Abdullah Yıldız

Abdullah Yıldız

İçinde Yaşadığımız Namazlar

İçinde Yaşadığımız Namazlar

Aylık Umran Dergisi, bu kapakla çıktı okurlarının karşısına. Temmuz sayısında Namaz Gönüllüleri Platformu’nun üç kurucu ismi Ahmet Bulut, Abdullah Yıldız ve Cemil Tokpınar’la yapılan kapsamlı söyleşiye ilaveten, Abdullah Yıldız, Ramazan Kayan, Kerim Buladı ve Ali Rıza Demircan’ın namaza dair derinlikli yazılarından oluşan bir dosya sunan Umran, sayfalarının büyük bölümünü namaza ayırdı.
Ülkemizde son yıllarda yapılan en hayırlı faaliyetlerden biri olan Namaz Gönüllüleri hareketini ve “Namazla Diriliş Seferberliği”ni sık sık sayfalarına taşıyan Umran Dergisi, üç yılını doldurmak üzere olan Namaz Gönüllüleri Platformu’nun ortaya çıkış sâiklerini, gerekçelerini ve serencamını, kurucularıyla gerçekleştirdiği röportajla ilk ağızdan okuyucularına aktarmış oldu: “Namaz; Nusret, Rahmet ve Vahdet Vesilesidir” başlığını taşıyan röportajda, Ahmet Bulut; 2006 Haccından dönüşünde, halkımızı namaza teşvik için bir şeyler yapma gereği duyduğunu ve ilk olarak Başakşehir’de bir panel organize etiğini, daha sonra bu çabaların Namaz Platformu’na zemin hazırladığını anlattı. Sabah Namazına Nasıl Kalkılır isimli kitabıyla namazı Türkiye gündemine taşıyan Cemil Tokpınar; ülkemizde daha önceki yıllarda yapılan namazla ilgili fikri ve fiili çalışmaları özetledikten sonra, A. Bulut’la birlikte bu satırların yazarını -Namaz Bir Tevhid Eylemi kitabından dolayı- ve diğer ‘namaz bilinci’ kitabı yazarlarını (Vehbi Karakaş, Kerim Buladı, Hasan Hafızoğlu, Veysel Akkaya, Muhammed Emin Yıldırım...) arayıp bir araya getirmeleriyle Platform düşüncesinin kuvveden fiile geçtiğini söyledi. Bu geniş söyleşide; kendimizi niçin “Namaz Gönüllüleri” olarak adlandırdığımızı ve üç yıl içinde ne gibi faaliyetler, programlar yaptığımızı, “Namazla Diriliş” panellerinde karşılaştığımız ilginç olayları ve aldığımız olumlu tepkileri... uzun uzun konuştuk. Siz, en iyisi Umran’ın Temmuz sayısını alıp bu söyleşiyi ve diğer yazıları dikkatle okuyun ve okutun.
Cemil Tokpınar’ın bir şikayeti vardır; her yerde dillendirir: “Rabbimizin bizi hesaba çekeceği ilk amel olan namaz, niçin gazetelerimizde, televizyonlarımızda, radyolarımızda, dergilerimizde birinci gündem olmaz; niçin namaz filmleri, dizileri, programları, şenlikleri yapılmaz; namaz romanları, hikayeleri, şiirleri yazılmaz?..” Evet Cemil kardeşim, Hilâl TV, Dost TV ve Moral FM’de namaz programları devam ediyor; namaz kitapları, hikâyeleri, şiirleri çoğalıyor. Daha önce de Umran ve diğer dergilerimizde Namaz, kapak olmuştu; şimdi Umran’ın Temmuz sayısı “İçinde Yaşadığımız Namazlar” duası ve temennisi ile çıktı.
Umran’ın Temmuz sayısında ayrıca, namaza dair şu yazılar var: Kardeşinizin “Namaz Merkezli İslami Değişim” başlıklı yazısı; Asr-ı Saadet inkılabının namaz odaklı oluşundan hareketle, çağımızda da böyle bir değişimi öngörüyor. Ramazan Kayan’ın “Namaza Kıyanlar” başlıklı yazısı, namazın içini boşaltıp ihmal edenlerin aslında namaza kıyarak kendilerine yazık ettiklerini, buna karşılık kurtuluşumuzun da namazı dosdoğru kılarak mümkün olacağını temellendiriyor. Kerim Buladı da yazısında; namazlarımızı huşu içinde ve devamlı kılarak muhafaza ettiğimiz taktirde, namazın da bizi koruyacağı hakikatini tahlil ediyor. Ali Rıza Demircan Hoca ise, geçen sayıdan devam eden “Kur’ân’ın Aydınlığında Namaz” adlı incelemesinin ikinci bölümünde peygamberlerin namazını tek tek ele alıyor. (Umran tlf: 0212-640 01 22)
Umran’daki söyleşide atıfta bulunduğumuz bir duamızı tekrarlayalım: “İnşaallah bu ümmetin dirilişi namazla gerçekleşecek; huşû dolu namazlarımız, ilahi rahmete, nusrete ve vahdete vesile olacaktır.” İşte Namaz Gönüllüleri; bu rahmetin, nusretin ve vahdetin hadimleri ve şahitleri olmak arzusundadırlar.
İnanıyoruz ki, halkımıza namaz bilinci kazandırdığımız zaman, bilinçli ve huşû içinde sürekli kılınan namazlar insanımızın topyekûn Tevhîdî/İslâmî değişimini de beraberinde getirecektir. Yine inanıyoruz ki, İslâm ümmetinin yeniden ayağa kalkması, ancak namaz merkezli bir devrimle mümkündür. “Namaz Devrimi” ise, Kur’ân’ın işaret ettiği gibi, namazı yeniden “ikâme ettiğimiz” yani onu gereği gibi ikâme edip anladığımız, yaşadığımız, her türlü iğrençlik/hayasızlık (fahşâ) ve kötülüğü (münker) namazla def etme cihadına girdiğimiz ve “Din’in direği”ni tekrar ayağa kaldırdığımız zaman gerçekleşecektir.
Tavsiye: Yaz sezonunda karşılaşılan organizasyon zorlukları sebebiyle “Namazla Diriliş” panellerinin yoğunluğu azalmış bulunuyor. Bu vesileyle, yaz tatillerimizi; “namaz bilinci” veren kitapları, broşürleri, dergileri okuyup dağıtarak, namazlarımızı huşû içinde ve cemaatle kılmayı ihmal etmeyerek, namazı konuşup namazı yaşayarak değerlendirelim. Bu vesile ile, Namaz Gönüllüleri Platformu adına; son üç yılda Türkiye’de, Kıbrıs’ta ve yurt dışında sayıları binleri aşan “Namazla Diriliş” panellerini, konferanslarını, sohbetlerini, seminerlerini, şenliklerini düzenleyen namaz gönüllüsü kardeşlerimizi, derneklerimizi, vakıflarımızı, sendikalarımızı ve onlara destek olan tüm kurum ve kuruluşlarımızı tebrik ediyor, Yüce Rabbimizin ecirlerini ve ecirlerimizi kat kat artırmasını niyaz ediyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Yıldız Arşivi