Buz dansını Fener kazandı

Buz dansını Fener kazandı

Günlerdir konuşulan ve zirve için de çok önem arzeden Sivasspor-Fenerbahçe müsabakasını Fenerbahçe kazandı.. Hem de 4-1 gibi açık farkla..
Sivasspor bu müsabakaya kafa olarak hazırlanamamış.. Bir başka ifadeyle, Sivaslı futbolcular böyle bir zirve maçını psikolojik manada kaldıramadılar.. Maç boyu attıkları tek golden başka doğru dürüst pozisyonları yoktu..
Fenerbahçe ilk yarıyı 2-0 önde kapattı.. Ancak devre 4-0 ya da 5-0 da bitirebilirdi.. Bülent Uygun, Alex’i Sezer’le prangalamak istedi, fakat sağ tarafı otoban gibi kullanan Gökhan’ı ihmal etti.. Deivid’e de müdahale edemedi.. Bu işaret ettiklerim ilk yarı için..
Tabii, Fenerbahçeli yıldızların çoğu üst düzey elemanlar.. Bunlar ne zaman ne yapacakları belli olmayan topçular.. Bunlara pozisyon hatası yapmayacaksın, eğer işin ucunu kaçırırsan, gol olur yağarlar sonra!..
Nitekim aynısı oldu..
İkinci yarıda da pek değişen bir şey yoktu.. Halbuki, Sivaslı futbolcuların oyun planını değiştirip topa önde basacaklarını tahmin etmiştim.. Ancak ikinci devrenin başlarında golleri kaçıran yine Fener futbolcuları oldu.. 50 ve 55. dakikada Alex ve Deivid’le yüzde yüz golleri atamadı Sarı-Lacivertliler!.. 0 goller olsaydı zaten iş o dakikada bitmişti..
Derken, dakika 58’de Sivasspor Musa’yla bir gol bulunca, bu defa Fenerbahçe panikledi.. Bu gol Sivas tribünlerini hareketlendirdi fakat görüntü itibariyle Sivaslı futbolcuların bu maçı alacaklarına inancı yoktu.. İşi idare ettiler ve saman alevi gibi parlamalarını Fenerbahçe’nin kaşalot defansı söndürdü.. Ayrıca; Sivasspor atak yapayım derken, mecburen defansını da açtı.. Bu da fark yemelerine sebep oldu..
Peki; farkı kim getirdi?.. Farkı Kezman getirdi.. Zico’nun son 15 dakikada Semih’le değiştirdiği Mateja Kezman, Vederson’un ve Alex’in soldan taşıdığı topları “PSV ve Atletico Madrid’den hatırladığımız Kezman” gibi içeri bırakınca Fenerbahçe rahatladı..
Evet, Kezman böylece üzerindeki psikolojik baskıyı attı.. Bundan sonra Fenerbahçeliler daha farklı bir Kezman görebilir..
Sırası gelmişken Semih için de iki kelime edeyim.. Semih iyi futbolcu ama kafa vuruşunu devamlı kalecinin üzerine yapıyor.. Köşelere bıraksa çok gol atar, çünkü hava taymingi güzel.. öğrenmenin yaşı yok.. Alex’ten kafanın nasıl vurulacağını öğrenmesi gerekir Semih’in!..
Netice-i kelâm; Fenerbahçe dolu dizgin gidiyor..
5 gol Gaziantep’e, 10 gol Alanya’ya, 4 tane de Sivas’a.. üstelik lig lideri Sivas’a.. Ve de kendi sahasında oynadığı maçlarda “10’da 10” galibiyet almış Sivas’a!..
Evet, bir hafta içinde oynanan 3 maç.. Ve bu 3 maçta atılan 19 gol..
Bu takım elbette tebrik edilir..
Bu takımın güleryüzlü ve beyefendi hocası Zico da tebrik edilir..
Yağmur - kar demeyip takımlarını deplasmanda destekleyen ‘Fener taraftarları’da tebrik edilir..
Böyle tansiyonu yüksek bir maçta temiz futbol oynayan “iki takım futbolcuları” da tebrik edilir..
Maç sonrası ağır başlı ve futbol adamına yakışır bir konuşma yapan, ardından da Fenerbahçe takımını kutlayan, Sivasspor teknik patronu Bülent Uygun da tebrik edilir..
özellikle de “Sivaslı taraftarlar” tebrik edilir..
Takımları mağlup olduğu halde onlar Fenerbahçelileri alkışladılar..
Centilmenlik, Fair-Play işte budur..


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi