fakülteye giremeyenler gözünün önüne gelmiş midir!

Bence zinhar!

Kendisi için “Bu göreve onu getirmeyin de kimi getirirseniz getirin” dedirtecek kadar insafsız, taş kalpli, kara vicdanlı birisinden bunu beklemek saflığın da ötesi olur!

Bir’den ortaöğretim puanıyla ilgili yazı aldım ancak tam tersini yaptım diye uyanıklık yapmaya kalkışıyor! ‘Çevik’lik gösteriyor!

Aklı sıra normalde demokrasiyle yönetilen bir ülkede askerin sınav sistemiyle ilgili yazı gönderip göndermemenin ne anlama geldiğini perdeleyip askerden talimat almadığını anlatmaya çalışıyor.

Karargahlarda brifing aldıklarının hatırlatılmasını hiç istemiyor.

Katıldıkları mitinglerde “ordu göreve” pankartını görmediğini iddia ediyor.

İnanın ömrüm hayatımda böyle yüzü kızarmaz

Böyle yalancı…

Böyle inatçı…

Böyle despot…

Böyle kafası kalın…

Böyle kindar, lakin kendini ince, modern gösterme naifliğine düşecek pespaye birini görmedim

Hele şu gözlerini kısarak bilim adamı edası kompozisyonunun arkasına yatması yok mu!
Çileden çıkarıyor beni.

O kısık gözün arkasında derin karanlık, kirli emeller…

Hayra alamet zerre miskali aydınlık olmayan, o kafanın içinde devasa kin, nefret, garabet!
Bas bas bağırıyor

İç dünyasındaki o nefreti, o kini o karanlığı güya entelektüel hikayelerle örteceğini zannediyor.

Benim ülkemde böyle bir insan yaşadığı için kendimi dünyanın en bahtsız insanı saysam mı? Diye bile düşünüyorum!

Utanmadan; önce sağcıyım, ortanın sağındayım, sonra Türk milliyetçisiyim, sonra Amerikancıyım…

İcraatına bakıyorsun, her türlü Nemrutluk, her türlü Firavunluk mevcut.

‘İmam Hatipler kapatılsın dedim geçmişte’ diyor

‘İmam Hatipliler, sadece Diyanet görevlerinde çalışsınlar’ diye ekliyor.

Nişantaşı’nda kafası dönmüş, kimyası bozulmuş bozuntu da hiç bir şeyin farkında değil.

‘Bende İHL mezunuyum ama bakın başka alanlarda da görev yapabiliyorum’ diyemiyor. Çünkü sahibi müsaade ettiği kadar konuşabiliyor?

***

Şunu saklıyor; “Çevik Bir’in kafası basmamıştı. Ortaöğretim puanlarını keserek sadece İHL mezunlarının en fazla yirmi puanını çalabilirdik, oysa ki biz kat sayıyla oynayarak İHL mezunlarının en az yüz puanını çaldık”

Yani normal lise mezununun ÖSS sınavında bir soru çözerek aldığı puanı İHL mezunu birden fazla soru çözerek alması gerekiyor.

Zira, YÖK'e katsayı yetkisini veren 2547 sayılı yasanın 45. maddesine göre bir soru normal liselerde 0.8 ile çarpılırken İHL mezunlarında 0.3 ile çarpılıyor. Soru aynı soru yalnız İHL’li çözerse 1, diğerleri çözerse 3 misli puan alıyor…

İyi mi?

Şerefli hangi insan böyle adaletsizlik yapar. Peki böyle bir adaletsizlik, kaç milyon gencin, ailenin hayatını etkiledi, geleceğini kararttı.

Boşuna çırpınma!

Senin yatacak yerin yok.

Seni Amerika bile kurtaramaz.