Y. Bülent Bakiler

Y. Bülent Bakiler

Atatürkçülük silahı da artık bırakılmalıdır

Atatürkçülük silahı da artık bırakılmalıdır

Atatürk’ü Koruma Kanunu Demokrat Parti devrinde çıktı. Adnan Menderes Başbakandı, Halil Özyörük de İçişleri Bakanı. Birtakım kendini bilmezler, Atatürk’ün büstlerini parçalamışlardı. CHP bunu mükemmel bir fırsat olarak bildi. İktidarı Atatürk silahıyla vurmaya başladı. İçişleri Bakanı Özyörük Meclis kürsüsünden dedi ki: “1938 yılından bugüne kadar (1950) Atatürk heykellerine 67 defa saldırıldı. Bu saldırıların 58’i eski iktidar zamanında vuku buldu. 9 taarruz da bizim iktidarımızda meydana geldi. Biliniz ki, biz bu saldırganlara hoşgörüyle bakmayacağız. Gereken kanunî tedbirleri alacağız!”
Adnan Menderes, Atatürk’ü Koruma Kanunu’nu Meclis’e getirdi. Celâl Bayar cumhurbaşkanıydı. Atatürk’ün son Başbakanıydı. Ve İslâm anlayışına göre, küfür sayılan bir inanış içindeydi: “Atatürk seni sevmek millî bir ibadettir!“ diyordu.
İsmet İnönü çok ciddi, çok aklı başında, çok dikkatli bir Atatürk muhalifiydi. Atatürk’ün resmini bütün paralardan ve pullardan kaldırtmış, resmî dairelerdeki bütün Atatürk resimlerini indirterek yerine kendi resmini koydurtmuştu. Ayrıca, Atatürk‘ün devlet hayatından uzaklaştırdığı bütün kişileri, yeniden işe almıştı.
Atatürk’ü Koruma Kanunu, bazı DP milletvekillerinin itirazlarına rağmen Menderes’in gayretiyle Meclis’ten geçti.
Şu garib tecelliye bakınız: Başta Adnan Menderes ve Celal Bayar olmak üzere bütün DP, Atatürk düşmanı olmakla suçlandı. İnönü ve CHP ise ilerici ve Atatürkçü olarak alkışlandılar.
1950 yılına kadar CHP meydanlarda şöyle kükrüyordu:
“Kim ki CHP’lidir vatanseverdir! CHP’li olmayanlar vatan hainleridirler!“ 14 Mayıs 1950 seçimlerinde, CHP çok büyük bir hezimete uğradı.
Demokrat Parti 393 milletvekiliyle iktidar oldu. CHP ise 69 milletvekiliyle meclise gelebildi. 1950 seçimlerinden sonra CHP yeni ve çok tehlikeli bir silahla milletin karşısına dikildi. CHP’li olmayan siyasîleri “Atatürk düşmanlığı“ silahıyla vurmaya başladı.
Ordumuzun Atatürk konusunda, büyük, büyük, büyük, çok büyük bir hassasiyeti var. CHP ve Türkiyeli komünistler, ordumuzun bu çok büyük hassasiyetini dikkate alarak, 27 Mayıs 1960 darbesinden önce, akla-hayale gelmeyen birtakım yalanlarla, iftiralarla bir darbe zemini hazırladılar.
Atatürkçülük aşkıyla 1960 yılında iktidara el koyanlar devletin çivisini kökünden kopardılar.
1960 yılından sonra verilen bütün muhtıralar, yapılan darbeler, hep Atatürk adına yapıldı yapılıyor. Ordumuza da, milletimize de, vatanımıza da yazıktır. Artık bu Atatürkçülük silâhı terk edilmelidir. PKK o ihanet silahını bırakmalıdır doğru! Ama şu 21. asırda, Atatürkçülük silahı da artık susturulmalıdır.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Y. Bülent Bakiler Arşivi