Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

İsimlerin ardından koşmak

İsimlerin ardından koşmak

Dünkü yazımda hasımlardan, hısımlardan bahsetmiştim, isimlere bir türlü gelememiştim..
Bugün isimler ve bazı kesimler üzerinde fikir yürüteceğim..
Ankara bürokratları iş yokluğundan değil, alışkanlıktan mesai saatinde uyku çekmeyi severler..
Uyandıkları zaman akıllarına hangi saçmalık çakılırsa onu hayata geçirmeyi iş yaptık sayarlar..
Yıllar önce Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü uyku mahmurluğu ile köy ve belde isimlerini değiştirmek ister.. Güya isimleri Türkçeleştirecekler. Bir girerler işin içine, sağlamı dahi berbat ederler..
Görmeden, özelliklerini bilmeden isim değişikliği yapmak ne kadar isabetli olur Allah aşkına..
Bizim beldenin de ismini değiştirmişlerdi. Beldemizin ismi CELÂ idi.. Koymuşlar EKİNÖZÜ.. Ne fazla bir toprağı vardı, ne de o toprakları sulayacak suyu..
Amma ne gam, Ankara öyle buyurmuş..
Ben eski ismi yazdım resmi yazılarda.. Elbistan kaymakamı bir/iki defa tenkit yazısı yazdı “yeni ismi kullan” diye.. Dinlemedim, ısrar ettim.. Bir gün kaymakamlığa uğradığımda heybet ve azametli şekilde çıkıştı:
“Kanunen yapılan değişikliğe niye uymuyorsun?”
Cevabım kısa oldu:
Kaymakam bey, kanunen bizim beldenin ismini değiştirmeye Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü yetkili değil.. Yetkisizlerin verdiği karara uymak zorunda mıyım?
“Nasıl olur, elimizde resmi yazı var..”
Dedim ki:
Bir de 1580 sayılı (o günkü sayı) Belediye Kanunu’nu aç oku.. 9. maddesinde ne diyor?
Hemen telefon etti, belediyeden kanunu getirtti.. Okudu ve “Ben bilmiyordum Belediye Meclisi’nin karar almadan, İl idaresinin olur vermeden ve İçişleri Bakanlığı’nın tasdiki olmadan belde isminin değiştirilemeyeceğini.. En iyisi Meclis toplansın, acele karar alsın. Gn. Müdürlükle mutabakat hasıl olsun” dedi.
Kabul etmedim.. Belediye meclisi benim açıklamam üzerine karar almayı reddetti.. Kaymakam bey küplere bindi amma elinden gelecek yoktu.
O kaymakam bilahare Vali oldu, emekliliğe ayrılınca da meşhur C.Başkanı A.Necdet Sezer tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçildi.. Belediye kanununu bilmeyen kaymakam Vali ve AYM üyesi...
Şehir ve belde, köy isimleri üzerinde tartışmalar artınca hatırıma geldi, yazdım..
Biraz da ben sorayım bakalım!
Türkiye’de Türkçe olarak kaç ilimiz var?
Osmaniye, Kırıkkale, Tekirdağ, Kırklareli, Denizli (orada da deniz yok), daha kaç tane var, benim aklıma gelmiyor..
Her yerleşim alanının tarihi bir geçmişi var.. Latin harflerini kabul ettiğimiz gün Türk halkının tamamını cahil yaptığımız gibi isimleri de çapaçul etmeyelim..
Çok bilinen bir Türk boyunun ismiyle anılan “DODURGA” ismi dahi Türkçe değil diye değiştirilmeye kalkışılmıştı..
“Gavurköy” olarak bilinen köylerimizin isimlerini “İSLAMKÖY-TÜRKKÖYÜ” olarak değiştirirken bir inkarcılık yaptığımızı düşündük mü?
Oğlumun ismini nüfusa kaydettirinceye kadar neler çektim bir bilseniz..
Kanunlara aykırı imiş(!..)
Aykırı olan isim ne?
TÜRK-İSLÂM.. Amma o günlerde Hamparsun’dan Kirkor’a, Elizabeth’ten, Jane’e kadar isimler hiçbir mani görmemişlerdi..
Ankara bürokrasisi uyanık, akıllı, vurduğu taştan toz çıkartır..
Bırakın isimler olduğu gibi kalsınlar.. Değiştirmekle hiçbir fayda sağlanamaz.. Üstelik umulmadık yaralar açar..
Herkesin Mübarek Ramazan ayını tebrik ediyorum.. Bunu derken aklıma Ramazan sonundaki Bayram geldi.. Değiştirdik “Şeker Bayramı” yaptık ya...
================
Yılan yürümesine nazire yapma çocuk
Olacaksan kendin ol, aslından kopma çocuk
Kesinlikle doğru ol, doğru yollarda yürü
Aklın varsa çığır aç, çığırdan sapma çocuk.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi