Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Vakit muarızı ikili

Vakit muarızı ikili

Bugün değerli dostlarımdan gelen kitabları tanıtacaktım, olmadı…
Gündeme sıçrayan pisliklerin temizlenmesine dair yazmak daha bir öncelik kazandı… Kitab tanıtımı inşallah Cumartesi’ye…
O ikili esasında sırf VAKİT gazetesine, yazarlarına odaklı değiller.
Sağcısıydı, solcusuydu, dindarıydı, komünistiydi, orijinal fikirlerini beyan eden herkesin üstüne sıçradılar…
İkisi de azami derecede saldırgan…
İkisi de uyduruk bahanelerle askerlik yapmadılar…
Birisi iç organlarından yırttı, diğeri (affedersiniz) kıçından…
Yani i….neliğini ileri sürerek…
Her ikisi de VAKİT ismini duyduklarında büğelek konmuş danalar gibi huysuzlaşıyorlar…
Belki de yazarlıklarından dolayı değil, balçıklıklarından dolayı istihdam edildiler…
İkisi de dindarlara düşman ve mesafeli diyecektim ki, birisi, hani tehlikeli yerinden meşhur olanı, kartel patronlarının gönlünü hoş eylemek için fikir sahibi kim varsa, ister dindar olsun, isterse Marksist, hepsine atış yapmaya başladı…
Atlan kardeşlere saldırması az gelmiş olacak ki babaları Çetin Altan’a da veryansın eylemişti…
Ben, Çetin Altan’ı ve yazılarını hiçbir zaman tasvip etmedim… Ancak seviyesizce saldırıda bulunanlara bakınca Altanların fikri olduğuna iyice inandım…
Öbürü sırf dindarlara ve milliyetçilere saldırırdı…
Bir defasında milletin gönlünde taht kuran şair ve tefekkür sahibi YAVUZ BÜLENT BAKİLER’e ismen atıfta bulunarak içindeki çirkefi kusuyordu…
İkisi de tahammülsüz, hoşgörüsüz ve saldırgan…
Her ikisinin düşman addettiği önemli kişiler içinde Fethullah Gülen Hocaefendi ilk sırayı işgal etmektedir…
TSK’ya yağ yaktıklarına bakmayın, her ikisi de şerefli bir görev olan askerlikten kaçkındır…
Kimbilir???
Muhtemelen her ikisinin birleştiği bir önemli nokta vardır galiba.
Acaba hangisi?
Son günlerde birisi pek piyasaya çıkmaz oldu…
Öbürü her konuda veryansın ediyor…
“Yeni Sivas olayları kapıda” başlığı atıyor yazısına…
Ve açıklıyor niçinini:
Topkapı Sarayı’nda Kutsal Emanetler’in bulunduğu mekânın bitişiğinde bir şarap tüccarının sponsorluğunda yapılan toplantı protesto edilmiş onun için…
Alperen Ocakları’na mensup gençler mertçe tavırlarını koymuşlar…
Kıçından özürlü oğlan höykürüyor… Gazetenin tirajı azmış, yazarları pek makbul değilmiş, haberi yapmış ve gençleri provoke etmiş…
Oğlan başka ne diyecek ki?
Meşhur dinsiz Salman Rüşdi keferesine atıf yaparak Sivas hadiselerinde “Şeytan Ayetleri” ismi verilen sapıklığa arka çıkmakta, yine aynısı olsun istemektedir…
Deşelemiş her tarafı:
Maraş olayları, Çorum olayları tezgâha çıkartılmış…
“O küçük dinci gazete” diye tabela koymuş, amma o küçük saydığı gazetenin getireceği sesten yüreği patlıyor oğlancığın…
“O küçük dinci gazete”, yani, VAKİT gazetesi hakkında iç organlarının telef olmasından dolayı askerlikten kurtulan kişiye hak veriyor…
İşte acayip bir ikrarı:
“O dinci küçük gazetenin tirajı birkaç bin olsa da arkasında her an harekete geçecek bir ordu var…”
Korku sarmış kıçından özürlü oğlanı…
Yol arkadaşını, yoldaşını buluvermiş şıpadanak…
Hakaret çok oğlanda…
Namusu, edebi, hayayı, insanlığı bilse bu derecede saldırgan ve pis iftiralara tevessül etmezdi…
Bu oğlanın yazdıklarına makale denmez, çakale denir ancak…
Kuşa havlıyor, gölgeye havlıyor, hayalete havlıyor… Zararı yok amma terbiyesizliklerine bizi dayanak yapmasa…
O zaman da kendi tanınmayacak…
====================
Sokaktan toplayıp bakan yaptılar, ne değişti
Domuz derisinden kalkan yaptılar, ne değişti
Er ve geç kişi tıyneti neyse ona dönüyor
Uyuz katırları safkan yaptılar, ne değişti?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi