CHP'nin şansı

CHP'nin şansı

Baykal'ın seçim sonuçları üzerine yaptığı ilk değerlendirmeler, umudun yakalandığına dair. "Bu seçim, gerçekleşmiş olan siyasî tablonun köklü bir biçimde değişeceğinin işaretlerinin verildiği bir seçim olmuştur" diyor Baykal. Tablonun değişmesinden değil, değişme umudundan ve buna dair işaretlerden bahsediyor.
Baykal'ın geleceğe ertelediği umutlar, CHP liderinin iç dünyasındaki iki korkuyu gösteriyor. Birincisi, CHP liderinin bir seçim zaferine umut bağlamaktan çok, bir seçim hezimetinden kurtulma refleksiyle hareket ettiğini. İkincisi ise, AK Parti'yi yenilmesi imkânsız bir rakip olarak gördüğünü. Seçim sonucu bu iki korkuyu da ortadan kaldırmış. Önemli bir gelişme. AK Parti oyları geriletilebilir. CHP lideri, kendi liderliğini tartışmalı hale getirecek bir seçim hezimetinden uzak yoluna devam edebilir. Baykal'ın değerlendirmelerinden çıkacak sonuç: CHP'de statükoya yönelik yakın bir tehdit bulunmuyor. O zaman CHP değişim taleplerine bir süre daha direnebilir.

Seçim sürecinde herhangi bir oy yüzdesi yerine, bu seçimlerin Türkiye'deki siyasî statükoyu devam ettirecek bir sonuç vereceği tahmininde bulunmuştum. Mahalli seçimlerde oyu gerileyen iktidar partisinin, parlamento çoğunluğu ve hükümet yetkisi için bir meşruiyet sorgulaması bile başlatamıyorsanız, değişen bir şey yok demektir. Bu meşruiyet sorgulamasının ise sağlam tek ölçüsü var: Erken genel seçim istemek. Muhalefet, ısrarla erken seçim talebinde bulunamıyorsa, oy dengelerindeki değişimlere dair yorumlar, siyasî retorik düzeyini geçmez. Geriye sadece parti örgütlerinin "nerde hata yaptık?" sorusuna aradıkları cevaplar kalır.

Kısaca seçim sonuçlarından, "sonraki seçim için umut" çıkartmak yeterli olmaz. Hiç olmazsa muhalefet partisinin iktidar alternatifi olduğunu ispatlayacak bir seçim sonucuna imza atması gerekir. Kurt yılgını gibi iktidar yılgını olan CHP'nin aldığı sonuç, sadece yeni bir liderlik tartışmasını engelleyecek sınırları aşamadı.

Çok partili parlamenter demokratik sistemi işletirken, kurallara dair önemli bir sorunumuz yok. Sorunumuz bütünüyle fiilî bir sorun: İktidara alternatif bir muhalefet partisi çıkartamıyoruz. İki kutup arasında iktidar değişikliği fiilen gerçekleşemiyor. İktidar hep muhafazakâr-sağ partiler arasında el değiştiriyor. Alternatif hep sağa karşı sağın içinden çıkıyor. Bu yüzden demokratik siyasal sistem sadece iktidar ayağı ile yoluna devam ediyor. Bu sefer boşluk, sağlıksız organizasyonlar ve illegal örgütlenmeler eliyle dolduruluyor. Ergenekon örgütünün varlık sebebi de, bu boşluk değil mi?

CHP'nin değişmesi lâzım. Değişirken de, onu iktidar alternatifi kılacak bir istikamette değişmesi gerekiyor. CHP için doğru istikameti İstanbul'da aldığı sonuçlar gösteriyor. İstanbul'un siyasî gösterge değeri çok önemli. Her şeyden önce İstanbul Türkiye'yi en canlı temsil eden yer. İstanbul'da oyunu artıran sonraki seçimlerde de artırıyor. İstanbul, Türkiye'nin geri kalanını peşine takıp sürüklüyor. İktidarlar önce İstanbul'da kuruluyor.

CHP İstanbul'da başarılı bir sonuç aldı. Bu başarının temel ölçüsü, CHP'nin İstanbul'da 22 Temmuz'da aldığı oy. Bu başarının altındaki dinamiklere, test edilip işe yaradığı kanıtlanmış politikalar olarak eğilmek lâzım. İlk göze çarpanlar şunlar: Her şeyden önce CHP ilk defa "irtica tehdidi" ve "laiklik gerginliği" yaratmadan bir kampanya yürüttü. Tersine çarşaf ve Kur'an kursları açılımları ile, etki menzilini karşı kutba yöneltti. Sonra, varoşlara girdi. "Seçkinlerin partisi" hüviyetinden sıyrıldı.

CHP eğer bu seçimi, bir sonraki için "umut" olarak değerlendiriyorsa, bu umudun bütünüyle yeşerdiği yer İstanbul. Seçim bir tecrübe olduğuna göre, İstanbul'da uygulanan yöntemlerin işe yaradığı anlaşılıyor. CHP, geleceğini İstanbul üzerine inşa etmeli.

CHP'nin şansı Türkiye'nin şansı. Sağ-muhafazakâr partiler canlı dinamik organizmalar olarak değişime ve halkın taleplerine açıklar. Siyasetin atıl kapasitesi CHP'de. CHP, İstanbul'da yola çıkarak canlanır ve gelecek seçimlerde iktidar iddiasında olan bir partiye dönüşürse, bundan Türkiye kazanır. Siyasî rekabete kalite gelir. Seçmenlerin tamamı siyasî sisteme entegre olur.

CHP'nin şansı var. Bu şansı gösteren Ankara'daki statüko değil, İstanbul'da boy veren değişim.


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi